Türkiye yaklaşık 7-8 senedir ciddi bir kur artışı yaşıyor. Sebepleri malumun ilanı.
Bu kur yükselişi herkesi çok ciddi manada etkiledi. İnsanlarım başta alım gücü olmak üzere, üretimden akademiye her şey yara aldı, almaya devam ediyor. Orta sınıfın neslinin tükenmeye başladığı bir süreci yaşıyoruz.
Bu konulara bugün girmek düşüncesinde değilim. Bugünün konusu kur yükselişinden etkilenmeyen Türk futbolu…
Bu iddiama eminim birçok yönetici veryansın edecektir ama uygulamalara baktığımızda hiç de haksız değilim. Türk futbolculara yapılan TL sözleşmeler dışında düzen aynı şekilde devam ediyor. İnanılmaz bir şekilde dışarı ile alış verişi olan kulüplerimizin harcadığı paralar dolar 2 TL'ymiş gibi. Sene 2008 gibi bonservisler alınıyor ve sözleşmeler imzalanıyor. İnanılmaz paralar harcanıyor.
Türk futbolculara yapılan sözleşmeler dışında bir tavır yok. Kaldı ki bizim yöneticilere kalsa yabancı sınırını kaldırıp 25 tane yabancı ile kadro kuracaklar. Ekonomik buhran içinde tam bir çelişki. Bu ekonomik buhranda iki kişinin araba ticaretini bile kurcalayan sistemin kulüplerin para kaynağını, vergilerini, bonservislerini, sözleşmelerini görmezden geldiğine dair endişelerim var.
Üç beş kulüp hariç yurt dışında futbolcu satıp bonservis kazanan da yok.
Vatandaşın bazen cebindeki son para ile bilet alarak izlenen Türk futbolunun ahvali bu. Ekonomik planlanması açısından tam bir şımarıklık örneği. Hele ki bu kadar genç nüfusun olduğu bir ülkede. Sokağında, mahallesinde, caddesinde futbol oynanan bir ülke 34 yaşını geçmiş futbolculara çılgınlar gibi para ödeyip taraftarların ağzına bir parmak bal çalıyor. Zaten futbolumuzun yurt dışında hiçbir başarısı yok.
Türk futbolu bu garip vaziyetten kurtulması lazım. Almanya'da yaşayan Türk nüfusu 5 milyon. Doğru planlama ile dünya futboluna kazandırdıkları Türk futbolcu sayısı bizim fersah fersah üstümüzde. Üzülerek ifade ediyorum ki; Türk futbolu bir takım kirli işlerin mecrası olmaktan kurtulup çok radikal kararlar alması gerekiyor.
Futbolcu bonservisine ve sözleşmesine harcanan paralara çok hızlı bir şekilde üst limit gelmesi gerekiyor. Yine aynı şekilde yeni sözleşme yapılan 27 yaş üstü yabancı oyuncu sayısı 3 veya 4 ile kısıtlanması gerekiyor. İlla bir yabancı oyuncu sınırı kalksın diyorsak bu da 22 yaş altında olabilir. Harcadığımız, savurduğumuz paralar çocuklarımıza kaynak olarak aktarılırsa Türk futbolunun dünyaya damga vurması hayal bile değil. Bu bahsettiğim üç beş radikal değişiklik TFF için bir gecede alabileceği kararlar, yeter ki istensin.
Peki, isteyen var mı? Böyle bir derdi olan var mı? Bu kadar iş adamının futbolun içinde olmasına gerek var mı?
Evet, var, bu ülkenin birçok hamiyetli evladı var.
Karamsar, rüzgardan yakınır; iyimser, değişmesini bekler, gerçekçi ise yelkenlerini ayarlar.