Eğitim, sadece bilgi yüklemekle kalmaz, aynı zamanda bir toplumun geleceğini şekillendirir. Nelson Mandela’nın dediği gibi, “Dünyayı değiştirmek için kullanabileceğiniz en güçlü silah eğitimdir.” Ancak, bu güçlü silahın etkili olabilmesi için nitelikli olması gerekir. Aksi takdirde, en keskin bıçak bile körelir, en meyve veren ağaç bile kurur, işlevini yitirir.
2002 yılından bu yana geçen seneler süresince birçok değişiklik yapıldı eğitim sistemimizde. Bu sayı konusunda net bir bilgiye sahip olmamakla birlikte (farklı kaynaklarda farklı rakamlar yer alsa da) genel kanı eğitim sisteminin sık sık değiştiği yönünde. Bazı kaynaklara göre bu sayı 17'yi aşmaktadır. Değişiklikler, müfredat, sınav sistemleri, okul türleri, eğitim süreleri gibi birçok alanda gerçekleşti. Bu değişikliklere yapılan eleştiriler ise “daha dinamik bir eğitim sistemi inşa ediyoruz” söylemleriyle açıklanmaya çalışıldı. Ancak, burada iddia edilen dinamizm beraberinde bazı sorunları da getirdi, getirmeye de devam ediyor.
Örneğin, kırsal yerleşim yerlerinde yaşayan öğrenciler için birçok köy okulu kapatılarak yerine taşıma eğitim sistemi eğitim modeline geçildi. Birçok öğrenci saatlerce süren yolculuğun ardından okuluna ancak varabiliyor bu da motivasyon ve enerji kaybını da beraberinde getiriyor.
Sürekli değişen müfredatlar, öğrencilerin ve öğretmenlerin uyum sağlamasını zorlaştırıyor. Sınav sistemlerinde yapılan sık değişiklikler, öğrencilerin ve velilerin kaygılarını artırıyor. Öğretmenlerin özlük hakları, çalışma koşulları ve mesleki gelişimleri konusunda yeterli adımlar atılmaması, öğretmenlerin motivasyonunu düşürüyor. Atanamayan öğretmenler sorunu ise eğitim sisteminin kanayan yarası haline geldi. Eğitimde fırsat eşitsizliği kronik sorunu hala devam ediyor. Toplumsal adaletsizlik katlanarak artıyor. İşte bahsedilen dinamik eğitim modelinin getirdiği bir avantajların bir kısmı bu (!)
Değişime karşı bir yapıda gözükmek istemem, değilim de. Günümüz dünyası hızla değişiyor, çağa ayak uydurmalıyız ve bu değişime direnmek yerine dönüşmeliyiz. Değişimin varlığı kadar nasıl ve kimler tarafından yapıldığı da önemlidir. Eğitim gibi mühim bir konuda değişecek sistem, alanında uzman olmayan pedagojik eğitim dahi almamış eğitimin kitleler üzerinde ne denli etkin bir rol oynadığını bilmeyen insanlar tarafından yapılmamalı yoksa telafisi güç sonuçlar doğurabilir.
Peki, bunca değişiklik arasında niteliğe ne oluyor? Eğitim sistemimizin sürekli değişmesi, niteliği ne kadar ve nasıl etkiliyor? Yapılan değişiklikler, öğrencilerin gerçekten de daha iyi bir eğitim almasını sağlıyor mu? Yoksa, sadece günü kurtarmaya yönelik, plansız ve programsız -ayakları yere sağlam basmayan- değişiklikler mi?
Kök salmaya çalışan bir fidanın yerinden sökülüp sürekli başka yere dikilmesi misali...
Nitelikli bir eğitim için öncelikle istikrar gerekir. Sürekli değişen bir sistemde, öğretmenler ve öğrenciler adaptasyon sorunları yaşayabilir, öğretim yöntemleri ve öğrenme stratejileri tam olarak oturtulamaz.
Her öğrenci, kendi öğrenme yolculuğunda biriciktir ve eğitim sistemi de bu biricikliği desteklemelidir.
Eğitim sistemi, bir toplumun aynasıdır. Toplumdaki değişimler, eğitim sistemine de yansır. Bu nedenle, eğitim sistemini geliştirirken, toplumun ihtiyaçlarını ve beklentilerini dikkate almak zorundayız.
Eğitim sistemimizdeki dinamizmin yarattığı sorunlar karşısında elbette umutsuzluğa kapılabiliriz.
Ancak, deniz yıldızı kıssasını hatırlayalım:
Bir adam okyanus sahilinde yürüyüş yaparken, denize telaşla bir şeyler atan birine rastlar.
Biraz daha yaklaşınca bu Kişinin, sahile vurmuş deniz yıldızlarını denize attığını fark eder ve
“Niçin bu deniz yıldızlarını denize atıyorsun?” diye sorar. Topladıklarını hızla denize
atmaya devam eden kişi, “Yaşamaları için” yanıtını verince, adama şaşkınlıkla:
“İyi ama burada binlerce deniz yıldızı var. Hepsini atmanıza imkân yok. Sizin bunları denize atmanız neyi değiştirecek ki?” der. Yerden bir deniz yıldızı daha alıp denize atan kişi, “Bak onun için çok şey değişti” karşılığını verir.
Unutmayalım ki, nitelikli bir eğitim, sadece bireylerin değil, tüm toplumun geleceğini şekillendirir. Eğitim, bir toplumun yükselişinin veya çöküşünün temel belirleyicisidir.
Çookk güzel yazmışsınız. Elinize emeğinize sağlık. ❤️