Türkiye'nin tüm telefon ve internet servis sağlayıcıları içinde, kendi kurulu altyapısına sahip birinci firma, Türk Telekom'dur.
Türk Telekom aynı zamanda diğer internet servis sağlayıcılara ve sabit telefon hizmeti (STH) veren firmalara da toptan satış yöntemi ile hizmet veriyor.
14 Kasım 2005'te 'özelleştirme' çalışmaları kapsamında hisselerinin yüzde 55'i, Lübnanlı Hariri ailesine ait Oger Telekomünikasyon A.Ş.’ye devredilmişti.
6 milyar 550 milyon dolara gerçekleşen bu devir, cumhuriyet tarihinin en büyük ihalesiydi.
2018 yılına gelindiğinde ise Türk Telekom'un hisselerinin yarısından fazlasını alan Hariri ailesine ait Oger Telekom, Türkiye'de bankalardan aldığı kredileri ödemedi ve battı.
Bunun üzerine önce kredi veren bankalar, şirketin Türk Telekom'daki hisselerini devraldı. Daha sonra da Varlık Fonu tarafından bu hisseler 1.6 milyar dolara satın alındı.
Türk Telekom'da, Türkiye tarihinin en büyük ihalesiyken en büyük batağına dönüşen süreci, bu kurumda 30 yıl görev yapan, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) YK Üyesi Mehmet Özdağ önceki gün yaygın bir gazeteye anlatmış.
Mehmet Özdağ'ı birçoğunuz Samsun Çevre Platformu’nda (SAMÇEP) yaptığı çalışmalarla tanıyorsunuz. Özdağ'ın anlattıklarını dikkatle okudum. Diyor ki Mehmet Özdağ,
"Türk Telekom soygun düzenine kurban edildiği için gelirleri yatırımlara çevrilemedi",
"OTAŞ’ın taksitler için ‘elindeki Türk Telekom hisselerini rehin göstererek’ dışardan kredi almasına devletin temsilcileri, Ulaştırma Bakanlığı ve herkesin seyirci kaldı",
"Oger, kredi borcunu ödemedi ama Türk Telekom'un yıllık gelirlerini kârlarını ortaklarına dağıttı."
Yine Özdağ'ın anlattıklarına göre Oger Telekomünakasyon, Türk Telekom'u satın almak için Türkiye ve uluslararası tam 20 bankaya borçlanmış ve 2006'dan 2018 yılına kadar toplam tamı tamına 5.7 milyara yakın kâr payını ise 'bir şekilde' cebine indirmiş!
Ve Türkiye'ye 4.75 milyar dolarlık borcu bırakarak, sahneyi terk etmiş.
İnanılır gibi değil.
Resmen 'bu bir soygun!"
Bütün bunlar yaşanırken Sermaye Piyasası Kurulu, BDDK ve Hazine neden hiç müdahale etmemişler, anlaşılır gibi değil.
Hariri ailesinin Türk Telekom'u garanti göstererek aldığı krediler sizi, bizi, çocuklarımızı, hepimizi ilgilendiriyor.
Çünkü bu borçları kuşaklar boyu bu millet ödeyecek değil mi?
Özdağ'ın üzerinde durduğu gibi TBMM'de ‘derhal bir Türk Telekom Komisyonu kurulmalı’ önerisi çok doğru ve yerinde bir uyarı.
Çünkü ilgili tüm kurumlar seyrettiğine göre bu soygunun hesabını bana göre de en başta soruşturması gereken kurum TBMM, yani milletin bizzat kendisidir...