Bugün 2 Nisan 2025. Ve bugün de eminim Türkiye'nin siyasi tarihinde yerini alacak bir gün olarak kayıtlara geçecek.
Neden mi?
Şöyle ki;
19 Mart'ta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması ve tutuklanmasının ardından geçen süreçte yaşanan olağanüstü haraketlilik artarak devam ediyor.
Bu süreçte İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan sokak eylemleri, boykot kampanyalarıyla yayılmaya başladı.
Bu kapsamda 2 Nisan yani bugün için 'ekonomik boykot' çağrısı yapıldı.
Bu kez çağrı, sosyal medya üzerinden üniversiteli gençlerden geldi. Boğaziçi’nden ODTÜ’ye birçok üniversitede kulüpler, öğrenciler, öğrenci temsilci kurulları ve gençlik örgütlerinin sosyal medya paylaşımları ile bugün yapılması planlanan boykot çağrısına, nasıl bir katılım olacağını ben de merak ediyorum.
Peki bu boykot çağrısı etkili olur mu?
Şöyle bir baktım da banka kartı ve kredi kartı ile yapılan harcamalar 2024'te 14 trilyon TL'yi bulmuş.
Yani 2024 yılında günlük ortalama harcama 40 milyar TL.
2025'in ilk 3 ayında ise günlük harcama, ortalama 50 milyar TL dolayında.
Bir düşünsenize, sadece bugün hiçbir şey satın almıyorsunuz.
Nakit ve kredi kartı kullanmıyorsunuz,
Asla alışveriş yapmıyorsunuz ya da AVM’lere gitmiyorsunuz.
Veya hiçbir mekanda yemek yemiyor, benzin almıyorsunuz.
Ciddi bir katılım halinde, 1 günlük "TÜKETME" boykotu bile sarsıcı olacaktır.
Türkiye'de bu tür boykot eylemlerinin en etkili olduğu dönemler 1968'li yıllardı.
Büyüklerimizden dinlediklerime ve okuduklarıma göre, o yıllarda üniversiteli gençlerin neredeyse bütün öğrenim hayatları boykotlarla geçmiş.
O yüzden hükümet bu boykot meselesini öyle hafife almasa iyi olur düşüncesindeyim.
Hele de ekonomik boyutunu düşününce, daha da ürkütücü geliyor.
***
Karadeniz müziği denilince çok beğenerek dinlediğim iki sanatçıdan biriydi Volkan Konak.
Çok erken yaşta kaybettiğimiz Kazım Koyuncu ile birlikte her ikisi de Karadeniz'in çok sevdiğim iki sanatçısıydı.
Volkan Konak, 'Herkesin bir derdu var, durur içerisine" dediğinde aranızda iç geçirmeyen yoktur sanırım.
Ömrü sahnede geçmiş olan bu güzel sanatçımız neredeyse gözlerimizin önünde yine sahnede son nefesini verdi. Kendisine Allah'tan rahmet dilerken, gönlümüze kalbimize seslenen her güzel şiiri, her güzel şarkısı için binlerce kez teşekkür ediyorum.
Ama ne ilginçtir Volkan Konak'ın vefatında bile bu milleti kutuplaştırmayı başardılar. Sosyal medyada sahte bir vasiyet üzerinden bu değerli sanatçımızı karalamaya kalkışıyorlar.
Hiç bizim değerlerimize uygun hareketler değil bunlar. Ölen düşmanın bile olsa ardından başsağlığı dilersin. Sevmediğin biriyse susarsın en azından. Bunun için inançlı olmaya gerek yok, insan olmak yeterli.
İnsanlıktan nasibini almamış olanlar ne derlerse desinler, milletimiz çok değerli bir sanatçısını kaybetti.
O yüzden de başın sağolsun Türkiye!
Tebrikler...Aynen katılıyorum.