Samsun’un Canik ilçesi Migros arkasındaki 1284 ada 7 parselde bulunan ve Canik Belediyesi tarafından Züheyir Baran’a ihalesi yapılan 3650 metrekarelik taşınmazın ihalesine fesat karıştırıldığı, rüşvet alım verimiyle ilgili iddialarla ilgili şok gelişme yaşandı. İhalenin usulüne uygun yapılmadığına ilişkin daha önce bilirkişilerce verilen raporlar ve İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişleri’nin yaptığı incelemeler sonrasında, İç İşleri Bakanı tarafından Osman Genç ve Canik Belediyesi görevlileri hakkında ‘Soruşturma açılmasına izin verilmesi’ kararından sonra; Osman Genç ve Canik Belediye Meclis üyeleri hakkında bir karar da Danıştay 1. Dairesi tarafından verildi.
İŞTE DANIŞTAY 1. DAİRESİNİN O KARARI
Danıştay 1. Dairesi 05.11.2013 tarihli 2013/1357 E., 2013/1352 K. sayılı ilamında; mülkiyeti Canik Belediyesine ait, Gazi Mahallesi 1284 Ada 7 Parsel sayılı 3.650 m2’lik taşınmazın KDV ve masraflar hariç 3.102.000 TL bedelle rayiç değerinin altında ve ihale mevzuatına aykırı olarak satılmış olduğu hususu yapılmış ön inceleme sonucunda İçişleri Bakanının 11.6.2012 tarih ve 2012/271 sayılı soruşturma izni verilmesine ilişkin kararı ile tespit edildiği halde bu ihaleyi veya satış sözleşmesini feshetmemek suretiyle kamu zararına neden olmak suçlamaları ile ilgili olarak, daha önce Canik Belediye Başkanı Osman Genç ile belediye encümen üyeleri Ahmet Haşim Baki, Nadir Kuru, Ali Dokgöz, Hasan Savaş ve Hasan Demir haklarında İçişleri Bakanı tarafından soruşturma izni verilmesine karar verildiği, adı geçenlerin itirazlarının da Danıştay 1. Dairesinin 22.11.2012 tarih ve E:2012/1608, K:2012/1757 sayılı kararıyla reddedilerek dosyanın adı geçenler hakkında gereğinin yapılması için Samsun Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, şikayetçi tarafından Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından savcılığa verilen 12.4.2013 tarihli dilekçe üzerine Samsun Valiliği tarafından düzenlettirilen araştırma raporunda, şikayet dilekçesinde encümen üyesi olarak belirtilenlerin meclis üyesi oldukları taşınmazın satışına ilişkin meclis kararı alındığı ancak, ihalenin gerçekleşmesi ve onayı ile meclis üyelerinin bir ilgisinin bulunmadığının belirtildiği, bu gerekçe ile İçişleri Bakanı tarafından da şikayetin işleme konulmamasına karar verildiği, Ancak; şikayete konu iddianın mevzuata aykırı olarak ihale yapmak eylemi olmadığı, mevzuata aykırı olarak gerçekleştiği tespit edilen ihale sonrasında ihalenin veya imzalanan sözleşmenin iptal edilmemesi nedeniyle belediyenin zararına olmak eyleminin şikayet konusu olduğu, ayrıca şikayette taşınmazın geri alınması için bir girişimde bulunmadığının iddia edildiği, ihale veya sözleşmeyi iptal etmesi gerekirken bu işlemleri yapmayan ve değerinin altında satılan taşınmazın geri alınması için girişimde bulunmayan, olayda sorumluluğu bulunan kişilerin şikayet edildiği, bu nedenle belediye başkanı ile birlikte olayda illiyet bağı bulunan diğer Belediye görevlilerinin tespit edilmesi halinde bu kişiler hakkında da ön inceleme yapılması gerektiği, YARGILAMA YOLU AÇILIYOR
4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanunun 4. Maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında; bu kanuna göre memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında yapılacak ihbar ve şikayetlerin soyut ve genel nitelikte olmasının, ihbar ve şikayetlerde kişi veya olay belirtilmesinin zorunlu olduğu, iddiaların ciddi bulgu ve emarelere dayanması gerektiği, şikayetin anılan 4 üncü madde gereğince ön inceleme yaptırılmasını gerektirecek nitelikte olduğu anlaşıldığından, 4483 sayılı kanunun yukarıda belirtilen hükümleri uyarınca yetkili merci tarafından ön inceleme emri verilmesi, bu emre dayalı olarak ön inceleme raporu düzenlenmesi, yetkili merci tarafından söz konusu inceleme raporu da göz önünde bulundurulmak suretiyle soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine ilişkin bir kararın tesis edilmesi, tarafların itiraz haklarını kullanması gerektiğinden, itirazın kabulü ile İçişleri Bakanı tarafından şikayetin işleme konulmamasına ilişkin olarak verilen 16.7.2013 tarih ve İNS:2013.55.1650 sayılı kararın kaldırılmasına; 5.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi. Karar, Canik Belediye Başkanı Osman Genç ile birlikte Canik Belediye Meclisi üyeleri Ahmet Haşim Baki, Nadir Kuru, Ali Dokgöz, Mehmet Ali Elbir, Tahsin Canikli, Erdem Okan, Neslihan Yılmaz, Mahmut Kaplan, Kerim Akdenk, Seit İleri, İbrahim Ülker, Recai Erol, Ali Mahir Koç, Ömer Kaya, Rüveyda Öztürk, Hüseyin Yıldız, Ömer Çelebi, Mustafa Erbay, Nihat Ertören, Huriye Kantekin, Elif Çoşkun Bilgin, Osman Toprak, Arif Kosif, Mustafa Karaduman hakkında yargılama yolunu açacak gibi gözüküyor. YAPILAN İKİ KULELERE NE OLACAK?
