Bu haftaki Pazar sohbeti konuğumuz Altı Nokta Körler Derneği Samsun Şubesi'nin 4 yıldır başkanlığını yürüten Aynur Yiğit. Bu haftaki konuğumuz olan Yiğit ile engellileri ve yaşadıkları sorunları konuştuk. Kimsenin engelli çalıştırmak istemediğini ifade eden Yiğit, 'Engelliler hep bizden uzak dursun diyorlar. Bizleri yaşam alanlarında görmek bile istemiyorlar’ diyerek sitem etti.
GÖZLERİNİ DAHA ANNE KARNINDA İKEN KAYBETTİ
1970 yılında Çarşamba'nın Oymalı Köyü’nde, 5 çocuklu bir ailenin 4. çocuğu olarak dünyaya gelen Aynur Yiğit hayata gözlerini açtığında karşılaştı hayatın karanlık yüzüyle. Daha anne karnında iken geçirdiği göz tansiyonu(glokom) hastalığı nedeniyle görme yetisini kaybetti. 14 yaşına kadar doğduğu köyden ayrılmadı. Ta ki bir gün ağabeyinin gelip kendisini Ankara'ya götüreceğini söyleyene kadar... İLK ÖĞRETMENİN, İLK OKULUM RADYOM OLDU
14 yaşına kadar doğduğu köyden ayrılmayan Aynur Yiğit, en büyük dostunun ise sadece bir radyo olduğunu söyledi. Yiğit, "Radyom, tek arkadaşım, tek dostum, okulum, her şeyimdi. İlk öğretmenin. İlk okulumdu radyom. 14 yıl boyunca sadece radyo ile arkadaş oldum. Bir gün ağabeyim gelip bizi Ankara'ya götüreceğini söyledi. O an içimde bir kıpırtı oluştu. Ankara'ya gittiğimizde Keçiören'deki rehabilitasyon merkezine yerleştirildim. 1.5 yıl boyunca burada kaldım. Bağımsız hareket etmeyi, düzgün konuşmayı, kişisel birtakım becerilerimi burada öğrendim. Meslek edindirme kurslarına gittim. İlkokulu burada okudum. Diplomayı elime aldığım gün, hayatımın en güzel günüydü. Hayatta işe yarayabileceğime inandığım gün o gün oldu’ dedi. AZMİ SAYESİNDE ÜNİVERSİTE BİLE BİTİRDİ
Samsun'a geri döndüğünde tek düşüncesinin iş olduğunu ifade eden Yiğit, ilkokula bile gitmemişken azmi sayesinde nasıl üniversite bitirdiğini şöyle anlatıyor: 'Samsun'a geri döndüğümde 'iş' diye tutturdum. Mutlaka çalışmak gerekiyordu. Çalışmayı çok ama çok istiyordum. Ağabeyim beni bugünkü Özel İdare, o zamanki Köy Hizmetleri Bölge Müdürlüğü'nde işe yerleştirdi. Kadrolu olarak değil, mevsimlik işçiydim, ama yine de halimden memnundum. 1994 yılına kadar bu kurumda çalıştım. Canik'in ilk belediye başkanı Şefik Yazgı'nın ofisi derneğimiz ile aynı binadaydı. Başkan olması halinde bizden birini belediyede istihdam edeceğinin sözünü vermişti. Başkan oldu ve sözünü tuttu. Emekli olana kadar Canik Belediyesi'nde çalıştım." EĞİTİM BENİ YAŞAMA DÖNDÜRDÜ
Teyp kasetleriyle sınavlara hazırlandığını ifade eden Başkan Yiğit, eğitimin önemine dikkat çekiyor ve şimdi de kendisi gibi evden çıkamayan hiç eğitim almamış görme engelliler için çalıştığını söylüyor. 2009 yılında başkan seçildiğinde ilk önceliğinin üyelerin eğitim olduğunu vurgulayan Başkan Yiğit, 'Eğitim alamamış üyelerimizi dışarıdan okul bitirmeye yönlendirip ardından meslek edindirme kursları açtık. 5 görme engelli arkadaşımız çeşitli kurumlarda işe yerleştirildi. 30'a yakın arkadaşımız da özürlüler sınavını geçerek çeşitli iş kollarına atandılar" dedi. "KAMBUR OLMAK İSTEMİYORUZ"
