Onların fazla imkânı yoktu. Ne ikinci bir kıyafeti, ne de ziyan edeceği yemeği vardı.
İnanç ve azim vardı. ‘Sen iyisin, ben iyiyim yarışı yoktu’. Tek bir amaçları vardı;
Osmanlı topraklarıydı.
Dertliydiler.
İtilaf devletleri, Osmanlının başkenti İstanbul’u ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek istediklerinde adeta Osmanlı tokadı yediler.
Karşılarında Anadolu’nun gözü kara, yiğit evlatları vardı.
İtilaf devletleri bu sağlam duruşu yenemezdi ve Çanakkale’yi geçemezdi.
Bu zafer kanla yazılmıştır, bu zaferde hayal vardır, bu zaferde gençlik vardır, milletinin geleceği için, kendi geleceğinden vazgeçiş vardır, bu zaferde kendi kaderine boyun eğmiş ama vatanının kaderine boyun eğmemiş Mehmetçiğin sessiz çığlığı vardır.
Bu zaferde vatan sevgisini kendinden, anne babasından, sevdiğinden üstün tutmuş yüz binler vardır.
Günümüzde üzerimize oynanan oyunların kökünde Çanakkale’de aldığımız zafer vardır.
1915’de denize döküp, bozguna uğrattığımız itilaf devletlerinin torunları bugün karşımızda…
Çeşitli yaptırımlarla bizi korkutmaya çalışıyor.
Şanlı Türkiye Cumhuriyetinin yiğit evlatları Çanakkale ruhunu devam ettirdiği sürece bize bir şey olmayacaktır.
Ne mutlu Çanakkale ruhunu yaşatan gençlere, ne mutlu Türkiye Cumhuriyetine, ne ‘umutlu yarınlara’…
Çanakkale savaşında şehit olan 251 bin 309 Mehmetçiğimizi saygı ve sevgiyle anıyorum.
Mekanları cennet olsun…