“Antik çağlara ait papirüslerde rastlanan meme kanseri için o zamanlar tedavi bölümünde tek bir cümle yazılıydı, ‘Tedavisi yoktur.’ Teknoloji ve hekim deneyimlerinin artması sayesinde artık erken tanı ile meme kanseri tedavi edilebilir bir hastalık olmuştur” diyen Yıldırım şöyle dedi: “Meme kanseri Türkiye’de kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Her sekiz kadından biri meme kanserine yakalanmaktadır. Meme kanserinde hastalar genellikle ellerine gelen meme kitlesi veya ağrısı şikayeti ile bir hekime başvururlar. Teknoloji çağını yaşadığımız bugünlerde, meme ultrasonu ve mamografi tanıya yardımcı olan ilk tetkiklerdir. Gerekli görüldüğünde meme manyetik rezonans (MR) çekilebilir. Kanser şüphesi olan lezyonlar için iğne biyopsisi yapılır. Tüm kanser çeşitlerinde olduğu gibi meme kanserinde de erken tanı çok önemlidir. Düşük dozda radyasyon ışını kullanarak görüntü elde edilen mamografi, görüntüleme yöntemleri arasında, meme kanserini en erken safhada saptayabilen yöntemlerin başında gelir. Meme Ultrasonu ise, hem kolay hem de radyasyon riski olmadan yapılabilen bir görüntüleme yöntemidir. Kadınların ayda bir kere elle kendi kendilerini muayene etmeleri; 20-40 yaş arasındaki kadınların üç yılda bir kere meme USG ve genel cerrahi muayenesi olmaları; 40 yaşını geçmiş olan kadınların yıllık meme USG ve genel cerrahi muayenesinin yanında iki yılda bir mamografi çektirmeleri gerekir. Aile hikayesinde meme kanseri olan kadınların özellikle yakınlarının meme kanseri olduğu yaşın 10 yıl öncesinden başlayarak bu kontrolleri aksatmadan yaptırmaları gerekir.” Resul BEŞİKÇİ
Sağlık
26 Aralık 2019 - 10:16
Meme kanserinde erken tanı önemli
Atasam Hastanesi Radyodiograstik Uzmanı Uzm. Dr. Mehmet Özgür Yıldırım, meme kanserinde erken tanının çok önemli olduğunu söyledi
Sağlık
26 Aralık 2019 - 10:16