Kovid-19 salgını nedeniyle 1.5 yıldır kapalı olan okullar, bu eğitim öğretim yılında yeniden açıldı.
İyi mi yapıldı, kötü mü yapıldı tartışmalarına girmeden, önümüzde bizi bekleyen büyük tehlikenin işaretleri şimdiden ortaya çıkmaya başladı.
Daha şimdiden, okullarda kovid-19 vakalarının artmaya başladığı yönünde haberler gelmeye başladı bile.
Hatta iddialara göre 18 sınıf çocuklarda kovid belirlenmesi üzerine karantinaya alınarak, kapatıldı.
Öğretmenler de öğrenciler de veliler de son derece tedirgin durumdalar.
Daha yeni sonbahara girdik, önümüz kış. Havalar soğuduğunda bu çocuklar kapalı ortamlardan hiç dışarı çıkamayacaklar.
Sınıflar pandemi sebebiyle 20 kişi olması gerekirken 30-40 kişiden aşağı değil.
Bunun yanında hala aşı olmayan öğretmen ve öğrenciler de cabası.
Türk Eğitim-Sen Samsun Şube Başkanı Levent Kuruoğlu, okullarda yeterli personel olmaması nedeniyle temizliğin tam olarak sağlanamaması yetmiyormuş gibi bir de kalabalık sınıflar nedeniyle, tehlikenin daha da büyüdüğüne işaret ederek ders saatlerinin 50 dakika olmasına itiraz ediyor.
Bu koşullarda 50 dakika gerçekten de çok uzun bir süre.
Okullarımızda tüm kademelerde ders sürelerinin 30 dakikaya indirilmesi özel eğitim ve okul öncesi kurumlarında yeni tedbirlerin alınması, kalabalık okullarda ikili eğitime geçilmesi gerektiği bir döneme girdiğimiz ortada…
Okullarda virüsü kapan öğrenciler, hastalığı evlerine taşıyor.
Tamam, okulları açtık ve tam zamanlı eğitime geçtik ama öğrencilerimiz ve öğretmenlerimizin uzun süre maske ile yaptıkları derslerde performanslarının düştüğü, 30-40 öğrencinin bulunduğu sınıflarda her türlü uyarıya rağmen bırakın öğrencileri öğretmenlerin bile maske takmasında sorunlar yaşandığı görülüyor.
Hele de ilköğretimdeki çocukların 50 dakika gibi bir süre, tam zamanlı olarak maske ile oturabilmesi mümkün mü?
Bir de engelli çocuklarımızın eğitim gördüğü özel okulları düşünün.
Bu çocukların özel durumu sebebiyle mesafe ve maske takmaları ihtimali var mı?
Levent Kuruoğlu'nun da söylediği gibi ders sürelerinin biran önce en azından 30 dakikayla sınırlandırılması şart.
Ama bunların dışında da yeni tedbirlerin alınması gerekiyor.
Örneğin temizlik konusunda yardımcı eleman sorunu biran önce çözülmeli.
İş-Kur ile birlikte çalışma yaparak bu konuda çok hızlı bir şekilde çalışma yapılmalı.
Ayrıca kalabalık okullarda okul imkanları da değerlendirilerek biran önce ikili öğretime geçilmeli.
Samsun Valiliği İl Hıfzısıhha Kurulu bu konuda tek yetkili kurul.
Geçen mart ayında yaşadığımız acı tecrübeleri hatırlayarak, Hıfzısıhha Kurulu'nu biran önce sivil toplum örgütlerinin çağrılarını ve uyarılarını da dikkate alarak okullarımızda gereken önlemleri almaya davet ediyorum.
Bütün idareciler de bu dönemde tedbirleri birebir, sıkı bir şekilde takip etmek, denetlemek zorundalar.
Çünkü sadece maske ve dezenfektan temini ile bu süreci atlatamayız.
Eğitimde bu başarıyı sağlayabilirsek, tüm Türkiye'ye de örnek olmuş oluruz.
Aksi taktirde salgının bize ödeteceği bedeli, aklıma getirmek bile istemiyorum.
Öyle görünüyor ki bu kış hepimiz için çok zor geçecek.