2013 yılındaydı, Türk-İş'in en son Ankara'da yaptığı miting.
'Emeğe Saygı' adı verilen o mitingde iş kazalarının sona ermesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çekilirken, "madencinin kaderi ölmek değildir" uyarısı yapılmıştı.
O tarihten sonra Türk-İş, Ankara'da miting düzenlemedi. Çalışma hayatı sorunlarıyla ilgili özellikle de 1 Mayıs'larda farklı illerde mitinglerini gerçekleştirdi.
Şimdi 11 yıl sonra Türk-İş başta olmak üzere işçi sendikaları alanlara inmeye hazırlanıyorlar.
Türk-İş'in 20 Ekim günü Ankara’da yapacağı miting, temel olarak 'geçim' koşullarının dile getirildiği bir içerikte olacak. Ancak vergi ve diğer güncel sorunlar da talep olarak sıralanacak. Eylem, sadece Ankara’daki işçileri değil, tüm Türkiye’den gelecek kişilerle yapılacak.
Bunun dışında HAK-İŞ vergi ve gelir dağılımına yönelik başlattığı çalışmalar kapsamında taleplerin dile getirildiği bir akademik toplantı hazırlığını sürdürüyor. DİSK'in eylemleri de devam ediyor.
Yılın başında ise çalışma hayatının tamamını etkileyen iki önemli toplu sözleşme süreci de yaşanacak. Ocak ayından itibaren fiili olarak başlayacak kamuda çalışan işçilerin toplu sözleşmeleri ile yılın ilerleyen döneminde öne çıksa da takvim gereği ön görüşmeleri ve prosedürleri başlayacak. Metal işkolu toplu sözleşmeleri gündem olmaya devam edecek.
Bu iki sözleşme nedeniyle 2025’te belirlenecek asgari ücret daha da önemli hale geliyor. Kamu tarafı ve işçi kesimi yıl içinde imzalanacak toplu sözleşmeyi de göz önünde bulundurarak asgari ücretteki artışı göz önünde bulundurmak zorunda kalacak.
Dolayısıyla önümüzdeki kış aylarının en hareketli geçecek günleri. Asgari ücret görüşmelerinde yaşanacak. Bu yıl ara zam taleplerine karşılık bulamayan çalışanlar, asgari ücretin kaç lira olacağını dört gözle bekliyorlar. 1 Aralık itibariyle Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda çalışmalar başlayacak.
Asgari ücrette beklenen, enflasyon oranında zam yapılacağı yönünde. Spekülasyonlara rağmen, asgari ücrete en az geçmiş dönem enflasyonu oranında artış yapılması olasılığı güçleniyor. AK Parti kulislerinde de ağırlıkla 23-25 bin lira arası bir rakam konuşuluyor.
Ekonomi yönetimi, temel prensip olarak asgari ücreti beklenen enflasyon oranında artırmayı öngörüyor. OVP’de 2025 yılı enflasyonu yüzde 17.5 olarak öngörülüyor. Ancak bu orandaki artışın Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda kabul edilmesi çok mümkün görünmüyor.
Çünkü asgari ücrete bu yıl başında tek artış yapıldı ve ocak ayından bu yana aynı ücret ödeniyor. Eğer 2025 için öngörülen yüzde 17.5’lik enflasyon oranında artırılırsa asgari ücret 19 bin 977 lira olacak.
Asgari ücret gerçekleşen enflasyon (yüzde 42) oranında artırılırsa 24 bin 142 lira olacak. Eğer asgari ücret 25 bin liraya çıkarsa artış oranı yüzde 47.04, 23 bin liraya çıkarılırsa yüzde 35.27 oranında artış yapılmış olacak.
Yılın ikinci yarısındaki enflasyon emekli aylıklarıyla memur maaşlarını da doğrudan etkileyecek. Bu oran emekli aylıklarına olduğu gibi yansıtılacak, memurlar ise toplu sözleşme ile aldıkları yüzde 10 ile gerçekleşecek enflasyon arasındaki farkı alacaklar.
Ancak eğer bir yasal düzenleme yapılmazsa kök ücreti 10 bin 979 lira ve altında olup aylığı 12 bin 500 liraya tamamlanan emekliler için herhangi bir ücret artışı olmayacak.
Çünkü 10 bin 979 liralık kök ücrete ikinci yarıdaki olası yüzde 13.85’lik enflasyon eklenince 12 bin 500 liraya çıkıyor.
İkinci yarıdaki enflasyon yüzde 13.85 olursa kök maaşı 12 bin 500 lira olanlar 14 bin 231 lira almaya başlayacaklar.
GÜNÜN SÖZÜ:
Büyüyünce ben de sefilleri yazacağım çünkü söyleyecek sözü olan herkes bunu yazar.
Romain Gary (Emile Ajar), Onca Yoksulluk Varken