Bildiğiniz adıyla; Yalı Kafe. 2014 yılında, Deniz Kafe olarak hizmete açıldı. Uzun yıllar bu adla hizmet verdikten sonra, Yalı Kafe olarak değiştirildi.
Atakum sahilinde az sayıdaki yeşil alanların en büyüğü. İçerisindeki bir kafe ve bir restoran, yıllarca Atakum Belediyesi tarafından işletildi.
Samsun'un Atakum sahillerinde özellikle de yaz aylarında insanların çayını kahvesini yudumladığı, yemeğini yediği, denize girenlerin soluklanıp dinlendiği enfes bir yeşil alan.
Mülkiyeti İller Bankası'na aitti. İller Bankası önce buraya 'otel' yapmak istedi ama kendisi de eski bir bakan olan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, bakanlığı ikna etti ve 'Millet Kıraathanesi' yapılmak üzere Büyükşehir Belediyesi'ne devrini sağladı.
Başkan Demir, başlangıçta burada 3 katlı bir 'millet kıraathanesi' yapılacağını, bunun dışında bir yapılaşma olmayacağını, kalan yeşil alanın ise olduğu gibi korunacağını söylüyordu.
Ama Büyükşehir Belediye Meclisi'nin son komisyon toplantısında durumun hiç de öyle olmadığı ortaya çıktı.
Ortak komisyonda sadece CHP ve İYİ Partili muhalefet üyelerinin değil, Cumhur İttifakı'nın küçük ortağı MHP'li üyelerin bile 'red' oyu vermesine rağmen, Yalı Kafe'nin bulunduğu alanda inşaat alanı taban katsayısının 0,40'a çıkarılması oyçokluğuyla kabul edildi. Oysa ki daha 6 ay önce bu katsayı, 0,15'ti.
Bilmeyenler için söyleyeyim, bu katsayının arttırılması demek inşaat yapılacak alanın daha da büyütülmesi anlamına geliyor.
CHP'li Meclis üyeleri Atilla Tekcan ve Hasan İpek, yapılan değişiklikle buraya bir değil iki tane 3 katlı bina yapılmasının önünün açıldığını, çekme mesafeleri düşünüldüğünde ise, Yalı Kafe'nin neredeyse her tarafının betonlaştırılacağını belirtiyorlar.
Salı günü yapılacak meclis toplantısında da büyük olasılıkla kabul edilecek. Atakumlunun sahilde dinlenip nefes aldığı bir yeşil alanın daha ruhuna Fatiha okumaya az kaldı yani.
Başkan Mustafa Demir başlangıçta, bu bölgede sadece 3 katlı bir millet kıraathanesi dışında hiçbir yapılaşma olmayacağını söylerken, neden fikir değiştirdi dersiniz.
Ben söyleyeyim; birçoğunuzun belki de adını ilk kez duyacağı 'Diriliş' grubu öyle istedi de ondan.
Geçen yılın 30 Haziran gününde kendilerine 'Atakum Diriliş Grubu' adını veren 11 eğitimci, Başkan Mustafa Demir’i makamında ziyaret etti. Atakum sahiline camii yapılması için başlattıkları imzaların bulunduğu dilekçeleri teslim ettiler.
Atakum sahilinin sadece denize girilen bir yer olmadığını ve sahil kesiminde hiç mescit bulunmadığından şikayet eden bu grup, Demir’den bu eksikliğin giderilmesini istediler.
Başkan Demir de Diriliş Grubu'na, Atakum sahiline iki adet cami ve üç adet mescidin sözünü verdi. Bunun için de Şehit Selim Kiraz Parkı, golf sahasının Atakum tarafındaki geniş alanı veya Yalı Kafe’nin yerine yapılacak millet kıraathanesi önünü değerlendirdiklerini söyledi.
Anlaşılan o ki değerlendirmeler bitmiş, Yalı Kafe için harekete geçilmiş.
Yaz aylarında her gün kadınlı erkekli, binlerce kişinin denize girdiği sahilin dibine 'mescit' yapabilmek için tüm bu hazırlıklar yani.
Sonuç olarak o mescit yapıldığında; hemen ön tarafta mayolarıyla, bikinileriyle denize giren kadınlar, şortlu erkekler, diğer tarafta cuma namazından ve vakit namazlardan çıkan cemaat.
Ne desem bilemedim...
Olacak iş mi Allah aşkına!
Zihniyetlerini uyguluyorlar. Sonra da burada denize girmek yasak dedirtip denize girmeyi de yasaklayacaklar.