Ateşli havalenin ailelerinin en büyük korkulu rüyası olduğunu belirten Uzm. Dr. Erdal Irmak, “Ateşli havale genellikle 1-5 yaş arası çocuklarda bazı kaynaklarda ise 3 ay- 6 yaş arası tanımlanan ateşli dönemlerde yüzde 5 oranında görülen selim bir sağlık sorunudur. Her ateşi olan çocukta febril konvülsiyon görülmez. Ateşli dönemde febril konvülsiyon görülmesi için ailevi yatkınlık, genetik faktörler ve ateşin ani ve hızlı bir şekilde yükselmesi gerekir” dedi.
BEYİN HASARI OLUR MU?
“Ateşli havalede bilinç kaybı, katılaşma, kol ve bacaklarda istem dışı kasılmalar olabileceği gibi tamamen gevşeme ve hareketsiz kalma da gözlenebilir” diyen Irmak, “Nöbet sonrası uykuya dalma sık gözlenir. Ateşin yüksekliği ile havale geçirme arasında her zaman bir ilişki yoktur. Yani bazılarında çok yüksek ateşte havale olmazken, bazı bebeklerde daha düşük ateşle bile havaleye rastlanabilir. Eskiden havale geçiren çocuklarda mutlaka beyin hasarı kalacağı düşünülürken, bunun doğru olmadığı artık anlaşıldı. Önemli olan havalenin kendisi değil, havaleye neden olan hastalıktır” diye konuştu.
ATEŞİN NEDENİ TEDAVİ EDİLMELİ
Ateşin nedeni olan hastalığın iyi tedavi edilmediği takdirde üst üste tekrarlayan nöbetlerin hasar bırakabileceğini aktaran Irmak, “Ateşli havale çoğu kez kısa sürdüğünden beyin hasarına ve gelişim geriliğine neden olmaz. Hastalığa karşı vücut savunmasının verdiği ateş cevabının hızlı bir şekilde gelişmesi ve aslında beyin hücrelerinin korumaya almasının bir yanıtıdır. Vücudun hasta olduğunu ifade etmesinin bir şeklidir. Genellikle kısa sürelidir. 15 dakikadan kısa süren nöbetler basit febril konvulsiyonlardır. İyi huyludur ve iz bırakmadan geçer. Epilepsiye (sara nöbetleri) dönüşme riski çok azdır” ifadelerine yer verdi.
EPİLEPSİ TANISI BARINDIRABİLİR
Irmak açıklamasını şöyle tamamladı: “Tekrarlayan ve daha uzun süren havaleler ise zemininde epilepsi tanısını barındırır. Detaylı incelendiğinde henüz tanı almamış epilepsi vakası olduğu görülme ihtimali yüksektir. Zaten epilepsi hastalarının birçoğu için ateş nöbet eşiğini düşüren bir faktördür. Ateş yapan bütün nedenler başlıca enfeksiyonlar, dehidratasyon hatta diş çıkarma bile çocukta yatkınlık varsa febril konvulsiyona neden olabilir." Resul BEŞİKÇİ
BEYİN HASARI OLUR MU?
“Ateşli havalede bilinç kaybı, katılaşma, kol ve bacaklarda istem dışı kasılmalar olabileceği gibi tamamen gevşeme ve hareketsiz kalma da gözlenebilir” diyen Irmak, “Nöbet sonrası uykuya dalma sık gözlenir. Ateşin yüksekliği ile havale geçirme arasında her zaman bir ilişki yoktur. Yani bazılarında çok yüksek ateşte havale olmazken, bazı bebeklerde daha düşük ateşle bile havaleye rastlanabilir. Eskiden havale geçiren çocuklarda mutlaka beyin hasarı kalacağı düşünülürken, bunun doğru olmadığı artık anlaşıldı. Önemli olan havalenin kendisi değil, havaleye neden olan hastalıktır” diye konuştu.
ATEŞİN NEDENİ TEDAVİ EDİLMELİ
Ateşin nedeni olan hastalığın iyi tedavi edilmediği takdirde üst üste tekrarlayan nöbetlerin hasar bırakabileceğini aktaran Irmak, “Ateşli havale çoğu kez kısa sürdüğünden beyin hasarına ve gelişim geriliğine neden olmaz. Hastalığa karşı vücut savunmasının verdiği ateş cevabının hızlı bir şekilde gelişmesi ve aslında beyin hücrelerinin korumaya almasının bir yanıtıdır. Vücudun hasta olduğunu ifade etmesinin bir şeklidir. Genellikle kısa sürelidir. 15 dakikadan kısa süren nöbetler basit febril konvulsiyonlardır. İyi huyludur ve iz bırakmadan geçer. Epilepsiye (sara nöbetleri) dönüşme riski çok azdır” ifadelerine yer verdi.
EPİLEPSİ TANISI BARINDIRABİLİR
Irmak açıklamasını şöyle tamamladı: “Tekrarlayan ve daha uzun süren havaleler ise zemininde epilepsi tanısını barındırır. Detaylı incelendiğinde henüz tanı almamış epilepsi vakası olduğu görülme ihtimali yüksektir. Zaten epilepsi hastalarının birçoğu için ateş nöbet eşiğini düşüren bir faktördür. Ateş yapan bütün nedenler başlıca enfeksiyonlar, dehidratasyon hatta diş çıkarma bile çocukta yatkınlık varsa febril konvulsiyona neden olabilir." Resul BEŞİKÇİ