Son günlerde konkordato ilanları ardı ardına gelmeye başladı.
Konkordato şirketlerin batıştan korunması için getirilen bir sistem.
Yani şöyle; borçlu firma, borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyecekse borçlarını ödeyebilmek ve muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebiliyor.
Konkordato başvurusunda bulunabilmek için borçlu tarafın konkordato onaylandığı takdirde borçlarını ödeyebilecek durumda olması gerekir. Yani, borçlu taraf batmamıştır, ödeme zorluğu içindedir.
Bu yılın başından bu yana da 161 firmanın konkordato talebinin kabul edildiği biliniyor.
Henüz durum çok kötü seviyede değil ancak ama yüzde 50 artış var.
2024 yılının ilk yedi ayındaki konkordato sayısı aynı 2019’daki konkordato sayısına ulaşmış görünüyor.
2019'da neler olmuştu hatırlatayım;
ABD Başkanı Trump dönemiydi. Türkiye ile ABD Rahip Brunson krizini yaşıyordu.
Gelelim 2024'e. Şu anda dezenflasyon sürecindeyiz ve sıkı para politikası uygulanıyor. Dolar kuru sıkı bir kontrol altında.
Konkordato talepleri neden arttı? Yüksek faizler nedeniyle olduğu söyleniyor. Yüksek faizden kurtulmak isteyen bazı şirketler konkordatoya sığınıyor diyorlar.
Yatırım yapmak için krediye ihtiyaç duyan firmalar yüzde 60 faiz yüzünden kredi alamadıkları için yatırım yapamıyorlar.
İmalat sanayisinde durum aynı. Buna bir de küresel riskleri ekleyin (Rusya-Ukrayna, İsrail-Filistin savaşı ve Orta Doğu'daki gelişmeler.) İşler daha da zorlaşıyor.
Yaşanan bu kötü ortamdaki zorluklar da konkordatoyu beraberinde getiriyor.
Bunun yanında çıkar amaçlı konkordatoya gidenler de var. Bu durumda konkordato ilan eden her türlü korunuyor ama alacaklı firmalar zor durumda kalıyor.
Reel sektörde durum işte böyle. Faizin mevcut düzeyi maliyetleri artırıyor ve durgunluğa yol açıyor. Yüksek faiz nedeniyle kredi alınıp yatırım yapılamıyor. Batmaktan korkan firma konkordatoya sığınıyor. Alacaklı ben ne olacağım diye kara kara düşünüyor.
Faizler indirilse, bu sefer de kurda yaşanabilecek artıştan kaynaklanacak bir maliyet artışı söz konusu olacak.
Merkez Bankası “Ben enflasyona bakarım, gerisi beni ilgilendirmez” yaklaşımı sergiliyor.
Siyasetçi ise olan biteni şimdilik sessizce izliyor.
Vatandaş mı? Onların durumu ise anlatılmaz. Yaşanıyor zaten!
***
Büyük Taaruz'un 102. yıldönümünde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz...
***
SAMSUN'DA YİNE SEL:
Samsun’da yağan her yağmurda bir ilçemizde balık avlamaya çıkıyoruz. Samsun’u yönetenler 22 yıldır genelde, 20 yıldır da yerelde iktidar olduklarını unutmuşlar.
***
MAZOT PAHALI OLUNCA: Uşaklı çiftçiler, hükümeti protesto etmek için Ankara-İzmir yolunu traktörleriyle konvoy yaparak kapattı. Mazotun pahalı olması nedeniyle eylem 2 km'lik güzergahta bitirildi.
***
DÖVİZDE YENİ REKOR: Döviz kurlarında yeni rekor. Dolar 34, Euro 38 lirayı aştı! Gram altın 2.750 TL'ye yükseldi.
***
ANKARA'NIN TAŞINA BAK: The Economist'in yaptığı araştırmaya göre Ankara, Viyana ve Paris gibi şehirleri geçerek tek başına yaşanması en zor 15. kent oldu.