Bizim milletin en büyük hayalidir, ev sahibi olmak.
Öylesine önemlidir ki siyasette iktidara gelmek isteyenlerin ya da iktidarını sağlamlaştırmanın yolu da aslında 'ev'lenen vatandaşların sayısının artmasına, en azından ev alma umudu bile taşımasına bağlıdır desem yanlış olmaz.
DYP-SHP hükümetinde ekonomiden sorumlu devlet bakanı olan Tansu Çiller'in “herkese biri ev biri araba” olmak üzere iki anahtar vaadi, unutulmazlar arasındadır mesela.
Geçen şubat ayında Merkez Bankası'nın açıkladığı Konut Fiyat Endeksi yeni konutlarda yıllık yüzde 102,2 yükselmişti. Yeni olmayan konutların fiyatlarındaki artış oranı ise yüzde 95,3'tü.
Türkiye genelinde kiralık ve satılık konut fiyatları yıllık yüzde 100'e yakın artışla rekor üstüne rekor kırmıştı.
Neden?
Sektör temsilcilerinin öne sürdüğü gerekçe; inşaat sektöründe yaşanan dövize bağlı maliyet artışı.
Diğer neden ise; Türk Lirası'na duyulan güvensizliğin sonucu, gayrimenkulün tekrar yatırım aracına dönüşmesi ve yatırımcıların paralarını yoğun biçimde gayrimenkule çevirmesi.
İşte böyle bir ortamda, önceki gün ilk defa ev alacakların kredi finansmanı için 3 yeni paket açıklandı.
Benim en çok önemsediğim 1. paket. Benim gibi hiç evi olmayan ve ilk kez konut alacaklara hitap ediyor, belki de ondan. Ne var pakette? 2 milyon liraya kadar değere sahip birinci el satın almalar için, 10 yıla kadar vadeli ve aylık yüzde 0,99 faizle kredi verilecek.
Umutlanmamak elde değil!
Amaaaa şimdi reel ekonomik gerçekliğimizi hatırlayalım; Enflasyonu yıllardır yüzde 10-15 arasında olan Türkiye'de, 'faiz düşürerek, enflasyonu düşürme' takıntımız yüzünden, yüzde 70'e fırlamış bir enflasyon, köklü bir hayat pahalılığı, yoksulu daha yoksulluğa iten, sosyal tabakaları refaha erişme hayalinden de aşağı doğru iten bir süreç.
Mesele sadece enflasyon da değil üstelik. Hayat pahalılığının daha da derinleşmesi sadece yoksulları vurmadı, 'orta sınıf' da çöktü.
Böyle bir ortamda konut fiyatları zaten uçmuşken ve hiçbir müdahalede bulunulmadığı için astronomik seviyelere ulaşmışken açıklanan konut alım paketi.
Paketin açıklanmasının hemen ardından internette, birinci el konut fiyatlarını inceledim bir umutla. İlan edilen konutların fiyatları bir anda zıplamasın mı?
Yeni moda deyimiyle 'güncellemişler' bütün satılık konut fiyatlarını. Örneğin mart ayında 779 bin lira olarak 'Satılık' ilanı verilen bir konutun fiyatı, paketin açıklanmasının hemen ardından 959 bin liraya, 855 bin lira olarak ilan edilen bir başka konutun fiyatı da 1 milyon 50 bin liraya çıkıvermiş. Sayısız örnek var, internete girip inceleyebilirsiniz.
Yani bu paket, dar gelirliden önce müteahhitleri sevindirmiş anlaşılan! Fiyatlar yeniden uçuşa geçmiş durumda. Buna 'fırsatçılık' mı dersiniz, 'ticaret' mi o da size, vicdanınıza kalmış.
Diğer taraftan fiyatı 1 milyon TL olan bir konut için açıklanan bu paketten kredi alacak bir kişinin ödeyeceği aylık taksit miktarı 14 bin 277 TL. 2 milyonluk konut için ise 28 bin 555 TL.
Enflasyonun yüzde 70, asgari ücretin 4 bin 250 olduğu bir ortamda bu taksitleri ödeyecek 'bir dar gelirli' varsa alnından öpmek gerekir.
Bu paket dar gelirliler için değil orta sınıfa yönelik derseniz, ortada orta sınıf falan kalmadı ki. Onlar da artık 'yoksullar ligi'nde...
Haa ayda 3-4 maaş alan 'ballı bürokratlar'dan bahsediyorsanız, o başka...