Günümüzde şehirlerin sorunları her geçen gün büyüyor. Nüfus artışı ve yapılaşma sorunları daha da çözümsüz hale geliyor. Planlar ise genellikle günü kurtarmak üzerine yapılıyor.
Şehrin idarecileri dar bir alanda çözümler üretmeye devam ediyor. Atakum ilçesinin şehirleşmesi gözümüzün önünde yaşanmışken, uzun vadeli planlarımız ve bir kent hayalimiz olmadığı çok açık ortada. Siyasetçilerin ve idarecilerin bu süreçlerde ne kadar profesyonel destek aldığı da ayrı bir tartışma konusu.
Bir şehrin hafızasını hayatta tutmak ve yarını konusunda mimariden eğitime, sağlık yatırımlarından ulaşıma kadar bir akıl ortaya konulması gerektiğini düşünüyorum.
Kent Konseyleri her ne kadar bu gaye ile kurulmuş olsa da fonksiyonel olmadığı görülüyor.
Her konuda uzman kişilerin bir araya getirildiği ve halkla buluşturulduğu platformların çok kıymetli olacağını düşünüyorum.
Uzmanların konuşturulduğu ve halkın dinlendiği ortamlar, daha şeffaf bir yönetime vesile olacaktır. Ayrıca, alanında uzman kişilerin daveti, şehrin problemli sahaları tartışma hususunda bir beceri kazandıracağını düşünüyorum.
Bu platformdan çıkan önerilerin idareciler için ne derece bağlayıcı olacağı bilinmez, ama konuların konuşulması ve tavsiyeler ufuk açıcı olacaktır.
Bir şehrin dinamiğini de ciddi manada etkileyecektir. İdarecilerin "yaptım oldu" anlayışını sorgulamak ve doğruyu hatırlatmak için bir kılavuz olacaktır.
Esasında bu şekilde şehri yönetenlerin de işi kolaylaşacaktır. Bir şehri planlama, bir dokuyu oluşturma, ulaşımı planlama, bir şehri hayal etme ve bir medeniyeti inşa etmek birkaç kişinin inisiyatifi ile olacak iş değildir.
Şehrin buna inanması ve lokomotif olması çok kıymetlidir. Alınan her belediye meclis kararı bu iklimin ve bilincin paralelinde olacaktır. Bu şekilde, yaşanabilir bir şehir çok daha kolay ortaya çıkacaktır.
Yapıp yıkılan kavşak projeleri, uluslararası maçlara müsait olmayan statlar gibi projeler ya tavsiye görmeyecek ya da yapılırken titizlikle çalışılacaktır. Evet, sandık bizim için bir irade beyanı. Halk, kendi adına birilerini temsilci seçiyor ama uygulama konusunda uzun vadeli planlar yapabilmek ve bir şehri her manada ayağa kaldırmak tüm öğeleri ile beraber olacaktır.
Dışarıdan gelen herkesin gıpta ile izlediği, tüm Türkiye'ye örnek olacak bir şehir ancak uzmanların konuşturulduğu ve dinlendiği, halkın kendini ifade edebileceği platformlar bulduğu bir ortak akıl projesi ile olur. Bu mıknatıslanma, her konuda kaliteyi yukarı çeker. Şehirler kurulduktan sonra karşımıza çıkan sorunlar en baştan bertaraf edilir.
Samsun'un yamalı bohça mahiyetinde birçok sorunu var ama tüm paydaşlarla ve ortak akılla bir ucundan tutulup başlanabilir.
Bakire birçok saha, bir daha eski hatalara düşmemek için bu plan çerçevesinde ele alınabilir.
Deprem fısıltı haberlerinden ziyade bu bilinçle daha sağlıklı konuşulabilir. Öncelikli konular gerçekten öncelikli hale getirilir ve siyasetin günlük hevesine bırakılmaz.
Bir şehir bunu bilir ve bu duygu ile inisiyatif alır. Kendi bahçesine, sokağına nasıl sahip çıkıyorsa, şehrine de öyle sahip çıkar. Uzmanlar dört duvar arasında konuşmayı bırakıp şehre ve ülkeye akıl olur. Haftaya görüşmek üzere.
Herkesin bildiği ama önemli bir mevzu, dile getirilmesi güzel, hata payı en aza iner
Merhaba Şehir planlamaları ve bunlara bağlı gelişim firsatlarını çok güzel değerlendirmişsiniz. Kaleminize sağlık