Son günlerde sıkça tartışılan bir konu yemek kartları...
Bu kartlara yüklenen yemek ücretleri ile ilgili kart sahiplerine bir kesinti yapılacak mı veya bu yemek kartları artık marketlerde restoranlarda kullanılamayacak mı diye sorular sorulmaya başlandı. Panik havasına gerek yok. Yemek ücretleri ile ilgili daha önceleri de yapılan istisna tutar düzenlemesi yeniden yapıldı ancak her nedense önceki düzenlemelerde böyle bir panik havası yok iken birilerinin yapılan düzenlemeleri topluma yanlış yansıtmaları nedeniyle insanlarda panik havası oluştu.
Her ne kadar 4857 sayılı İş Kanunu’nda işverenin yemek ücreti verileceğine ilişkin hüküm bulunmasa da yemek ücretleri iş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmelerinde yapılacak düzenlemeler ile çalışanlara verilebilmektedir. Çalışana yemek hizmetinin sağlanması aynı zamanda ayni bir yardım olarak görüldüğünden ücret bordrolarına yansıtılan ve SGK, vergi gibi yasal kesintileri yapılarak ödenen yemek ücretleri gittikçe yemek kartlarına yüklenmeye başlanmış ve çalışanın gerek marketlerde gerek restoranlarda gıda ihtiyacının sağlanması amaçlanmıştır.
Yemek kartları aslında çalışanın günlük yemek/gıda ihtiyacını karşılamak için var. Adı üstünde yemek kartı. Bu yemek kartlarına amacı dışında ücret kalemleri yüklemek veya amacı dışında kullanmak doğru değil. Örneğin bazı işyerlerinde yemek kartlarına çalışanın performansa dayalı primleri veya ikramiye bedelleri yatırılmaktadır. Bu şekilde vergi ve sigorta primi ödenmemiş oluyor ancak bu yasal olarak doğru değil. Böyle bir durumda prim ve ikramiye ücretlerinin yemek kartlarına yüklendiğinin tespiti halinde geçmişe dönük prim ve vergi borcu çıkabileceği gibi idari para cezaları da gündeme gelebilir. Bu nedenle yemek kartlarına sadece çalışanın günlük yemek/gıda ihtiyacını karşılayacak bedeller yüklenmeli ve bu amaç doğrultusunda kullanılması sağlanmalıdır. Tabii yemek ücretleri yemek kartlarına yüklenirken aşağıda da bahsedeceğimiz yapılan düzenlemeler gereği günlük istisna tutarını geçmesi halinde yasal kesintiler yapılarak yemek ücretinin çalışanlara ödenmesi gerekir.
Yakın zamanda yapılan düzenlenme hem yemek ücretleri hem de yemek kartları ile ilgili. 30.12.2024 tarihinde Resmî Gazete’de 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılan düzenlemeye göre yemek bedeli gelir vergisi istisna tutarı yüzde 41,18 oranında artırıldı. Böylece 2025 yemek bedeli istisna tutarı günlük 240 TL oldu. Bu tutar sadece gelir vergisi ile ilgili yüzde 10 KDV kesintisine her koşulda devam edilecek. Yani çalışana verilecek yemek ücreti veya yemek kartlarına yüklenecek yemek bedellerinin günlük 240 TL’ye kadar olan kısmı gelir vergisinden istisna tutulmuş oldu. Buna benzer bir düzenleme sosyal güvenlik kurumunca yapıldı. Sosyal güvenlik kurumu tarafından 2024/17 sayılı ve 31.12.2024 tarihli genelge ile yapılan düzenlemede ise günlük yemek bedeli istisnası günlük 240 TL değil 158 TL olarak belirlendi. Yani çalışana verilecek günlük yemek ücretinden günlük 158 TL’ye kadar olan kısmı SGK primlerinden istisna tutulmuş oldu. Ancak bu genelgede dikkat çeken nokta şu. Eğer yemek bedeli yemek kartlarına yüklenirse ve yemek kartları da nakit olarak veya nakit yerine geçecek şekilde başka amaçlarla kullanılacak olursa günlük 158 TL’lik istisna geçerli yani bu durumda günlük 158 TL’yi aşan kısımdan SGK kesintileri yapılmak zorunda.
Eğer sadece yemek/gıda amacıyla kullanılırsa yüklenen bu bedellerden ne kadar yüklenirse yüklensin SGK kesintisi yapılmayacak. Özetle yemek kartlarına yüklenen bedeller yemek/gıda amacıyla kullanılacak olursa günlük 240’TL’yi aşan kısımdan gelir vergisi kesintisi yapılacak ancak SGK kesintisi yapılmayacak. KDV kesintisi ise her hâlükârda yapılacak. Görüldüğü üzere haberlerde dolaştığı gibi yemek kartlarının sahiplerinden (çalışanlardan) kartlara yükleme yapıldıktan sonra kesinti yapılması veya yemek kartlarının kullanılamaması gibi bir durum söz konusu değil. Bu düzenleme doğrudan işvereni ilgilendirmektedir. Bu nedenle yapılacak muhtemel denetimler göz önünde bulundurularak yemek kartlarının amacı doğrultusunda kullandırılması ve amacı doğrultusunda ücretler yüklenerek yukarıda bahsedilen durumlarda istisna tutarları aşan kısımlar sigorta ve vergi kesintisine tabii tutulmalıdır.
Kaleminize sağlık üstadım çok güzel bir yazı olmuş