Son 1 yılda;
Yumurta ve domates yüzde 70,
Tavuk eti yüzde 69,
Patates yüzde 58,
Ayçiçek yağı yüzde 52,
Mercimek ve margarin yüzde 50,
Nohut yüzde 42,
Mısırözü yağı yüzde 40,
Süt-peynir-yoğurt yüzde 34-35,
Salam-sucuk-sosis yüzde 35-38,
Balık yüzde 30,
Makarna yüzde 28.5,
Ekmek yüzde 28,
Dana eti yüzde 25 arttı.
Hatırlatalım en son açıklanan eylül ayı enflasyonu ise, yüzde 1,25, yıllık bazda ise yüzde 19,58 oranında arttı.
TÜİK'in enflasyon sepetindeki 415 maddeden, 51 maddenin ortalama fiyatı düştü. 46 maddenin ortalama fiyatı değişmedi. 318 maddenin ortalama fiyatı ise arttı.
Bunlar TÜİK'in tartışmalı enflasyon rakamları.
Cebimizde hissettiğimiz enflasyonun çok daha fazla olduğunun ben de farkındayım.
Üretici fiyatlarında enflasyonun durumu çok daha facia.
Çiftçinin, imalatçının geçen yıla göre üretimdeki maliyet artışı yüzde 33,83'e ulaşmış durumda. Yine söyleyelim bunlar da TÜİK'in rakamları. Bir hayli tartışmalı.
Durum oldukça vahim anlayacağınız.
Enflasyon gelinen noktada hem üreticinin hem tüketicinin belini büküyor.
Sabit gelir sahipleri enflasyona karşı eriyen maaşları nedeni ile yoksullaşırken, firmalar bu belirsizlik ortamında yatırım yapmak istemiyorlar.
Enflasyonist bir ortamda tasarruflar azalıyor, dış borç artıyor.
Üretimde enflasyonun artması tarımda da girdi maliyetleri arttırıyor, 12 yılda çiftçilerin yarısı tarımdan uzaklaştı; 'Dayanacak gücümüz kalmadı' diye feryat ediyorlar.
Köylerde kredi borcu olmayan çiftçi neredeyse yok. Çiftçi üretim yapabilmek için ekipman almak zorunda. Bugün en düşük ekipman 20-25 bin TL, traktör 300-350 bin TL'yi buldu.
Kredi çekenin ise iyice beli bükülüyor.
Tarım Kredi Kooperatifleri enflasyona çare olur mu?
Diğer zincir marketler üzerinde elbette baskı unsuru olur ama çözüm bu değil.
Üretici yüksek enflasyon altında inim inim inliyor.
Maliyet girdilerini düşürmezsen üretimi artıramazsan, o kooperatifler ne zamana kadar çare olacak?
Peki, çare ne?
Geçmişte faiz indirimlerinin enflasyonu aşağı çekeceği savunulsa da şu anda "sıkı para politikası mesajı" veriliyor.
İlave olarak bir taraftan sıkı para politikası derken diğer yandan politika duruşu gevşiyor ve enflasyon tahmini yukarı çekiliyor.
Eskilerin "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu" sözü ise tam da içinden geçtiğimiz günleri anlatıyor.
Mutfak yanıyor, tarla yanıyor, emekli, çiftçi, memur, sabit gelirli ağlıyor.
Bu yıl kış çok zor geçecek!