Gazete Gerçek olarak röportaj yaptığımız Hasan Özen, İstanbul'da ailesinden uzak 15 yıl boyunca inşaat ve baca ustası olarak çalışmış ancak 15 yaşından itibaren köyde ağaç işlerine merak sarmış. Emekli olduktan sonra köyüne yerleşerek bu merakını bir hobiye dönüştürmüş.
DOĞAL AĞAÇLARIN KULLANIMI VE İŞLENMESİ
Hasan Özen, özellikle çam, pelit, ardıç, karaağaç, dut, ceviz, kara salkım, kestane, sarı kavak, selvi, sedir, meşe, kayın, dişbudak, kara sakız, kırmızı sakız, beyaz ağaç, ladin, gürgen, söğüt, çınar, akağaç, kiraz, elma, armut, zeytin ağacı, ıhlamur, balsa ağacı, abanoz, gül ağacı, huş, kızıl çam, gökner, fıstık çamı ve servi gibi ağaçlardan faydalandığını belirtti.
KÜÇÜK ATÖLYESİNDE YAPILAN ÜRÜNLER
Hasan Özen, köyde kurduğu küçük atölyesinde köy sofrası, yayık, fırın küreği, pizza küreği, merdana, oklava, buğday dövme tokmağı, ekmek ve et kesme tahtası, ekmeklik, balta keser, kazma, kürek, nacak sopaları, ev maketleri, kanı arabaları, sırt kaşıma aleti, tahta kaşık, sarımsak döveceği, tırmık, keşkek tokmağı, dikiş kutusu, kuş yuvası, köpek ve kedi yuvası, tahta araba ve sandalye gibi birçok ürün yaptığını söyledi. Ancak yaşının ilerlemesiyle bu işi yapan ustaların sayısının parmakla sayılacak kadar azaldığını da ekledi.
AHŞAP AĞAÇ İŞLERİNE OLAN TUTKU
Hasan Özen, marangoz ustası olmadığını fakat 15 yaşından beri ağaç işlerini öğrenme tutkusunun ve sevgisinin onu bu noktaya getirdiğini belirtti. Siparişler aldığını, bu siparişleri 2 gün ile 10 gün arasında teslim ettiğini ifade eden Özen, ancak bazen yaşının getirdiği yorgunluk nedeniyle siparişlere yetişemediğini ve geri çevirmek zorunda kaldığını da dile getirdi.
EL EMEĞİ GÖZ NURU ÜRÜNLERİN SATIŞI
El emeği göz nuru ile yaptığı ağaç işlerinin 50 liradan başlayıp, büyüklüğüne göre 1 bin ve 2 bin liraya kadar fiyatlandığını söyleyen Özen, sadece küçük dünyası olan atölyesinde yaptığı işleri, perşembe günleri Bafra Büyük Modern Pazar yerinde sergileyip sattığını ve bu şekilde bütçesine katkı sağladığını ifade ederek sözlerini tamamladı.
Hasan Özen, bu yaşta ağaçlara şekil vermenin zor ve yorucu olduğunu, ancak el emeği ile yaptığı işlerden büyük bir zevk aldığını ve teslim ettiği işlerin ardından karşı tarafın mutluluğunu görmekten daha büyük bir tatmin duymadığını belirtti.
Ebubekir YILMAZ



Ebubekir YILMAZ