Samsun kent merkezinde 3 bini aşkın, il genelinde ise 75 bine yakın görme engelli bulunduğuna dikkat çeken Aynur Yiğit, "Buna karşın üye sayımız 350. Başımı yastığa koyduğum vakit birçok kez üyelerimize ulaşamadığımız, onlara eğitim veremediğimiz, onları iş sahibi yapamadığımız için ağladığım olmuştur. Üyelerimizi önce eğitmek sonra, iş sahibi yapmak zorundayız. Özürlü sınavına girmek için en azından lise mezunu olmamız gerekiyor. Ailelere bunları anlatmaya çalışıyoruz ama maalesef, Çocuğum zaten devletten özürlü maaşı alıyor, dernekte ne işi var? diyenler oluyor. Bu çok acı bir şey’ ifadelerini kullandı. ÇOK FAZLA SAĞLIKLI DEĞİL
Samsun’da yapılan engelli yolları hakkında da konuşan Altı Nokta Körler Derneği Samsun Şube Başkanı Aynur Yiğit, 'Biz bu konuda yetkililerle görüştük ancak kauçuğun daha fazla aşınacağını ve yıpranacağı ifade edildiği için bu malzemeler ile yapılması uygun görülmüş. Yapılan uygulama iyi bir uygulama ama galiba biraz da yapmış olmak için formaliteden yapıldı, çok da dikkat edilmiyor. Maliyetten kaçmak için farklı yöntemlerle yapılan bu yollar çok fazla sağlıklı olmuyor’ dedi. SÜS İÇİN YAPILDI DİYENLER BİLE VAR
Samsunlu vatandaşların bu yollar hakkında daha bilinçli olması gerektiğini de sözlerine ekleyen Yiğit, 'Bizim bir diğer sorunumuz da vatandaşlarımız bu yapılan yolların ne amaçla ve kimin için yapıldığını bilmiyorlar. Vatandaşlara biz bunların ne için yapıldığını sorduğumuzda aksesuar ve süs için diyenler bile oluyor ve işin asıl kötü tarafı bu'' diye konuştu. SADECE BİR FIRSAT VERİLSİN
Kendilerine fırsat dahi verilmediğini belirten Yiğit, engellileri toplumdan izole edip hayatın dışına itiyorlar. Ayak altında dolaşma diyen bir zihniyetle karşı karşıyayız diyerek son olarak iş adamlarına şu çağrıda bulundu: "Samsun'da yürekleri kocaman işadamlarımız olduğunu biliyorum. Merhametleri büyük işadamlarımız; ne olur, derneğimizdeki pırıl pırıl insanlarımızın elinden tutun. Derneğimizin kapısını bir gün ne olur çalın. Yeter ki bir adım atın.'' Zelfi VURAL
1970 yılında Çarşamba'nın Oymalı Köyü’nde, 5 çocuklu bir ailenin 4. çocuğu olarak dünyaya gelen Aynur Yiğit hayata gözlerini açtığında karşılaştı hayatın karanlık yüzüyle. Daha anne karnında iken geçirdiği göz tansiyonu(glokom) hastalığı nedeniyle görme yetisini kaybetti. 14 yaşına kadar doğduğu köyden ayrılmadı. Ta ki bir gün ağabeyinin gelip kendisini Ankara'ya götüreceğini söyleyene kadar... İLK ÖĞRETMENİN, İLK OKULUM RADYOM OLDU
14 yaşına kadar doğduğu köyden ayrılmayan Aynur Yiğit, en büyük dostunun ise sadece bir radyo olduğunu söyledi. Yiğit, "Radyom, tek arkadaşım, tek dostum, okulum, her şeyimdi. İlk öğretmenin. İlk okulumdu radyom. 14 yıl boyunca sadece radyo ile arkadaş oldum. Bir gün ağabeyim gelip bizi Ankara'ya götüreceğini söyledi. O an içimde bir kıpırtı oluştu. Ankara'ya gittiğimizde Keçiören'deki rehabilitasyon merkezine yerleştirildim. 1.5 yıl boyunca burada kaldım. Bağımsız hareket etmeyi, düzgün konuşmayı, kişisel birtakım becerilerimi burada öğrendim. Meslek edindirme kurslarına gittim. İlkokulu burada okudum. Diplomayı elime aldığım gün, hayatımın en güzel günüydü. Hayatta işe yarayabileceğime inandığım gün o gün oldu’ dedi. AZMİ SAYESİNDE ÜNİVERSİTE BİLE BİTİRDİ
