Türkiye, 6 gündür yangınlarla mücadele ediyor.
Resmi açıklamalara göre 4 ilde 9 yangın devam ediyor, 31 ilde 129 yangın kontrol altına alındı.
Muğla'da yaklaşık 10 bin vatandaş, bulunduğu konutlardan tahliye edildi.
Benim gözlemlediğim; devletin bütün kurumları bir önce bu yangınların söndürülebilmesi için büyük bir çaba içerisindeler.
Hele de ormancılar.
Haklarını ödemek mümkün değil.
Ateşin üzerine giden insanlar bunlar.
Dün 13 ormancı, Antalya'da yangının içinden alınmış.
Böylesine büyük bir seferberlik devam ederken, sosyal medya adeta kaynar kazan!
Sanırsınız yangınlar, ormanlarımızda değil sosyal medyada çıkmış.
Herkes ahkam kesiyor.
Şimdi de bir kampanya başlatmışlar. "I am calling all the countries who can help us" diye başlayan uzun bir İngilizce paragraf.
"Bize yardım edebilecek tüm ülkelere seslenmek istiyorum" diye başlıyor, "Lütfen bu mesajı yayın. Bizim çok acil olarak dünya çapında sesimizi duyurmaya ve yardıma ihtiyacımız var. #havadanmüdahaleistiyoruz" diye bitiyor.
Bu kadar saçmalamak olsa olsa bizim ülkemizde olur.
Sosyal medyada insanlar birbirlerini provoke etme yarışına girmiş adeta.
Türkiye'yi bu yangınlara müdahalede yetersiz göstermeye dönük algı operasyonlarından birisi daha.
Türkiye'yi aciz bir ülke durumuna düşürecek, böylesine tehlikeli bir global propagandaya alet olan insanların sayısı o kadar çok ki.
Açık ve net söylüyorum; yangınla ilgili süreçteki ve kriz yönetimindeki zaaflara, eksiklikler rağmen böyle bir yardım çağrısını çok tehlikeli ve milletin, memleketin zararına görüyorum.
Dikkat edin yangınların çıkarıldığı bütün bölgeler, turizm açısından en önemli yerler.
Plan o kadar açık ki; Türkiye'de turizmi, dolayısıyla ekonomiyi bitirmenin peşindeler.
Korkunç bir yok ediş planıyla karşı karşıyayız.
Emperyalizmin maşalarının yürürlüğe koyduğu bu oyunun altından bu devlet, bu millet yine kalkacaktır. Bundan hiç şüpheniz olmasın.
Sosyal medyada twitleriyle yangın söndürenler; 'az itidal' lütfen. Şu yangınlar bir söndürülsün, sonra eteğinizdeki taşları dökersiniz!
Olmaz mı?