Seçimlerimiz ne içtiğimizden daha fazlasıdır…
Hayatta her gün onlarca küçük seçim yapıyoruz. Ne giyeceğimizden tutun, ne içeceğimize kadar uzanan bu seçimler, farkında olmasak da yaşam tarzımızı, değerlerimizi ve önceliklerimizi ele veriyor. Peki hiç düşündük mü? Sadece içtiğimiz değil, hangi bardakta içmeyi tercih ettiğimiz de bizi anlatıyor olabilir mi?
Bizce evet. Çünkü her bardak, bir yaşam biçimini temsil eder. Her biri farklı bir yaklaşımı, farklı bir ihtiyacı, farklı bir duyguyu taşır içinde. Ve biz hayatta nasıl bir duruş sergiliyorsak, elimizde tuttuğumuz bardak da çoğu zaman bunu yansıtır. Gelin birlikte bakalım: Hangi bardak neyi temsil eder? Ve biz, hayatın hangi bardağından içiyoruz?
Çay Bardağı: Sadelik ve bağ kurma mesajı verir.
İnce belli bir çay bardağının sıcaklığını bilmeyenimiz yoktur. Bizim coğrafyamızda sadece içecek değil, bir iletişim aracıdır çay. Çay bardağı, hayatı sade ama anlamlı yaşamayı tercih edenlerin sembolüdür. Kalabalık sofraların, derin sohbetlerin, samimiyetin bardağıdır. Hayatı çay bardağı gibi yaşayanlar için ilişkiler ön plandadır. Gösterişten uzak ve bağ kurmakta güçlüdürler.
Geleneklerle bağı kuvvetlidir. Ancak bazen bu sadelik, alışılmışa tutunmaya da dönüşebilir.
Konfor alanını aşmakta zorlanabilirler.
Su Bardağı: Denge ve esneklik mesajı verir.
Su bardağı evrenseldir. Her evde, her ofiste, her sofrada yer bulur kendine. İşlevseldir, çok yönlüdür, her duruma uyum sağlar. Hayatta su bardağını seçenler de böyle olur genelde:
Esnek, dengeli ve uyum sağlayabilen bireyler. Bu kişiler yaşamda fazla uçlara gitmez, kriz anlarını iyi yönetir, çatışmaları yumuşatır. İnsanlarla kolay ilişki kurar, ortamların dengesini sağlar. Ve bazen kendi ihtiyaçlarını ikinci plana atabilir, başkalarının beklentilerine fazla uyum sağlayabilirler.
Kupa Bardak: İçe dönüş ve kişisel alan mesajı verir.
Bir kupanın içinde genellikle sıcak bir şey olur: Kahve, bitki çayı, sıcak çikolata… Aslında içsel bir alanın dışa yansımasıdır kupa. Bir şeyin keyfini çıkarmak, yavaşlamak, kendine dönmek, belki biraz içine kapanmak… Bu bardağı tercih edenler için bireysel alan çok kıymetlidir. Yalnızlığı tehdit değil, ihtiyaç olarak görürler. Kendilerini gözlemlemek, okumak, düşünmek isterler.
Genellikle derin düşünen, yaratıcı ve kendiyle teması yüksek insanlardır. Ancak bazen bu içe dönüş hali, sosyal bağlantıların zayıflamasına da yol açabilir. Kendi iç konforunda kaybolmak da bir risktir.
Kadeh Bardak: Derinlik, seçicilik ve farkındalık mesajı verir.
Kadehler çoğu zaman şarapla anılsa da genel anlamda farkındalıkla içilen, ritüeli olan içeceklerin bardağıdır. Bu bardağı seçenler için yaşam, yüzeyde kalınarak yaşanmaz. Her şeyin bir anlamı, bir geçmişi, bir ruhu olmalıdır. Hayata böyle bakan bireyler, derin bağlar kurar. Tüketici değil, dönüştürücü ilişkilere yönelir. Hayatı sorgular, öğrenmeyi, gelişmeyi önemser. Seçicidir. Kolay kolay "her şey olur" demez. Kimi zaman eleştirel de olabilir.
Bununla beraber farkındalığı ve sezgileriyle yaşama başka bir boyut katarlar.
Şampanya Kadehi: Hayatın kutlamaya değer olduğunun mesajını verir.
Ve sonunda, belki de en nadir kullanılan bardak gelir: Şampanya kadehi. Bu bardak bir içki bardağından öte, bir bakış açısıdır. Şampanya, sadece bir içecek değil, kutlamanın simgesidir. Bu kadehi eline alanlar için başarı, sadece ulaşılması gereken bir nokta değil; yaşanması, hissedilmesi, paylaşılması gereken bir duraktır. Anlamlı anları görmezden gelmezler.
Hayattaki küçük zaferleri bile kutlamayı bilirler. Bu bakış açısına sahip olan kişiler vizyonerdir. Yüksek hedeflerle yaşarlar ve o hedeflere vardıklarında "tamam, sırada ne var?" demek yerine,
bir durup “teşekkür ederim hayat” diyebilirler. Ancak bu zarif kadehin de bir sınavı vardır:
Bazen mükemmel anı beklemek, şimdiye haksızlık olabilir.
Hayatımızda bardak değiştirmekten korkmamalıyız. Belki yıllardır çay bardağıyla yaşıyoruzdur ve içten içe bir kupa bardak özlemi taşıyoruzdur. Ya da uzun zamandır her şeyi dengede tutmaya çalışıyor ve bir kadeh bardak gibi daha seçici, daha rafine yaşamaya ihtiyaç duyuyoruzdur. Önemli olan, kendimize şu soruyu sorabilmek:
Ben gerçekten hangi bardakta içmek istiyorum? Ve o bardakta içtiklerim, beni nasıl bir hayata taşıyor? Çünkü bazen bardağı değil, hayat tarzımızı değiştirmemiz gerekir.