Ev ödevi yoğunluğunun ilkokul çağındaki çocukları gelişimsel olarak vurduğunu kaydeden Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Melih Nuri Karakurt, MEB’in duruma el atması gerektiğini söyledi. Anne ve babalara ‘Çocuklarınızın size daha çok ihtiyacı var’ diye seslenen Karakurt, ödev konusunda öğretmen gibi davranmamaları yönünde uyardı
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) mezunu olan iki yıl Diyarbakır’da yaptığı görevin ardından Samsun’a tekrar gelerek dört yıldır Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde görevine devam eden ve şimdilerde özel kliniğinde öğrenme güçlükleri, dikkat eksikliği ve çocuklardaki gelişimsel sorunlar üzerine çalışmalarını sürdüren Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Melih Nuri Karakurt ile okul çağındaki çocukların ödev yoğunluğunu masaya yatırdık. Karakurt, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) ödev noktasında düzenleme yapması gerektiğini savunurken, anne ve babalara ödev konusunda, çocuğunun sonraki yaşamını etkilememeleri için hayati önerilerde bulundu.
ÖDEVLER ÇOCUĞUN O VAKTİNİ ÇALIYOR
Son dönemlerdeki ödev yoğunluğu ile ilgili konuşan Uzm. Dr. Melih Nuri Karakurt, “Özellikle ilkokul çağlarında 1. ve 2. sınıflarda maalesef görüyoruz ki, ödev yoğunluğu mevcut. Bu yoğunluk, çocuklar üzerinde hem gereksiz bir baskı oluşturmakta hem de aile içerisindeki dinamikleri sarsmaktadır. Özellikle dikkat eksiklikleri, gelişimsel sorunları ve öğrenme güçlüğü gibi bir takım eksiklikleri olan çocuklarda ödev konusu, aile içerisinde daha farklı algılanabiliyor ve değişik bir baskı unsuru olabiliyor. Özel okullar ve tam gün eğitim sisteminde çocuklar, sabahtan akşama kadar okuldalar. Okuldan geldikten sonra çocuğun ailesi ile geçirmesini istediğimiz bir zaman aralığı vardır. Ancak anne ve baba da çalışıyorsa çocuğun ailesi ile geçireceği bu vakit mümkün olmamaktadır. Maalesef çocuğun yaşına uygun olmayan verilmiş ağır ödevler, bu noktada ailesi ile vakit geçirmesinin önüne geçmektedir” diye konuştu.
ANNE VE BABALAR ÖĞRETMENLİĞE YÖNELİYOR!
"Diğer bir negatif faktör ise rol karmaşasıdır” diyen Uzm. Dr. Melih Nuri Karakurt, “Ebeveynlerin asıl görevi, anne ve babalıktır. Var olan ödev yoğunluğu maalesef bir noktada anne ve babaları öğretmenliğe yöneltiyor. Bu noktada ise çocuklar için rol karmaşası ortaya çıkıyor. Bu da bir çatışma ve aile içi strese yol açarak, aile içi dinamikleri etkiliyor” şeklinde konuştu.
ÖĞRETMEN VE VELİLER YARIŞ İÇERİSİNDE
Uzm. Dr. Melih Nuri Karakurt, şöyle devam etti: “Bir diğer faktör ise öğretmen ve velilerin yarışı ve de bu yarıştan çocukların etkilenmesidir. Örnek vermek gerekirse; aynı okulda iki farklı sınıf var ve bu sınıflarda görev yapan hangi öğretmenin daha başarılı olduğu kanaati çocukların başarısına endeksleniyor. Bu durum da kesinlikle yanlıştır. Ufak bir rekabet her zaman için iyidir ve başarıyı getirir ancak bu çocukların psikolojisini etkileyecek boyutlara varınca ister istemez ekstra bir yük oluşturmaktadır. Aileler her zaman başarıya odaklandıklarında, çocukların sosyal zamanlarında ve arkadaşları ile kuracakları iletişim zamanlarından feragat etmesine yol açıyor. O yüzden ailenin başarıya odaklanması, çocukları olumsuz yönde etkiliyor.”
