Siyasetçilerin eğitimden elinin çekmesi gerektiğini söyleyen Başkan Kuruoğlu, "Türkiye’de siyasetçiler olmamış olsa Milli Eğitim Bakanlığı mükemmel bir bakanlık olurdu. Bugün Türkiye'deki eğitimin içine edenler, darmaduman edenler, eğitim sistemini dibe vurduranlar, kaliteyi düşürenler siyasetçilerdir. Her sene yönetmelik değişimi yapılıyor. Her milletvekili kafasına göre farklı şeyler söylüyor. Bunlar eğitim üzerine konuşmaktan vazgeçsinler" dedi.
ARAYA ADAM BİLE SOKUYORLAR
Eğitimde çığır açıldığı söylentilerine ise "Eğitimde çığır açılmadı; artan öğrenci sayısına göre okul yapıldı. Artan sayıya göre açılan okul sayısını bizlere eğitimde çığır açıldı gibi gösteriliyor. Eğitimde çığır açmak verilen eğitim kalitesiyle belli olur. Bugün AK Parti döneminde eğitim tamamen dibe vurmuştur" diyen cevap veren Kuruoğlu, "Çığır açtık deniliyor ama geçtiğimiz dönem suyu olmayan okullarla karşılaştığımız gibi bu dönem temizlik yapmak için personeli bulunmayan ve devletten gelir alamayan, kendi imkanları ile temizlemeye çalışan okullarımız var. Okul müdürleri belediye başkanları, işadamlarının kapısında dilenci durumuna düşürülüyor. Kapı, duvar, sıva, boya gibi okulun fiziki tadilatını yaptırmak için yardım istiyorlar. Hatta araya adam koyarak işlerini yaptırmaya çalışıyorlar. Bütün okul müdürleri bu durumdalar" diye konuştu. MÜDÜRLERİ KAFALARINI KUMA GÖMMÜŞ
Kuruoğlu, "Milli Eğitim Bakanlığı bu durum karşısında dershaneleri kapatalım özel okulları açalım mı? diye düşünüyor. Cemaatle hükümet üzerindeki hesaplaşmayı eğitim üzerinden halletmeye çalışıyor. İl Milli Eğitim Müdürleri ise odalarına oturmuşlar, kafalarını deve kuşu misali kuma gömmüşler. Problem ve sıkıntıları görmemeye gayret gösteriyorlar. Eğer bir problemle karşılaşırlarsa, topu başkasına atmak için mücadele ediyorlar. Kendi kucaklarında kalan sorunları çözmek için mücadele ediyorlar. İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri otoparkı olan okulları geçim kaynağı olarak görüyorlar. Otoparkı olmayan ilçe milli eğitimler ise anaokullarını geçim kaynağı olarak görüyorlar" diye belirtti. TEBLİGAT MEMURU GİBİ ÇALIŞIYORLAR
"İl Milli Eğitim Müdürlüğü makamında oturanlar risk alacaklar. Toplantılar seminerler yapılarak eğitimde çığır açılamaz" diyen Kuruoğlu, 'Müdür ve yardımcıları yönetmelik dışına çıkmıyorlar. Makamlarda oturanlar tebligat memurları gibi çalışıyor. Yönetmelikleri eğitimcilere tebliğ ediyorlar. Ama o yönetmelikleri okul müdürlerinden öğretmenine kadar herkes biliyor. Onları tebliğ etmelerine gerek yok. Risk alıp okulların fiziki yapılarından eğitim kalitesine kadar değişik projeler üretip hayata geçirilmesi için çalışmalar yapmalılar" şeklinde konuştu. ÖĞRETMENLİK ŞAMAR OĞLANINA DÖNÜŞTÜ
Milli eğitimin gerçek öğesinin öğretmen olduğunu kaydeden Başkan Kuruoğlu, "Öğrenci veya okul her zaman olur ama öğretmen olmadan ne öğrenci ne de okul bir işe yarar. Öğrenci beş yaşında da olabilir, 50 yaşında da. Ama şu anda öğretmeni eğitimin öğesi olmaktan çıkarttılar, öğrenci eğitimin ögesiymiş gibi yaptılar. Okul yapmayı da eğitimin kalitesi gibi gösteriyorlar. Öğretmenlerin moral ve motivasyonunu hükümet tamamen yok etmiştir. Eğitimci arkadaşlarımdan özür diliyorum ama sürekli bir yönetmelik çıkartarak öğretmenleri şamar oğlanına çevirdiler. Müfettişler dahi bu yönetmelik değişikliğinden dolayı sürekli sıkıntıya düşüyor" dedi. DAYAK YİYENE SORUŞTURMA AÇIYORLAR
Kuruoğlu, "Sağlıkta dayak yiyen doktora hemşireye avukat tahsis ederek hakkını savunmasına yardımcı oluyor. Bizim dayak yiyen öğretmenimize ise müdürlük soruşturma açıyor. Bizim elimizi kolumuzu bağladılar adeta yapmayın, eğitmeyin, öğretmeyin diyor. Milli Eğitim Müdürü ve yardımcıları önce o odalarından bir çıkıp öğretmenler odasına gidip öğretmenlerle konuşsunlar sıkıntılarını dertlerini dinlesinler. Ama yaptıkları sadece öğretmenlere hitaben kendi kafalarındakini anlatıyorlar onları dinlemeden çekip gidiyorlar" diye konuştu. Sezer SEZER
