Türkiye Lütfi Elvan'ın Maliye Bakanlığı ve Naci Ağbal'ın Merkez Bankası Başkanlığı sürecindeki yürütülen ekonomi politikalarından vazgeçip heterodoks politikalara dönmesi ve bu sürecin yaklaşık maliyeti 4 senede 50 milyar dolar.
Bir dönem yürütülen ekonomi politikasının faturası seçmenin cebine feci şekilde vergi olarak yansıtıldı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın zaman zaman ifade ettiği acı şurup şimdi önümüzde.
Türkiye ekonomisi bir sıkışmışlık döneminde ve çözüm arıyor. Sualsiz vergiler her gücün vatandaşın sırtına biniyor. Vergi vermek veya vermemek tercihinde olmayan sıradan vatandaş bu süreci çok yakından hissediyor.
Hatırı sayılır para kazanmayı alışkanlık haline getirmiş KOBİ'ler, şirketler ne kadar hissediyor?
Buralardan toplanılan vergilerde artma mı var, azalma mı?
Elden para alma çabaları, şahsı hesaplara havale mevzuları arttı mı, azaldı mı?
Milyar dolarlık şirketlerden yine vergiler siliniyor mu yoksa vatandaşa gösterilen kararlılık gösteriliyor mu?
Dolar 2 TL'miş gibi transfer yapan kulüpler bu sürecin neresinde?
Türkiye gri listeden çıkarmak için operasyon üstüne operasyon yapan Sayın İç işleri Bakanı kutlamak gerekir. Ancak bunu adeta bir zafermiş gibi kutlayan Ekonomi kadrosunun mahcubiyeti de bizim hissemize düşsün. İç İşleri Bakanı mı değişti, hükümet mi değişti çok anlayamadık ama bir önceki dönem her şeye yol verilmiş gibi duruyor.
Bir ailenin gelirleri sabitken çocuklarının rızkından kısan baba pek de makbul görülmez. Ya ailenin gelir kaynakları arttırılır, ya hep beraber bedel ödenir ya da birtakım lükslerden vazgeçilir. Devlet de konuya bu pencereden bakması gerekir. Sayın Cumhurbaşkanı'nın da ifade ettiği gibi fakirden zengine servet transferi artarak devam eder. Kur korumalı gibi politikalar da bu transferin en can alıcı yöntemleridir. Vergi toplamaya servetine servet katanlardan başlanırsa ve bununla ilgili yoruma kapalı çalışmalar yapılırsa daha isabetli olacaktır. Mesela bu ülkede hiç kimsenin ikinci bir eve ihtiyacı yoktur. İhtiyacı olursa bir bedeli olmalıdır. Emeklinin hayatta kalma mücadelesi geliri çok yukarıda olan şirketlerin karlarının bir miktar kısılmasından çok daha önemlidir. Çok zor durumda olan veya olacak olan orta ölçekli esnafı ve taşeron firmaları ayırıyorum.
Bu ülkenin insanı bütün hatalara rağmen tepeden tırnağa bir kararlılık görür ve herkesin bütçesine göre bedel ödediğine inanırsa bu girdaptan çıkmak için elinden geleni yapar. Üstünlerin ekonomisinden; ekonominin, aklın, vicdanın üstünlüğüne böyle geçilir.