Son zamanlarda oldukça yoğun denk geldiğim bir durum; etrafta aynı figürleri yaparak dans eden çocukları görmek. Bir süre gözlemledikten sonra olayın iç yüzünü daha net araştırmaya ve kavramaya başladım. TikTok uygulaması kullanan bu çocuklar oradan gördükleri dans figürlerini yapıyormuş aslında. Türkiye’deki kullanıcısı sayısı 28 milyondan fazla olan bu uygulama; kullanıcılarına 15 saniyelik bir videoyu filtreler, çıkartmalar, video hız kontrolleri ve artırılmış gerçeklik animasyonları gibi araçlarla çekebilme imkanı tanıyor. İşin en dramatik kısmı ise uygulamanın çocuk kullanıcı sayısının bir hayli fazla olmasından kaynaklanıyor. Ayrıca uygulamada şiddet ve cinsel içerikli görsellere ulaşmak mümkün olduğu için çocukların kullanımına uygunluğu ebeveynleri tarafından titizlikle denetlenmelidir.
Ne desem neresinden tutsam elimde kalacak bir konu misali lakin üstünde yorum yapıp iki kelam etmeden geçemeyeceğim.
‘Her yaşın bir mevsimi vardır.’ Söyleyen ne de güzel söylemiş değil mi? Ömürlerinin en güzel günlerini yaşayan, zihinleri apaydınlık, ruhları ağulanmamış, hayal dünyalarının en gelişeceği çağda; ekran bağımlısı olarak dans figürlerini yapıyor olmaları pekte takdire şayan bir şey değil benim nazarımda. Serzenişlerinizi işitir gibiyim: ‘Ama bu farklı bir çağ.’, ‘Bu çağdaki çocuklar çok zeki.’, ‘Canları çok sıkılıyor.’
Hangi çağda olursak olalım tasvip edilebilir bir durum değildir, bahanelerle savunulacak bir yanı da yoktur. Pedofilinin bu denli arttığı, sosyal medya üzerinde yığınla olumsuz ve yönlendirici içeriklerin yer aldığı bir devirde; ebeveyni çocuğunun hangi uygulamadan neyi öğrendiğini bilmelidir.
Bu konuya değinmişken Aydınlanma Felsefesi döneminde bazı filozoflar aklın bu denli egemen oluşunu eleştirmiş ve duyguların geri plana itilmesinden dolayı serzenişte bulunmuşlar. Ben de buradan bir analoji ile günümüz dünyasına bir atıfta bulunmak istiyorum. Sahi bizim duygularımız nerede? Çocuk mu yetiştiriyoruz yoksa ona sadece bir proje gözüyle mi bakıyoruz? Bu tarz hassas soruları kendimize ne kadar çok sorarsak o kadar faydası olacaktır.
Övünülmesi gereken çocuğun hangi uygulamada ne kadar güzel dans ettiği değil, onu gerçek dünya şartlarına ne kadar hazır bir şekilde yetiştirdiğimiz olmalıdır.
Telefon oynamayacaklar da ne yapacaklar? Canları çok sıkılıyor çocukların değil mi? Çocuklar ebeveyninin aynasıdır. Sizden neyi görüyorlarsa hayatlarına aynen onu uygulayacaklardır. Google üzerinden arama butonunu her şey için kullanabiliyorken çocuklarınız için boş vakitlerinde yapacakları etkinlikleri veyahut evde oynayabilecekleri yaratıcı oyunları da öğrenebilirsiniz.
Bu söylemlerimden sonra çocukların ettiği dansa dair bir önyargım varmış gibi düşünülsün istemem, benim karşı olduğum çocuğun yaşına uygun olmayarak üretilen içerik ve platformlarda bulunuyor olmalarıdır. Eğer bu tarz uygulamalar var olacaksa çocuklara uygun dans figürleri üretilmelidir.
Yinelemek isterim ki her yaşın bambaşka bir mevsimi vardır. Çocukların mevsimi zihinlerini ve ruhlarını doyurmaktır, ney olduğu belirsiz olan bir platformda boşa harcadıkları vakitleri ya da onlara uygun olmayan içeriklerde kaybolmaları değil.