Samsun'a geri döndüğünde tek düşüncesinin iş olduğunu ifade eden Yiğit, ilkokula bile gitmemişken azmi sayesinde nasıl üniversite bitirdiğini şöyle anlatıyor: 'Samsun'a geri döndüğümde 'iş' diye tutturdum. Mutlaka çalışmak gerekiyordu. Çalışmayı çok ama çok istiyordum. Ağabeyim beni bugünkü Özel İdare, o zamanki Köy Hizmetleri Bölge Müdürlüğü'nde işe yerleştirdi. Kadrolu olarak değil, mevsimlik işçiydim, ama yine de halimden memnundum. 1994 yılına kadar bu kurumda çalıştım. Canik'in ilk belediye başkanı Şefik Yazgı'nın ofisi derneğimiz ile aynı binadaydı. Başkan olması halinde bizden birini belediyede istihdam edeceğinin sözünü vermişti. Başkan oldu ve sözünü tuttu. Emekli olana kadar Canik Belediyesi'nde çalıştım." EĞİTİM BENİ YAŞAMA DÖNDÜRDÜ
Teyp kasetleriyle sınavlara hazırlandığını ifade eden Başkan Yiğit, eğitimin önemine dikkat çekiyor ve şimdi de kendisi gibi evden çıkamayan hiç eğitim almamış görme engelliler için çalıştığını söylüyor. 2009 yılında başkan seçildiğinde ilk önceliğinin üyelerin eğitim olduğunu vurgulayan Başkan Yiğit, 'Eğitim alamamış üyelerimizi dışarıdan okul bitirmeye yönlendirip ardından meslek edindirme kursları açtık. 5 görme engelli arkadaşımız çeşitli kurumlarda işe yerleştirildi. 30'a yakın arkadaşımız da özürlüler sınavını geçerek çeşitli iş kollarına atandılar" dedi. "KAMBUR OLMAK İSTEMİYORUZ"
Samsun kent merkezinde 3 bini aşkın, il genelinde ise 75 bine yakın görme engelli bulunduğuna dikkat çeken Aynur Yiğit, "Buna karşın üye sayımız 350. Başımı yastığa koyduğum vakit birçok kez üyelerimize ulaşamadığımız, onlara eğitim veremediğimiz, onları iş sahibi yapamadığımız için ağladığım olmuştur. Üyelerimizi önce eğitmek sonra, iş sahibi yapmak zorundayız. Özürlü sınavına girmek için en azından lise mezunu olmamız gerekiyor. Ailelere bunları anlatmaya çalışıyoruz ama maalesef, Çocuğum zaten devletten özürlü maaşı alıyor, dernekte ne işi var? diyenler oluyor. Bu çok acı bir şey’ ifadelerini kullandı. ÇOK FAZLA SAĞLIKLI DEĞİL
Samsun’da yapılan engelli yolları hakkında da konuşan Altı Nokta Körler Derneği Samsun Şube Başkanı Aynur Yiğit, 'Biz bu konuda yetkililerle görüştük ancak kauçuğun daha fazla aşınacağını ve yıpranacağı ifade edildiği için bu malzemeler ile yapılması uygun görülmüş. Yapılan uygulama iyi bir uygulama ama galiba biraz da yapmış olmak için formaliteden yapıldı, çok da dikkat edilmiyor. Maliyetten kaçmak için farklı yöntemlerle yapılan bu yollar çok fazla sağlıklı olmuyor’ dedi. SÜS İÇİN YAPILDI DİYENLER BİLE VAR
Samsunlu vatandaşların bu yollar hakkında daha bilinçli olması gerektiğini de sözlerine ekleyen Yiğit, 'Bizim bir diğer sorunumuz da vatandaşlarımız bu yapılan yolların ne amaçla ve kimin için yapıldığını bilmiyorlar. Vatandaşlara biz bunların ne için yapıldığını sorduğumuzda aksesuar ve süs için diyenler bile oluyor ve işin asıl kötü tarafı bu'' diye konuştu. SADECE BİR FIRSAT VERİLSİN
Kendilerine fırsat dahi verilmediğini belirten Yiğit, engellileri toplumdan izole edip hayatın dışına itiyorlar. Ayak altında dolaşma diyen bir zihniyetle karşı karşıyayız diyerek son olarak iş adamlarına şu çağrıda bulundu: "Samsun'da yürekleri kocaman işadamlarımız olduğunu biliyorum. Merhametleri büyük işadamlarımız; ne olur, derneğimizdeki pırıl pırıl insanlarımızın elinden tutun. Derneğimizin kapısını bir gün ne olur çalın. Yeter ki bir adım atın.'' Zelfi VURAL