Ayrıca, ihalenin veya sözleşmenin feshedilmemesi, ihale edilen taşınmazın geri alınmaması sonucunda, taşınmaz üzerine kaba inşaatı tamamlanan iki kuleli binanın geleceğinin ne olacağı da merak konusu oldu. İtirazının kabulüne karar verilen iş adamı Yaşar Aydın, Danıştay 1. Dairesinin kararı üzerine; 'Karar haklı ve hukuka uygundur. Ancak geç kalınmıştır. Osman Genç ve onun suç oluşturan emirleri ile yapılan haksız ve hukuka aykırı işlemlerle, hem tarafım, hem de kamunun çok büyük zarara uğratılması söz konusu iken, şimdi bu zarar kat ve kat artmıştır. Bu zararların Osman Genç ve Belediye Meclis üyelerinden tazmini gerekmektedir’ dedi. ADALET MUTLAKA YERİNİ BULACAKTIR
Yaşar Aydın vekili Av.Suat Uzun ise, 'Danıştay 1. Dairesinin bu kararı, zamanında Samsun Valiliğine bavul dolusu belgelerle başvurup, bu hukuka aykırı eylemlerin durdurulmasını, ihalenin feshedilip, belediyenin taşınmazını geri almasını, kişilerin yasal haklarına saygı duyulmasını istediğimizde, bir kısım basını haksız yöntemlerle elde ederek, müvekkilimizin haklı mücadelesine basın yoluyla saldırı da bulunanlara en güzel cevabı yine hukuk vermiştir. Karar geç olarak verilmiş ise de, kişilerin güvencesi olan hukuk devletinin varlığı açısından, çok önemli bir karardır. Bu saatten sonra, Osman Genç ve Canik Belediyesi meclisinin haksız ve hukuka aykırı eylem ve davranışlara kalkışırken, kişilerin haklarını gasp etmeye kalkışırken, durup bir kez daha düşünmelerini sağlayacak bir karardır. Adalet mutlaka yerini bulmaktadır, ama sabırlı ve dirayetli olmak, hukuki mücadeleden vazgeçmemek gerekiyor. Bu karar, hukuki mücadelemizin ikinci miladıdır’ dedi. Şimdi, karar karşısında ilgililerin nasıl davranacakları merakla bekleniyor Ersin SARIALİOĞLU
Danıştay 1. Dairesi 05.11.2013 tarihli 2013/1357 E., 2013/1352 K. sayılı ilamında; mülkiyeti Canik Belediyesine ait, Gazi Mahallesi 1284 Ada 7 Parsel sayılı 3.650 m2’lik taşınmazın KDV ve masraflar hariç 3.102.000 TL bedelle rayiç değerinin altında ve ihale mevzuatına aykırı olarak satılmış olduğu hususu yapılmış ön inceleme sonucunda İçişleri Bakanının 11.6.2012 tarih ve 2012/271 sayılı soruşturma izni verilmesine ilişkin kararı ile tespit edildiği halde bu ihaleyi veya satış sözleşmesini feshetmemek suretiyle kamu zararına neden olmak suçlamaları ile ilgili olarak, daha önce Canik Belediye Başkanı Osman Genç ile belediye encümen üyeleri Ahmet Haşim Baki, Nadir Kuru, Ali Dokgöz, Hasan Savaş ve Hasan Demir haklarında İçişleri Bakanı tarafından soruşturma izni verilmesine karar verildiği, adı geçenlerin itirazlarının da Danıştay 1. Dairesinin 22.11.2012 tarih ve E:2012/1608, K:2012/1757 sayılı kararıyla reddedilerek dosyanın adı geçenler hakkında gereğinin yapılması için Samsun Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, şikayetçi tarafından Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından savcılığa verilen 12.4.2013 tarihli dilekçe üzerine Samsun Valiliği tarafından düzenlettirilen araştırma raporunda, şikayet dilekçesinde encümen üyesi olarak belirtilenlerin meclis üyesi oldukları taşınmazın satışına ilişkin meclis kararı alındığı ancak, ihalenin gerçekleşmesi ve onayı ile meclis üyelerinin bir ilgisinin bulunmadığının belirtildiği, bu gerekçe ile İçişleri Bakanı tarafından da şikayetin işleme konulmamasına karar verildiği, Ancak; şikayete konu iddianın mevzuata aykırı olarak ihale yapmak eylemi olmadığı, mevzuata aykırı olarak gerçekleştiği tespit edilen ihale sonrasında ihalenin veya imzalanan sözleşmenin iptal edilmemesi nedeniyle belediyenin zararına olmak eyleminin şikayet konusu olduğu, ayrıca şikayette taşınmazın geri alınması için bir girişimde bulunmadığının iddia edildiği, ihale veya sözleşmeyi iptal etmesi gerekirken bu işlemleri yapmayan ve değerinin altında satılan taşınmazın geri alınması için girişimde bulunmayan, olayda sorumluluğu bulunan kişilerin şikayet edildiği, bu nedenle belediye başkanı ile birlikte olayda illiyet bağı bulunan diğer Belediye görevlilerinin tespit edilmesi halinde bu kişiler hakkında da ön inceleme yapılması gerektiği, YARGILAMA YOLU AÇILIYOR