Eğitimde çığır açıldığı söylentilerine ise "Eğitimde çığır açılmadı; artan öğrenci sayısına göre okul yapıldı. Artan sayıya göre açılan okul sayısını bizlere eğitimde çığır açıldı gibi gösteriliyor. Eğitimde çığır açmak verilen eğitim kalitesiyle belli olur. Bugün AK Parti döneminde eğitim tamamen dibe vurmuştur" diyen cevap veren Kuruoğlu, "Çığır açtık deniliyor ama geçtiğimiz dönem suyu olmayan okullarla karşılaştığımız gibi bu dönem temizlik yapmak için personeli bulunmayan ve devletten gelir alamayan, kendi imkanları ile temizlemeye çalışan okullarımız var. Okul müdürleri belediye başkanları, işadamlarının kapısında dilenci durumuna düşürülüyor. Kapı, duvar, sıva, boya gibi okulun fiziki tadilatını yaptırmak için yardım istiyorlar. Hatta araya adam koyarak işlerini yaptırmaya çalışıyorlar. Bütün okul müdürleri bu durumdalar" diye konuştu. MÜDÜRLERİ KAFALARINI KUMA GÖMMÜŞ
Kuruoğlu, "Milli Eğitim Bakanlığı bu durum karşısında dershaneleri kapatalım özel okulları açalım mı? diye düşünüyor. Cemaatle hükümet üzerindeki hesaplaşmayı eğitim üzerinden halletmeye çalışıyor. İl Milli Eğitim Müdürleri ise odalarına oturmuşlar, kafalarını deve kuşu misali kuma gömmüşler. Problem ve sıkıntıları görmemeye gayret gösteriyorlar. Eğer bir problemle karşılaşırlarsa, topu başkasına atmak için mücadele ediyorlar. Kendi kucaklarında kalan sorunları çözmek için mücadele ediyorlar. İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri otoparkı olan okulları geçim kaynağı olarak görüyorlar. Otoparkı olmayan ilçe milli eğitimler ise anaokullarını geçim kaynağı olarak görüyorlar" diye belirtti. TEBLİGAT MEMURU GİBİ ÇALIŞIYORLAR
"İl Milli Eğitim Müdürlüğü makamında oturanlar risk alacaklar. Toplantılar seminerler yapılarak eğitimde çığır açılamaz" diyen Kuruoğlu, 'Müdür ve yardımcıları yönetmelik dışına çıkmıyorlar. Makamlarda oturanlar tebligat memurları gibi çalışıyor. Yönetmelikleri eğitimcilere tebliğ ediyorlar. Ama o yönetmelikleri okul müdürlerinden öğretmenine kadar herkes biliyor. Onları tebliğ etmelerine gerek yok. Risk alıp okulların fiziki yapılarından eğitim kalitesine kadar değişik projeler üretip hayata geçirilmesi için çalışmalar yapmalılar" şeklinde konuştu. ÖĞRETMENLİK ŞAMAR OĞLANINA DÖNÜŞTÜ
Milli eğitimin gerçek öğesinin öğretmen olduğunu kaydeden Başkan Kuruoğlu, "Öğrenci veya okul her zaman olur ama öğretmen olmadan ne öğrenci ne de okul bir işe yarar. Öğrenci beş yaşında da olabilir, 50 yaşında da. Ama şu anda öğretmeni eğitimin öğesi olmaktan çıkarttılar, öğrenci eğitimin ögesiymiş gibi yaptılar. Okul yapmayı da eğitimin kalitesi gibi gösteriyorlar. Öğretmenlerin moral ve motivasyonunu hükümet tamamen yok etmiştir. Eğitimci arkadaşlarımdan özür diliyorum ama sürekli bir yönetmelik çıkartarak öğretmenleri şamar oğlanına çevirdiler. Müfettişler dahi bu yönetmelik değişikliğinden dolayı sürekli sıkıntıya düşüyor" dedi. DAYAK YİYENE SORUŞTURMA AÇIYORLAR
Kuruoğlu, "Sağlıkta dayak yiyen doktora hemşireye avukat tahsis ederek hakkını savunmasına yardımcı oluyor. Bizim dayak yiyen öğretmenimize ise müdürlük soruşturma açıyor. Bizim elimizi kolumuzu bağladılar adeta yapmayın, eğitmeyin, öğretmeyin diyor. Milli Eğitim Müdürü ve yardımcıları önce o odalarından bir çıkıp öğretmenler odasına gidip öğretmenlerle konuşsunlar sıkıntılarını dertlerini dinlesinler. Ama yaptıkları sadece öğretmenlere hitaben kendi kafalarındakini anlatıyorlar onları dinlemeden çekip gidiyorlar" diye konuştu. Sezer SEZER