ÖĞRETMENLER ARASINDA DA YARIŞ VAR
“Her öğretmen için söylemek mümkün değildir ancak öğretmelerin de birbirleri arasında bir takım yarışmalar oluyor. Bu da öğrenciler üzerinde bir yük oluşturuyor” diyen Karakurt, “Biz pedagojik olarak, ilkokul 1. ve 2. sınıfları çok önemsiyoruz. Çünkü bu, çocukların akademik becerilerinin ve eğitime karşın algısının geliştiği dönemdir. Bu dönemdeki pozitif algılar aslında, hayat boyunca devam etmektedir. Bu dönemde ekstra ödev yükünden ziyade, akademik becerileri uygun ortamda çocuğa sevdirerek ve daha rahat bir ortamda verilmesi çok önemlidir. Ayrıca çocuğun sadece akademik becerileri ile değerlendirilmemesi, sosyal, sportif faaliyetlerdeki başarısı, arkadaş ve aile içerisindeki uyumunun da ele alınması gerekiyor. Maalesef günümüzdeki sistemin ödev yoğunluğundan dolayı çocukların hiç boş zamanı kalmadığı için bunlara fırsat kalmıyor” ifadelerini kullandı.
‘MEB, ÖDEV SORUNUNA EL ATMALIDIR’
Çocuğun gün içerisinde aile için geçireceği zamanın ‘yok’ denilecek kadar az olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Melih Nuri Karakurt, “Biz biliyoruz ki; Finlandiya gibi eğitimde ileriye gitmiş birçok ülke ödev uygulamasını kaldırmış ve okul ders saatlerini kısaltmış durumdadır. Çocukların yaşayarak öğrenmesini ve doğa ile iç içe öğrenmesini önermektedir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın, ödev sorununa özellikle pedagojik olarak bir an önce adım atması gerekiyor. Elbette ödev verilmelidir ancak dozunun ayarlanması gerekmektedir. Ödev eğitimin temel bileşeni olmamalıdır” açıklamasını yaptı.
‘ANNE VE BABALIK ÖĞRETMENLİKLE KARIŞTIRILMAMALI’
“Aileler bu noktada bilinçli olmalı” diyen Karakurt, son olarak ise “Anne ve babalar ödev konusunda zorlayıcı davranmamalıdır. Birbirleri ile çatışmaya girmeleri gerekiyor. Tabii ki ödev yapmaya yardımcı olunmalı ancak bu noktada onun yerine yapmaktansa sadece denetleyici rolü üstlenmelidirler. Yanlışlarını düzeltici olmalıdırlar. Çünkü çok fazla müdahil olmak; çocuğu hem pasifize bir kanala sokuyor hem de bir noktadan sonra veli ile çocuk arasındaki çatışmayı körüklüyor. Yaşa göre ödev saatinin belirlenmesi lazım. Bu bir saat veya en fazla bir buçuk saat olabilir. Ödevin çocuğun başka etkinliklerinin zamanını çalmaması gerekiyor. En önemlisi çocukları anne babalarına çok daha ihtiyaçları var. Anne ve babalık, öğretmenlikle karıştırılmamalıdır” dedi.
Tolga BİRGÜCÜ
Güncel
20 Mart 2018 - 08:38
MEB'E, ANNE VE BABALARA SESLENDİ: 'Ev ödevi çocuğun gelişimini vuruyor'
Ev ödevi yoğunluğunun ilkokul çağındaki çocukları gelişimsel olarak vurduğunu kaydeden Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Melih Nuri Karakurt, MEB’in duruma el atması gerektiğini söyledi. Anne ve babalara ‘Çocuklarınızın size daha çok ihtiyacı var’ diye seslenen Karakurt, ödev konusunda öğretmen gibi davranmamaları yönünde uyardı
Güncel
20 Mart 2018 - 08:38