Pazar günü köşe yazısı yazamasam da 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımızı unutmamı elbette ki kimse beklemesin.
Çünkü 19 Mayıs, emperyalist işgal ve feodal yobaz işbirlikçiliğe karşı, Anadolu halk direnişinin başlangıç günüdür.
Çünkü 19 Mayıs, Türk aydın ve sanatçısının, yobazlık ve emperyalizm karşıtlığının 'olmak ya da olmamak' sorunu olduğunu bir kez daha anımsaması gereken bir tarihtir.
Halkın bağımsızlığı ve varlığı ile aydın ve sanatçının bağımsızlığı ve varlığı kopmaz biçimde birbirine bağlıdır.
ABD-AB'nin aydın ve sanatçı kesim üstündeki baskı ve hegamonyasına karşı her zamankinden daha çok uyanık olmak zorundayız. Modernleşme yanlısı yurtsever aydın ve sanatçıların, emperyalizm ve işbirlikçileri tarafından istenmediğini unutmamalıyız.
Uğur Mumcu'nun katledilmesiyle başlatılan ülkesini seven, kariyer uğruna onurunu satmayan aydın ve sanatçıların etkisizleştirilmesi projesi sona ermiş değildir.
Soğuk Savaş yıllarında entelektüel dünyayı elinde tutan CIA, aynı yöntemi bugün Ortadoğu'da daha profesyonelce uyguluyor.
Bu noktada asıl eleştirim ise kendini sosyalist, solcu olarak tanımlayanlara. 19 Mayıs 1968 tarihini hatırlatmak gerek hepsine; Samsun'dan Ankara'ya, Tam Bağımsız Türkiye İçin Mustafa Kemal Yürüyüşü düzenlenmişti. En önde de Türkiye'nin sosyalist, solcu gençleri vardı.
İşte Türk milliyetçiliği budur. Türk milliyetçiliği; ülkesini, milletini sevmektir. Türk milliyetçiliği; ülkesinin, milletinin, ekonomide, eğitimde, savunmada, bilim ve teknolojide, iç ve dış siyasette tam bağımsızlığını istemek, Türk uygarlığını, çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarmak, dünya uygarlığına öncülük etmek için bilim, sanat ve teknolojide devrimci atılımlar yapmak demektir. Gerçek Türk milliyetçiliği doğası gereği ilericidir.
Atatürk Türk milliyetçisiydi, Türk milliyetçiliği Atatürkçülüktür. İlk Türkçüler solculardı. Sosyalist hareket 1980'e kadar Türk milliyetçisiydi. Türk milleti, kendi milli temsilini burjuva sınıfı yerine sosyalist işçi sınıfına verebilirdi. Sosyalist harekette Türk milletinin bir karşılığı vardı ve Türk milleti de sosyalist harekete kendinden bir öncü parça olarak sahip çıkıyordu.
Sosyalistler, 1980-1990 sürecinde Türk milletinden kopunca, Türk milleti de sosyalistlerden koptu doğal olarak. Sosyalistler, Türk ve Türk milleti, tam bağımsızlık sözleri ve ilkeleri yerine Ermeni, Rum, Kürt, eşcinsel ve hayvan haklarını monte etti. Türk milleti de Türk işçi sınıfı da faşist olarak damgalandı. Türk milleti ve Türk işçi sınıfı da, bu geriye gidiş karşısında sosyalist adını kullanmaya devam eden bu yabancı unsurla arasına perde koydu.
Türk milleti ve onun oransal olarak en büyük kesimini oluşturan Türk işçi sınıfı, kendi tarihi, kültürü, uygarlığı ve dili ile sorunu olmayanlarla, sorunlarına yeni çözüm yolları bulmaya çalışacaktır. Türk milliyetçiliği bir ideoloji değildir; Türk dediğimiz varlığın kendini tanımlama ve varlığını üretme tarzıdır.
Bu düşüncelerle, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk başta olmak olmak üzere tüm silah arkadaşlarını, bir 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'ndadaha rahmetle ve minnetle anıyorum.
19 Mayıs tarihi bu ülke için öylesine anlamlıdır ki; bağımsızlık ve emperyalizm karşıtlığının anılarının diriliğinin sevincidir.
Ve asıl önemlisi nedir biliyor musunuz?
19 Mayıs; halk direnişinden doğmuş bir ülkenin evladı olmanın onurunu taşımaktır.
Yaşasın tam bağımsız Türkiye!