Artık insanlar tırnak yaptırmıyor, şov odaklı inşaat yapıyor.
Tırnaklar o kadar uzun ki, yanına ruhsat almak lazım.
Bir de bunu gururla gösterenler var:
“Canııım, ben temizim zaten. Ellerim bakımlı.”
Canım, senin o tırnaklar bakımlı değil, bakteri çiftliği.
Alt tarafı elini yıkasan ne olacak?
O sabun o tırnağın altına girecek de mikroplar “eyvah, kaçalım” mı diyecek?
Yok, orası artık onların yazlığı.
Kumsalda uzanıyorlar, virüslerle plaj voleybolu oynuyorlar.
Bir de şu var:
Protez tırnaklı kişi mutfağa giriyorsa, biz oradan çıkıyoruz.
Hamur yoğururken içinden ne çıkacak belli değil:
Naylon mu, jel mi, yoksa geçen ay yaptırdığı modelden bir parça mı?
“Bu makarna neden ojeli?” diye sormak istemiyoruz artık.
“Ben kolonya sıkıyorum” diyenler var ya…
Onlara da bir masa alkışı…
Kolonya ne yapsın? Tırnağın altına ulaşana kadar auradan kayboluyor.
Bakteri orada oturmuş, kolonya gelince “İyi akşamlar, geç oturun” diyor adeta.
Bak canım, bu tırnaklarla el yıkamak, bot giyip çorapsız gezmeye benziyor.
Yani gösterişli, ama içi rahatsız.
Bir de sağlık kısmı var tabii ama onu anlatınca sıkılıyorsun:
Tırnak yatağın zarar görüyor, enfeksiyon kapısı aralanıyor, doğal tırnağın “Ben hâlâ buradayım!” diye feryat ettiği duyulmuyor.
Ama sen hâlâ manikür videosu çekiyorsun.
En kötüsü ne biliyor musun?
Tırnaklar uzadıkça, temizlik kısalıyor.
Ve bir gün biri seni “tırnağın çok güzel” diye değil,
“Şu peçeteyi bana uzatma” diye uyarabilir. Hazır ol.
***
Protez tırnak yaptıran herkese değil, “temizliğinden bu kadar emin olup ellerini sabunla ıslatmayanlara” bu yazı.
Çünkü tırnak uzun olabilir ama senin bahanen bu kadar kısa olmamalı.