4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanunun 4. Maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında; bu kanuna göre memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında yapılacak ihbar ve şikayetlerin soyut ve genel nitelikte olmasının, ihbar ve şikayetlerde kişi veya olay belirtilmesinin zorunlu olduğu, iddiaların ciddi bulgu ve emarelere dayanması gerektiği, şikayetin anılan 4 üncü madde gereğince ön inceleme yaptırılmasını gerektirecek nitelikte olduğu anlaşıldığından, 4483 sayılı kanunun yukarıda belirtilen hükümleri uyarınca yetkili merci tarafından ön inceleme emri verilmesi, bu emre dayalı olarak ön inceleme raporu düzenlenmesi, yetkili merci tarafından söz konusu inceleme raporu da göz önünde bulundurulmak suretiyle soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine ilişkin bir kararın tesis edilmesi, tarafların itiraz haklarını kullanması gerektiğinden, itirazın kabulü ile İçişleri Bakanı tarafından şikayetin işleme konulmamasına ilişkin olarak verilen 16.7.2013 tarih ve İNS:2013.55.1650 sayılı kararın kaldırılmasına; 5.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi. Karar, Canik Belediye Başkanı Osman Genç ile birlikte Canik Belediye Meclisi üyeleri Ahmet Haşim Baki, Nadir Kuru, Ali Dokgöz, Mehmet Ali Elbir, Tahsin Canikli, Erdem Okan, Neslihan Yılmaz, Mahmut Kaplan, Kerim Akdenk, Seit İleri, İbrahim Ülker, Recai Erol, Ali Mahir Koç, Ömer Kaya, Rüveyda Öztürk, Hüseyin Yıldız, Ömer Çelebi, Mustafa Erbay, Nihat Ertören, Huriye Kantekin, Elif Çoşkun Bilgin, Osman Toprak, Arif Kosif, Mustafa Karaduman hakkında yargılama yolunu açacak gibi gözüküyor. YAPILAN İKİ KULELERE NE OLACAK?
Ayrıca, ihalenin veya sözleşmenin feshedilmemesi, ihale edilen taşınmazın geri alınmaması sonucunda, taşınmaz üzerine kaba inşaatı tamamlanan iki kuleli binanın geleceğinin ne olacağı da merak konusu oldu. İtirazının kabulüne karar verilen iş adamı Yaşar Aydın, Danıştay 1. Dairesinin kararı üzerine; 'Karar haklı ve hukuka uygundur. Ancak geç kalınmıştır. Osman Genç ve onun suç oluşturan emirleri ile yapılan haksız ve hukuka aykırı işlemlerle, hem tarafım, hem de kamunun çok büyük zarara uğratılması söz konusu iken, şimdi bu zarar kat ve kat artmıştır. Bu zararların Osman Genç ve Belediye Meclis üyelerinden tazmini gerekmektedir’ dedi. ADALET MUTLAKA YERİNİ BULACAKTIR
Yaşar Aydın vekili Av.Suat Uzun ise, 'Danıştay 1. Dairesinin bu kararı, zamanında Samsun Valiliğine bavul dolusu belgelerle başvurup, bu hukuka aykırı eylemlerin durdurulmasını, ihalenin feshedilip, belediyenin taşınmazını geri almasını, kişilerin yasal haklarına saygı duyulmasını istediğimizde, bir kısım basını haksız yöntemlerle elde ederek, müvekkilimizin haklı mücadelesine basın yoluyla saldırı da bulunanlara en güzel cevabı yine hukuk vermiştir. Karar geç olarak verilmiş ise de, kişilerin güvencesi olan hukuk devletinin varlığı açısından, çok önemli bir karardır. Bu saatten sonra, Osman Genç ve Canik Belediyesi meclisinin haksız ve hukuka aykırı eylem ve davranışlara kalkışırken, kişilerin haklarını gasp etmeye kalkışırken, durup bir kez daha düşünmelerini sağlayacak bir karardır. Adalet mutlaka yerini bulmaktadır, ama sabırlı ve dirayetli olmak, hukuki mücadeleden vazgeçmemek gerekiyor. Bu karar, hukuki mücadelemizin ikinci miladıdır’ dedi. Şimdi, karar karşısında ilgililerin nasıl davranacakları merakla bekleniyor Ersin SARIALİOĞLU