Evde biri var. Ufak tefek, saçları iki yanda toplanmış, ayağında peluş terlikler. İkide bir talimat veriyor:
“Anne! Gel!”
“Bunu buraya koyma!”
“Ben yapıyoğum, sen git!”
Efendim, tanıştırayım: Evimizin CEO’su Ela Hanım. Kendisi henüz 2 yaşında ama yetki alanı sınırsız. Sınırlarımı, sabrımı ve evdeki mobilyaların yerini sorgulatan bir liderlik vizyonu var.
Ela, dünyayı keşfetme aşamasında. Yani her yer açık ofis, her şey onun AR-GE malzemesi. Ben de bu organizasyonda “asistanı”mı desem, “müşteri temsilcisi” mi, hala karar veremedim.
Geçen gün elinde tahta kaşıkla bana dönüp şöyle dedi:
“Ben pişiyoğum. Sen git otul.”
Şefkatli bir şekilde mutfaktan kovuldum. Sonra sandalyesine çıktı, oyuncak tenceresine bakıp düşündü, sonra eliyle saçlarını geriye attı. O an fark ettim: Bu çocuk beni izliyor ve beni oynuyor!
Kahve içerken kaş çatmam, telefonla konuşurken “Hı hı canım aynen” deyişlerim, hatta geçen günkü meşhur cümlem:
“Bugün hiç enerjim yok!”
Ertesi gün Ela, elinde peluş tavşanı, koltuğa uzandı ve dedi ki:
“Buuğun enejim yook.”
Yani artık evde sadece ben değilim “bitmiş görünen ama aslında sürekli çalışan”. Ela da küçük bir “kurumsal yorgunluk” içinde.
Bir de her şeyi yönetme içgüdüsü var ki sormayın! Oyuncakları diziyor, birini ters koyarsam “Hayıığ, öyle değil!” diye düzeltiyor. Misafirliğe gittiğimizde insanların salonlarını revize etmeye kalktı:
“Bu sandalye burda olmuyo. Şuraya koyaaalım.”
Küçük yaşına rağmen toplantı ciddiyetinde konuşmalar yapıyor. Kendi diliyle brief veriyor, ben onay alana kadar hiçbir işe başlamıyor.
“Mama? Evet mi? Tamam.”
(Sanırsın iş yemeği planlıyor.)
O yüzden diyorum, Ela bugün bir şirket kursa:
Oyuncak departmanı mükemmel işler.
Kriz yönetimi? “Düşünce anne üfler geçer.”
Çalışan motivasyonu? “Gel sarılayım, geçiyo.”
Kendime yıllardır “liderlik vasfım var mı?” diye sorarken, bir baktım 2 yaşındaki kızım beni taklit ede ede kendi liderliğini kurmuş. Ve ben gururla söylüyorum:
Benim kızım, şirket kursa CEO olur. Üstelik şirketin adı da belli: ElaCorp - Oyun, Kahkaha ve Biraz Da Çikolata A.Ş.
Sevgili Ela’m,
Sen dünyayı daha yeni tanımaya başladın ama benim dünyamı tamamen değiştirdin. Her hareketinle, her küçük kelimenle bana hem kahkaha attırıyor hem düşündürüyorsun. Seninle büyümek, seni izleyerek kendimi yeniden keşfetmek en büyük ayrıcalığım. Umarım hep bu kadar kendinden emin, özgür ve neşeli kalırsın.
Senin gözlerinde daha iyi bir insan olmayı öğreniyorum.
İyi ki varsın, hep ol...
Sevgilerle,
Anne
BENİM DÜNYAM GÜZEL KIZIM REHİN ALDIN BİZİ KÜÇÜK PATRON
Yaaa…. Çok duyglandım… çok güzel olmuş