Bu yılın ilk ayının ortalarında ben de sizlerle birlikte öğrenebilmiştim, o kutlu müjdeyi…
Sayın Cumhurbaşkanımız sağ olsun, 2024'ü Emekliler Yılı ilan etmiş, arkasından da yüzde 5'i yapıştırıvermişti.
Öylece kalakalmıştım ekranda. Hiç beklemiyordum doğrusu. Hem emekliler yılı hem de 10 bin TL, hem de yüzde 5 ek artış!
Algılayabilmem biraz zaman almış, hatta bir süre şaka yapılıyor falan zannetmiştim.
Şaka falan değildi. 2024 yılı ‘Emekliler Yılı’ ilan edilmişti.
Yüzde 5 ile bekledikleri zamları alamayan emeklilere, PTT AVM’de, Tarım Kredi Kooperatif Marketleri’nde, Türk Hava Yolları’nda, TCDD’de, GSM operatörlerinde, sinema ve tiyatrolarda, PTT Kargo’da özel indirimler ve kampanyalar başlatıldı.
Hatta kültür turları bile düzenlendi. Türkiye’yi şehir şehir dolaşacaklardı.
Yapılan onca şeye rağmen bir türlü yaranamadılar emeklilere. 31 Mart yerel seçimlerinde de bu kez de onlar Emekliler Yılı müjdesine verdikleri yanıtı yapıştırıverdiler.
Ya sonrasında ne oldu? Emeklilerin durumu düzelebildi mi?
Gelin emeklilerin durumunu net olarak ortaya koyabilmek için, bazı mal, hizmet ve göstergelerin durumuna bakalım. Bunun için de Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in göreve başladığı tarihi baz alalım. 17 ay öncesini yani!
17 ay önce Türkiye'de motorinin litresi 19.37 TL'ydi. Şimdi ise 42.90 TL. Değişim yüzde 121,5.
Benzinin litresi ise 17 ay önce 21,26 TL'di. Şimdi ise 43 TL. Aradaki değişim yüzde 102,3.
Açlık sınırı 17 ay önce 10 bin 373 TL'ydi. Şimdi ise 20 bin 432 TL.
En düşük emekli aylığı o tarihte 7 bin 500 TL'ydi. Günümüzde ise 12 bin 500 TL.
Yoksulluk sınırı o tarihte 33 bin 789 TL'ydi. Şimdi ise 66 bin 553 TL.
Asgari ücret 11 bin 402 TL'ydi. Şimdi ise 17 bin 2 TL.
Gelelim enflasyona...
17 ay önce enflasyon yüzde 38,21'di. Şimdi ise TÜİK'e göre yüzde 47,09.
2024'ün yani her günü ayrı sıkıntı pardon coşkuyla geçen Emekliler Yılı'nın bitmesine şunun şurasında 25 gün kaldı.
Emekliler bu yıl, değil büyümeden hak ettikleri payı almak, değil reel geliri korumak, şu anda en büyük harcama kalemi olan gıdada bile ciddi kayba uğramış durumdalar.
Emekli kamu görevlileri 20 yıl kadar önce maaşlarına güvenerek ev, araba alabiliyordu. Şimdilerde ise ev kirasını zor ödüyorlar!
Yıllarca çalışıp birikim yapmayı hayal eden emeklilerimiz, ekonomi politikaları nedeniyle bugün en temel hak olan gıda ve barınma ihtiyaçlarını bile karşılayamaz durumdalar.
En son kasım ayı enflasyon rakamları önceki gün açıklandı. SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarına yapılacak zam oranı da netleşti. Son 5 aylık enflasyon rakamlar göre yüzde 14,57.
Dünyadaki pek çok ülkenin refah düzeyi artarken, eti pahalı, sütü pahalı, tahılı, suyu pahalı bir coğrafya haline geldik. Cennet vatanımızda cinnet geçiren insanlar haline nasıl geldik?
Emekliler önceden en azından kahvelerde zaman geçirirlerdi. Şimdi o günler bile mazide kaldı. Emekli kahveye gitse, çay parasını ödeyecek mi diye yanındakine bakıyor.
Bugün emekli, belediye parklarında, cadde ve sokak kaldırımlarında var olma gayretiyle yaşama tutunmaya çalışıyor.
Her birimizi darı ambarında açlık çeken tavuklara çevirdiler.
En çok da emeklimizi!
NOT ETTİKLERİM:
-Türkiye’nin dış ticaret açığı kasımda yüzde 23,3 artarak 7,3 milyar dolara yükselirken ocak-kasım döneminde ise yüzde 27’lik azalarak 73,2 milyar dolara indi. TİM Başkanı Gültepe durgunluğa dikkat çekse de “asıl sorun rekabetçiliğimizi kaybetmemiz” dedi.
-Finansmana erişim sorunları, üretim faaliyetlerindeki bozulma ve sıkı para politikasının da etkisiyle konkordato başvurularında yılın 11’inci ayında rekor geldi. Geçen ay 152 dosya için konkordato geçici mühlet kararı verilirken, 11 ayda 1504 konkordato başvurusu yapıldı.
GÜNÜN SÖZÜ:
"Sadelik, iyilik ve doğruluğun olmadığı yerde, büyüklük de yoktur.”
Lev Tolstoy