Dünya Kadınlar Günü, Birleşmiş Milletler tarafından bu şekilde tanımlanmış olarak her yıl 8 Mart'ta kutlanan uluslararası bir gündür.
İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır.
Güzelin, güzelliğin, iyi insanın, iyi bir aklın baş mimarı kadınlarımızdır.
Düşünsenize yoktan var ediyorlar.
Toprak gibiler, suluyorsun çiçek açıyor, susuz bırakıyorsun sönüyorlar.
Kadınları ayakta tutan formül sevgi ve saygıdır.
Kadınlar her şeyin en iyisine layıktırlar.
Çocuğunu doğurup çöp kenarına, cami bahçesine bırakanlar hariç diyeceğim ama asıl mesele pozisyonun nasıl oraya geldiğidir.
Araştırmak lazım gelir.
‘Kız çocuğudur, okuyup da ne yapacak, 18 yaşında evlendirelim de gitsin’ demekte tam bir akla ziyan mantıktır.
Erken yaşta evliliği bitirmeliyiz.
‘Benim oğlum yapar’ dememeliyiz, kadınlara argo kelimeler sarf etmemeliyiz, kadın cinayetlerine son vermeliyiz.
Usandık, yıldık, bıktık…
Gün geçmiyor ki sosyal medyada öldürülen kadınlarımız için; unutmayacağız, kalbimizdesin paylaşımları yapılmakta.
Acaba ne kadar daha tanımadığımız kadınları bu şekilde paylaşacağız…
Lanet olsun kadınları bu duruma maruz bırakan sözde adamlara.
Lanet olsun çiçeklerimizi dalından koparan zavallılara.
Hepimizi dünyaya getiren kadınlarımızı el üstünde tutmalıyız.
Her kadın annedir, anne adayıdır.
Bir insanı, ‘bir dünyayı’ dünyaya getirmeye adaydır.
Cennet annelerin ayaklarının altındadır.
‘Anneler ayaklarının altının öpülesi kadınlardır.’
Anneler yemeğin tadıdır, tuzudur.
‘Hayatın önemidir.’
‘Kadınlar bize Allah’ın emanetidir.’
Emanete ihanet etmekte adamlara yakışmayan bir durumdur.
Kadınlarımızı daha çok hayatın içinde aktif olmayı, yönetici pozisyonunda olmayı görmek hepimizi mutlu edecektir cinstendir.
Sadece 8 Mart değil, her gün kadınlar günüdür.
Kutlu olsun…