Sosyal medyada şöyle bir söze denk geldim:
“Değiştirmediğin her şeyi aslında seçiyorsun.”
Hayatında sevmediğin ve şikayet ettiğin bir şey varsa ve bunu değiştirmiyorsan…
Bu bir ilişki olabilir; bedenin, sağlığın, işin olabilir.
Hepsini, aslında seçiyorsun.
Eğer şikayet ettiğin bir şeyler varsa ve bunu değiştirmiyorsan değişim için gerekli olan cesaret ve kararlılığın yok demektir ya da hayatında pasif bir izleyici olarak kalmaktan keyif alıyorsundur.
Hadi gelin bugünden itibaren hayat kalitemizi arttıracak ve bizi daha mutlu edecek bir hayat için kararlar alalım ve hayatımızda aktif bir rol oynamaya başlayalım.
‘Eee Efsun güzel söylüyorsun da peki nereden başlayacağım, ne yapacağım?’ dediğinizi duyar gibiyim.
Panik yok! Birlikte bunun da üstesinden geleceğiz.
Hadi biraz kendimize ufak itiraflarda bulunalım ve kangren olmuş yerleri kesip atalım.
İlişkilerden başlamaya ne dersiniz?
Bir ilişkide mutsuzsunuz ama halen o ilişkiyi yaşamaya, içinde yer almaya devam ediyorsunuz. İlişkimde/ilişkilerimde çok mutsuzum bu nasıl kader diye yakınıyorsunuz?
Özür dilerim ama sizi uyandırmak zorundayım; bu bir kader değil, bu bir seçim. Siz ilişkinizde mutsuz olmayı seçmişsiniz.
Peki ya neden?
Çünkü konfor alanınızı terk etmek istemiyorsunuz. Ya bu ilişkinin içerisinde kalmak tanıdık ve güvenli geliyor ya da ayrılık acısından korkuyorsunuz.
Peki değer mi?
Derler ya ‘3 gün ağlarım ömür boyu gülerim’ diye. Şimdi çıkın konfor alanınızın dışına. Kesip atın o kangren olmuş ilişkiyi. Acınızı da çekin doya doya. Sonrası oh be dünya varmış…
İkinci değiştireceğimiz şey bedenimiz ve sağlığımız olsun…
Aynaya baktığında kendini beğenmiyor musun? Yeni aldığın kıyafetin üzerinde hayalindeki gibi durmuyor ya da belki zayıflarım diye dolabında tuttuğun o gömlek/elbisenin içine halen giremiyorsunuz...
“Bu kilolar da üzerime yapıştı kaldı. Su içsem yarıyor” diye hayıflananlar vardır aramızda.
Sahi o elbisenin/gömleğin içine girmek için kaç ay spor yaptın ya da önüne konan o leziz baklavayı geri çevirdin mi? Diyetine kaç gün sadık kalabildin?
İtiraf edin hadi! Yeteri kadar iradeli ve kararlı duramadınız değil mi? Diyeti bozmak için de spor yapmamak için de hep bir bahaneniz vardı. Kısaca konfor alanınızı terk edemediniz değil mi?
Kilo vermek istediğiniz vücuda kavuşmak meşakkatli ve uzun bir yol. Şimdi konfor alanının dışına çıkma zamanı. Yavaşça oturduğunuz koltuktan kalkın suyunuzu alın ve tempolu adımlarla yürüyüşe çıkın.
Konfor alanınızı terk etmediğiniz müddetçe yani seçimlerini değiştirmediğin müddetçe o elbisenin/gömleğin içine giremeyeceksin!
Üçüncü olarak iş hayatımıza bir bakalım…
Aramızda işini sevmeyen, sabahları ayaklarını süre süre işe gidenlerimiz vardır.
Şikayet etmek kolaydır ancak bunu değiştirmek oldukça zordur.
Ekonomik kaygılar nedeni ile hareketsiz kalınabilir. Bu oldukça da geçerli bir bahanedir.
Ama işimi sevmiyorum ekonomik kaygılarım nedeni ile de bu işte çalışmaya mecburum demek yanlıştır.
Dışarıda ayaz var, sen sıcacık kaloriferli evinde oturuyorsun. Dışarı çıkmak ister misin? İstemezsin ama gün gelir her şey tepetaklak olur. O ayazda dışarı çıkmak zorunda kalırsın ve dışarıdaki fırsatları görürsün. Sonunda iyi ki çıkmışım dersin.
Bunun için naçizane fikrim ki kendim de uyguluyorum; sevdiğiniz iş için eğitimler alıp kendinizi geliştirebilirsiniz.
Ek iş olarak keyif aldığınız işi yapabilirsiniz ve yeterli profesyonelliğe ulaştığınızda sevmediğiniz o mevcuttaki işinizi bırakabilirsiniz.
Bunu başarabilmek için de çalışmanız emek ve zaman harcamanız gerekiyor. Kısaca konfor alanınızı terk etmelisiniz.
Dördüncü olarak ertelediklerinize göz atalım:
Bir şeyleri ertelemek, tekrara düşmek veya değiştirmemek, bilinçli bir seçimdir.
Kendini daha fazla zorlamamak, konfor alanından çıkmamak bir seçenektir. O yüzden bugün itibari ile ertelediğiniz ne varsa; bu bir kitabı okumak olabilir, spora başlamak, bir diziye başlamak vs.
Her ne ise o ertelediğiniz korkmayın ve konfor alanınızdan çıkın ve başlayın.
Değişim hareket etmek ile başlar.
Çoğu zaman, değiştirmediğimiz şeylerin arkasında korku, belirsizlik ve inançlar yatar. Unutmayın ki değişim cesaret, azim ve kararlılık gerektirir. Her büyük değişim, küçük bir adım atmakla konfor alanından çıkabilecek cesaretle başlar.
İyileşebilmek ve değişebilmek için bu şarttır.
Değiştirmeyi seçtiğiniz bir hafta olsun.
Görüşmek üzere hoşça kalın.
keşke o kadar kolay olsa rahatı bırakmak...
işte efsun farkı :)