Sosis, salam, jambon, pastırma ve sucuk gibi işlenmiş etlerin insan sağlığı üzerindeki zararlı etkileri, daha önce yapılan pek çok bilimsel çalışma ile ortaya konmuştur. Bu etler, tuzlama, kurutma ve tütsüleme gibi işleme yöntemleriyle hazırlanırken, kanser riskini artırmasının yanı sıra kalp hastalıkları ve diyabet gibi ciddi sağlık sorunlarına da yol açmaktadır.
İŞLENMİŞ ETLERİN ZARARLI ETKİLERİ
2015 yılında yapılan bir meta-analiz, işlenmiş et tüketiminin kolorektal kanser riskini yüzde 18 oranında artırdığını göstermişti.
İşlenmiş etlerin içerdiği tuz, nitratlar ve nitritler, kanserojen bileşiklerin oluşmasına neden olabilir. Nitritler, etlerin korunması sırasında kullanılan kimyasal maddelerdir ve bunlar, vücutta kanserojen nitrozaminlere dönüşebilir.
2010 yılında yapılan bir çalışmada, işlenmiş et tüketiminin kalp hastalıkları ile güçlü bir ilişkisi olduğu bulundu. Bu çalışma, her gün 50 gram işlenmiş et tüketmenin kalp hastalıkları riskini yüzde 42 oranında artırdığını ortaya koydu.
İşlenmiş etler, yüksek miktarda sodyum ve doymuş yağ içerir. Bu maddeler, kan basıncını yükseltebilir ve damar tıkanıklığına yol açarak kalp hastalıklarını tetikleyebilir.
İŞLENMİŞ ETİN DİYABET VE OBEZİTE RİSKİ
Daha önce yapılan çalışmalarda, her gün 50 gram işlenmiş et tüketiminin tip 2 diyabet riskini yüzde 19 oranında artırdığı kanıtlanmıştı.
İşlenmiş etlerin düzenli tüketimi, aşırı kalori alımına ve dolayısıyla obeziteye yol açabilir. Obezite, kansere yol açan başlıca etkenlerden biridir.
Bazı çalışmalar, işlenmiş etlerin beyin sağlığı üzerinde de olumsuz etkiler yaratabileceğini ileri sürüyor. 2013 yılında yapılan bir araştırmada, işlenmiş et tüketiminin demans ve Alzheimer hastalığı ile ilişkilendirilebileceği ifade edilmişti.