CHP Samsun Milletvekili Kemal Zeybek, “Avukatlık Kanunu ile Barolar Birliği’nin yapısı değiştirilmek isteniyor. Şu anda ülkemizin yaşadığı ekonomik, siyasal, toplumsal kısacası iç ve dış sorunların temelinde tek bir konu yatıyor; adalet. Adalet olmadan devlet olmaz, adalet olmadan demokrasi olmaz, adalet ile demokrasi olmadan sorunlar çözülemez. Avukatlık Yasası’nın 76’ıncı maddesi, barolara hukukun üstünlüğünü gözetmek, hukuk devletini korumak ve insan hakları ihlallerine karşı çıkma görevi veriyor. Toplumun vicdanının, kanaatlerinin zedelenmemesi için barolar her alanda kurumsal olarak müdahil ve gerektiğinde davanın tarafı oluyorlar. Kaz Dağları’nda ağaçların kıyımında, Karadeniz’de yaylaların bozulmasında, Çarşamba’da yapılan biyokütle santralinde, Karaman’da çocuk istismarında, kadın cinayetlerinde taraf olan baroların işlemlerini Saray ortadan kaldırmak istiyor” diye konuştu.
‘SAVUNMA SUSTURULAMAZ'
“Savunma susturulamaz” diyen Kemal Zeybek, şöyle devam etti: “İktidarın barolarla ilgili getirdiği yasa tasarısı, hukuku bütünüyle, siyasetin emir kulu durumuna getirmeye yönelik, anayasa ve evrensel hukuk ilkelerine aykırı girişimin ürünüdür. Savunma biat etmez, boyun eğmez, boyunduruk altına girmez. Tüm toplumun bağımsız bir şekilde savunulması ancak ve ancak güçlü bölünmemiş, bağımsız bir şekilde avukatlar tarafından seçilen baro gücüyle mümkündür. Barolar iktidarın kapı kulu olmayacaktır; ahlaklı bir şekilde evrensel hukuk ilkelerinin, insan haklarının yılmaz savunucuları olarak kalmalıdır. Demokratik sistem yoluyla demokratik bir şekilde iktidara gelenler, yürütmenin başında bulunanlar, anayasal hakkıyla kanunların vermiş olduğu karaları da uygulamayanlar bu gün iş başındadır. Bu iş başında bulunanlar görevlerini doğru yapmıyorlardır, anayasal suç işlemektedirler. Bağımsız ve kendi öz gücüyle, güveniyle hareket eden avukatlar ve onların yaptığı soruşturma, araştırma sonucu görülen mahkemelerde mutlaka hesap verecekler. Hukukun ve adaletin olmadığı yerde ahlak yoksulluğu vardır ve bu ahlak yoksulluğundan bugüne kadar nasibini almış olanları da halkımın nezdinde ilan ediyorum. Bu yasanın çıkmaması ve geri gönderilmesi için sayın milletvekillerinin tavır almalarını diliyorum. Hukuk ve adaletin olmadığı yerde ahlaksızlık vardır.” HABER MERKEZİ
“Savunma susturulamaz” diyen Kemal Zeybek, şöyle devam etti: “İktidarın barolarla ilgili getirdiği yasa tasarısı, hukuku bütünüyle, siyasetin emir kulu durumuna getirmeye yönelik, anayasa ve evrensel hukuk ilkelerine aykırı girişimin ürünüdür. Savunma biat etmez, boyun eğmez, boyunduruk altına girmez. Tüm toplumun bağımsız bir şekilde savunulması ancak ve ancak güçlü bölünmemiş, bağımsız bir şekilde avukatlar tarafından seçilen baro gücüyle mümkündür. Barolar iktidarın kapı kulu olmayacaktır; ahlaklı bir şekilde evrensel hukuk ilkelerinin, insan haklarının yılmaz savunucuları olarak kalmalıdır. Demokratik sistem yoluyla demokratik bir şekilde iktidara gelenler, yürütmenin başında bulunanlar, anayasal hakkıyla kanunların vermiş olduğu karaları da uygulamayanlar bu gün iş başındadır. Bu iş başında bulunanlar görevlerini doğru yapmıyorlardır, anayasal suç işlemektedirler. Bağımsız ve kendi öz gücüyle, güveniyle hareket eden avukatlar ve onların yaptığı soruşturma, araştırma sonucu görülen mahkemelerde mutlaka hesap verecekler. Hukukun ve adaletin olmadığı yerde ahlak yoksulluğu vardır ve bu ahlak yoksulluğundan bugüne kadar nasibini almış olanları da halkımın nezdinde ilan ediyorum. Bu yasanın çıkmaması ve geri gönderilmesi için sayın milletvekillerinin tavır almalarını diliyorum. Hukuk ve adaletin olmadığı yerde ahlaksızlık vardır.” HABER MERKEZİ