Sadece son bir yılda dolar bazında Bağ-Kur emeklilerinin maaşı yüzde 55, memur maaşları yüzde 27, asgari ücret ise yüzde 22 geriye gitti.
Eylül 2021'de nevi şahsına münhasır' faiz düşüren enflasyonu patlatan yeni ekonomi modelimizin sonucu bu…
Halbuki 2018 yılında başkanlık sistemine ne umutlarla geçmiştik;
Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girecek, orta gelir tuzağını hoop diye atlayacak, bürokrasiyi un ufak edip, yatırım üstüne yatırımlarla, istihdam ve işsizlik sorumumuzu çözecek, alım gücü yüksek, refah içerisindeki bir Türkiye'de mutlu mesut yaşayacaktık.
Ama olmadı, olamadı!
Bırakın son 1 yılı geçen 4 yılda dolar ve avro kurları 3,5 katına yükseldi. Asgari ücret, ciddi biçimde geriledi. Açlık ve yoksulluk sınırı da 3,5 katına çıktı.
Korkunç bir yoksullaşma ile karşı karşıyayız.
Birkaç gün önce DİSK, başkanlık sistemine geçtiğimiz 2018 yılından bugüne ekonomide geldiğimiz durumu ortaya koyan bir rapor yayınladı. Durum tam bir felaket.
Örneğin; 2018 Haziran’da 4,8 TL olan dolar kuru 2022 Haziran’da 17,4 TL’ye, 2018 Haziran’da 5,5 TL olan avro ise 2022 Haziran’da 18,3 TL’ye yükseldi. Böylece başkanlık sistemiyle geçen dört yılda dolar ve avro kurları 3,5 kat yükseldi.
Asgari ücret mi? Geçen ocak ayında asgari ücrete tarihin en yüksek zammı verildi ama durum hiç de göründüğü gibi değil.
2018 yılında 1.603,1 TL olan asgari ücret, 2022 yılında 4.253,4 TL olarak belirlendi. Aradan geçen dört yılda asgari ücret yüzde 156,3 artmış olarak görünse de, avro ve dolar karşısında ise değer kaybetti.
Haziran 2018’de asgari ücret 336,8 dolar iken 2022’de 245 dolara geriledi. Benzer şekilde Haziran 2018’de 292 avro olan asgari ücret Haziran 2022’de 233 avroya geriledi.
Yani asgari ücret başkanlık sisteminde 91,8 dolar ve 58,9 avro azaldı.
Ekonominin en can alıcı tarafı, vatandaşın alım gücü, açlık ve yoksulluk sınırına ilişkin.
Çünkü başkanlık sistemine geçtiğimiz 2018 Haziran’dan bu yana artan fiyatlar ve hayat pahalılığı sebebiyle alım gücü düştü ve yaşam zorlaştı; açlık ve yoksulluk sınırı yükseldi.
Nasıl mı?
2018 Mayıs’ta açlık sınırı bin 686 TL, yoksulluk sınırı ise 5 bin 833 TL’ydi.
2022 Mayıs’ta açlık sınırı 5 bin 557 TL ve yoksulluk sınırı ise 19 bin 220 TL oldu. Böylece başkanlık rejiminde açlık ve yoksulluk sınırı 3,5 katına çıktı.
Başkanlık sisteminde işsizlik sorunu bitecek, bürokrasiyi azaltıp, yatırımlara yetişemeyecektik ya. O da olmadı. Tam tersine başkanlık rejimi sonrasında işsizlik oranları daha da arttı.
Başkanlık seçimi öncesi, Haziran 2018’de dar tanımlı işsiz sayısı 3 milyon 444 bin ve dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 10,7’ydi. Nisan 2022’de dar tanımlı işsiz sayısı 409 bin artarak 3 milyon 853 bine ve dar tanımlı işsizlik oranı ise 0,6 puan artarak yüzde 11,3’e yükseldi.
Geniş tanımlı işsizliğe bakıldığında durumun daha vahim olduğu görülüyor. Haziran 2018’de 5 milyon 506 bin olan geniş tanımlı işsiz sayısı Nisan 2022’de 2 milyon 601 bin artarak 8 milyon 107 bin oldu. Böylece geniş tanımlı işsiz sayısı yüzde 47,2 artmış oldu.
Türkiye’yi uçuracak denilen sistem, bugün özellikle ekonomiyi ağır bir sorunlar yumağı haline getirdi.
Uçura uçura ekonomiyi, yatırımları değil ama döviz kurunu, işsizliği, yoksulluğu, açlığı uçurduk.
Başkanlık sistemiyle hayal ettiğimiz ekonomi mucizesinde, tünelin sonu göründü.
Işığı gören var mı?