Samsun'un bugün ağır bir misafiri var: Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu.
Uraloğlu'nun Samsun ziyaretinin temel nedeni, Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan'ın 31 Mart yerel seçimleri öncesinde verdiği 'Raylı sistemin Şehir Hastanesi’ne götürülmesi'ne yönelik verdiği seçim vaadi.
Başkan Halit Doğan, kentin kuzey-güney aksında yeni bir ulaşım alanı oluşturmak istediklerini, bu kapsamda hem Şehir Hastanesi’ne hem de Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne ulaşımın sağlanmasına yönelik bir tramvay hattı için teklif götürdüklerini, Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu'nun da bu talebi kabul ettiğini daha önce duyurmuştu.
İşte bu ziyarette Şehir Hastanesi tramvay güzergahı projesinin yapımını Bakan Uraloğlu bugün açıklayacak. Yaklaşık 10 milyar lira tutarında olacağı belirtilen projenin finansmanının ise Hazine tarafından karşılanacağı belirtiliyor.
Karamsar olmayayım diyorum ama başta Samsun-Sivas tren yolunun üstelik Avrupa Birliği'nce finansmanı sağlanmasına rağmen, ciddi bir gecikmeyle tamamlandığını hatırlayınca, bu projenin de öyle söylendiği gibi öyle bir 5 yıl içinde bile tamamlanabileceğine hiç ihtimal vermiyorum.
Hatta bence 20 yılı bile bulabilir. Neden mi? Hani Samsun'a hızlı tren gelecekti ya. Ne oldu sahi o trene? 20 yıldır bir türlü gelemedi. Samsunlular olarak "Kara tren gecikir, belki hiç gelmez" türküsünü çığırıp duruyoruz. Yılan hikayesine dönen ve her seçim döneminde tekrar edilen bu projenin de lafta kaldığını hatırlayınca, yeni tramvay hattının gerçekleşmesinin de bir 20 yıl süreceğini tahmin etmek hiç de zor değil. Elbette inşallah ben yanılırım!
Bu arada hazır Bakan Uraloğlu gelmişken, Samsun'un Doğu Çevre Yolu'na daha fazla ihtiyacı olmasına rağmen, ‘rant yolu’ olarak nitelendirilen Batı Çevre Yolu'nu gündeme getirmenin yanı sıra her yağmurda sel suları altında kalan ana arterlerimizin ve altyapı sorunlarımızı da kendisine iletsek ne iyi olur değil mi?
Hele de Samsun-Bafra ve Samsun-Ordu karayolunda her yağış sonrasında ortaya çıkan deniz mi, karayolu mu olduğu belli olmayan durumu da palyatif tedbirlerle çözmek yerine, ciddi bir altyapı çalışmasıyla kökten çözmek için proje yapma düşünceleri var mı doğrusu merak ediyorum.
Çünkü bu yollar ana ulaşım arterleri. Ve her yağmurda yollar denize dönüşüyor ve anayollar kapanıyor, ortaya çıkan görüntülerle herkese rezil oluyoruz ya o yüzden söylüyorum.
Yine şu Gülsan Sanayi'de her yağmur yağdığında, kayıklarla sağlanan ulaşımı da Sayın Bakana bir çıtlatıverseniz ne iyi olur. Zira kendisi Ulaştırma Bakanı olduğu gibi aynı zamanda 'altyapı' bakanı da. Bu meselelerin çözümünü ondan iyi kim bilebilir ki!
***
Bu arada dünkü yazımda Samsun'da üç mahallenin kentsel dönüşüm kapsamında yıkılmasının ve rezerv alana taşınması için çalışmaların başladığını ayrıntılarıyla anlatmıştım.
Aslında üç mahalle değil dört mahallenin dönüşümü planlanıyor. Dördüncü mahalle ise Hastanebaşı Mahallesi. Ancak Hastanebaşı Mahallesi 'riskli alan' olarak belirlenen bölge içerisinde yer almadığı için bu mahallenin 'rezerv alan'a taşınması öngörülmüyor. Hastane mahallesindeki dönüşümün 'emsal'le yapılması öngörülüyor.
Yani bu mahalledeki yapıların dönüşümünde 'KAKS' oranı dikkate alınacak. KAKS, binanın toplam inşaat alanının arsa alanına oranını ifade eden bir kavram. Yani bu oran, arsanız üzerinde kaç katlı bir yapı yapabileceğinizi ve toplamda ne kadar inşaat alanı kullanabileceğinizi belirliyor.
Velhasıl; her dönem olduğu gibi bu dönemde de Samsun'un altyapı ve çarpık yapılaşma sorunları yine konuşmaya başladık. Yıllardır bu meseleleri konuşuyoruz ama özellikle de kentsel yapılaşma doğru dürüst bir adım bile ilerleyebilmiş değiliz. Özellikle de İlkadım ilçesinde.
Bakalım bu dönem konuşmaktan daha fazlasını yapabilecek miyiz!