Türkiye’de 15 milyona yakın emekli var. Bu emeklilerin büyük bir bölümünü ise işçi (SSK) emeklileri oluşturuyor.
Halen en düşük işçi emekli aylığı, 1.500 TL.
Türk-İş’in mart 2021 itibariyle açlık sınırı, yani dört kişilik bir ailenin sadece mutfak masrafı 2.735,97 TL.
Yani bu demek oluyor ki emeklilerin yüzde 70’i açlık sınırının altında yaşıyor.
Yine araştırmalara göre; Türkiye’deki emeklilerin yüzde 33’ü geçinemediği için çalışıyor.
Çalışan emeklilerin de yüzde 30’u da 65 yaş ve üstü kişilerden oluşuyor.
Emeklilik hakkı işçi, emekçi, memur ve tüm çalışanlar için en değerli kazanımların başında geliyor.
Öyle boş gezenin boş kalfası değil yani; hayat için emek verdiğinin tescili.
Ama Çalışma Bakanlığı ve Maliye'nin başındakiler hiç de öyle düşünmüyorlar belli ki…
Emeklilere 3 yıldır, tek kuruş bile arttırılmadan biner lira olarak ödenen bayram ikramiyelerine, bu üç yılın 'enflasyon oranında' zam yapıldığına göre…
Üç yıl önce 1000 TL olarak ödenen bayram ikramiyeleri satın alma gücü itibariyle gıda enflasyonuna göre 677 TL erimesine ve bugün 323 liraya düşmesine rağmen…
İlk verildiği tarihten itibaren bayram ikramiyesinin asgari ücrete oranı korunmuş olsaydı ikramiyeler bu yıl 1763 TL’ye yükselmiş olacaktı.
Bayram ikramiyeleri erirken, emekli maaşları satın alma gücünü korudu mu?
Tabii ki hayır.
Emekliler de büyük bir düş kırıklığı içindeler zaten.
"Ülkeye az 25-30 yıl hizmet eden biz emeklilere, 3 yılın sonunda gelen 100 TL tutarındaki artış, vefasızlıktır, haksızlıktır" diye sitem ediyorlar.
Sitem etmek bir işe yaramaz; emekliler daha fazla ezilmemek, haklarını korumak için mutlaka örgütlenme yolunu seçmeli ve seslerini duyurabilmenin yollarını armalıdırlar.