Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün bıraktığı en büyük miras nedir?
Türkiye Cumhuriyeti.
Türkiye Cumhuriyeti nasıl bir devlettir?
Milli bir devlet.
Üniter bir devlet.
Şimdi terör örgütünün yayınladığı sözde kongrenin paçavra sonuç bildirgesi tartışılıyor, bu ülkenin en önemli televizyon kanallarında…
O paçavra bildirgenin ana teması şudur: Lozan'ı reddediyoruz.
Lozan'ı reddetmek ne demektir? Sevr'i istemektir.
Yıllar önce değerli ağabeyim rahmetli Osman Kara, "Lozan'ı anlamak için Sevr'i bilmek gerekir" demişti.
Onun anlatımıyla Sevr, "yıkılan bir imparatorluğun son antlaşması, Lozan ise küllerinden doğan bir milletin ilk antlaşması", "Biri yıkılışın fermanı diğeri yeniden doğuşun ilanı"ydı.
İşte Sevr dedikleri o utanç vesikası, o son anlaşma; tam 600 yıl süren büyük Osmanlı İmparatorluğu'nun tarihine vurulmuş büyük bir kara lekeydi.
Bırakın Osmanlı'yı binlerce yıllık Türk tarihini düşünürsek, böylesine aşağılık bir antlaşmanın başka bir örneği yoktur.
Sevr'e bakınca, kaderi yabancıların iki dudağı arasında bir halife sultan ve ona bağlı bir hükümet görürsünüz.
62, 63 ve 64’üncü maddeleri bu topraklarda bir Kürdistan inşa eder.
Bu Kürdistan dedikleri yerin sınırları çok belli değildir, çünkü Ermenistan’ın sınırları henüz belirlenmemiştir.
Fırat’ın doğusunda olacaktır hayal edilen Kürdistan. Nerelerde olacağı Ermenistan’a nerelerin verileceğinden sonra ortaya çıkacaktır.
Önce muhtariyet verilecek, bir yıl sonra da isterlerse bağımsızlık sağlanacak ve Osmanlı hükümeti buna karşı çıkmayacak, çıkamayacaktır!
Kürdistan olur da Ermenistan olmaz mı? Hem de Kürdistan’dan öncelikli olarak var.
88’inci madde “Türkiye Ermenistan’ı müttefik devletler gibi hür ve müstakil bir devlet olarak tanıdığını açıklar” der.
Sınırların tayini ise ABD Devlet Başkanının “hakemliğine” bırakılır. Ayrıca Osmanlı devleti “terk edeceği topraklar üzerindeki bütün hukuk ve kullanımlarından vazgeçtiğini şimdiden ve peşinen açıklar."
Yani değerli okurlarımız, Sevgili Sultan Halifemizin de bizzat katıldığı Saltanat Şurası’nın kabulüyle o kepaze maddeleri kapsayan Sevr Antlaşması’nı okumadan, incelemeden Lozan’ı anlamak olası değildir.
Sevr bir taraftan tarihi Osmanlı başkenti İstanbul’u, boğazları, tüm limanları ve tersaneleri galip devletlerin fiili işgaline açarken, Türk ordusunu da tasfiye eder.
İzmir’i ve Trakya’yı Yunanlılara, Güney Anadolu’yu Fransız ve İtalyanlara, kadim Türk yurdu Kerkük, Musul ve Süleymaniye’yi de İngilizlere bırakır.
Bu ülkenin 50 yılını çalan PKK'nın elebaşları şimdi tutmuşlar; "Sorunun" kaynağı Lozan'dır. 1921 Anayasası'nı esas alıyor "özerklik" istiyoruz" diyorlar.
Bizim diyeceklerimiz nettir. 106 yıl önce ne söylediysek şimdi de aynısını söylüyoruz:
Türkiye Cumhuriyeti'nin tapusu Lozan’ı etkisiz kılmak, ölü Sevr paçavrasını hortlatmak isteyen emperyal hayalperestlere asla geçit vermeyeceğiz!
Anadolu geçilmez!
Türkiye geçilmez!
Yaşasın tam bağımsız, laik Türkiye Cumhuriyeti!
Ne mutlu Türk'üm diyene!”
laiklik yenir mi