19 Mart'ta Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınıp tutuklanmasıyla başlayan siyasi sarsıntının etkileri, iktidar kanadından gelen ‘etkilenmedik, küçük bir dalgalanma yaşandı’ diye geçiştirilmek istense de durumun hiç de öyle olmadığı hatta oynaklığın devam ettiği rakamlara da yansıdı.
Çünkü Merkez Bankası, 19 Mart’ta yaşanan siyasi gelişmelerin sarsıntı sonrasında kurdaki oynaklığı azaltmak amacıyla başladığı döviz satışlarına geçen hafta da devam etti.
QNB ekonomistlerinin hesaplamalarına göre; 4 Nisan haftasında TCMB’nin brüt döviz rezervi 2,3 milyar dolar azalışla 154,3 milyar dolara, swap hariç net rezervi de 6,6 milyar dolar azalışla 31,1 milyar dolara indi.
Bu arada Ekonomist Uğur Gürses, geçen hafta cuma günü ve 7 Mart Pazartesi günü yapılan satışları da dahil ederek, toplam satış rakamını 39,5 milyar dolar olarak hesapladı.
Bu arada ekonomideki diğer bir gündemimiz de elektriğe gelen zamlar. Değerli ekonomi yazarı arkadaşım Çiğdem Toker, dün elektrik faturaları ile ilgili şöyle bir bilgi paylaşmış. Diyor ki,
"96 TL elektrik faturası ödediyseniz;
60 TL vergi ve fon ödemesi, 114 TL elektrik ödemesi, 422 TL dağıtım bedeli ödediniz.
Ne güzel değil mi?
2021 yılındaki gibi bir dağılım olsaydı dağıtım bedeli 70 TL olacaktı ve 596 TL fatura yerine yaklaşık 230 TL ödeyecektiniz."
Bir de şöyle bakalım olaya;
Konutlarda asgari tüketim olan 230 KWh üzerinden 2021 ve 2025 yıllarına göre aylık elektrik faturasındaki bedel artışı neydi?
1 Nisan 2021 tarihinde enerji bedeli olarak 91,2 TL, dağıtım bedeli olarak 56,9 TL, fon ve vergiler için 35,3 TL kesiliyordu. Ve tüm bu kesintilerin faturadaki toplamı 183,4 TL'ydi.
2025'te ise enerji bedeli olarak 113,6 TL'deki 2021'e göre artış miktarı 24,5 TL, dağıtım beledi 422,3 TL ve artış miktarı 642,1 TL, fon ve vergiler için alınan miktar ise 59,8 TL'ye yükseldi.
Bu kalemdeki artış ise 69,6 TL oldu. Böylece 2021'de bu kalemlerin faturaya yansıması 183,4 TL iken bugün ise 595,8 TL olarak ödemek zorundayız. Artış miktarı 224,8 TL. Böylece elektrik faturasındaki enerji bedeli, sadece yüzde 19,1.
Vergi ve fonlar için yüzde 10 ödüyoruz. Geri kalan ise yüzde 70,9, elektrik dağıtım şirketlerine akıyor.
Zamanında bizlere öve öve bitiremedikleri, faziletmiş gibi anlatılan özelleştirme tablosu işte bu. Alın terimiz, zar zor kazandığımız paralar elektrik dağıtım şirketlerine, holdinglere akıyor.
Bu arada Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ABD'nin açıkladığı gümrük vergisi ile ilgili Financial Times'a konuşmuş. Şimşek, "Ortalık yatıştığında, Türkiye'nin yatırımcıların gözünde Asya'daki ve diğer yerlerdeki daha sorunlu gelişmekte olan ekonomilerden olumlu bir şekilde ayrışabileceğini umuyor ve buna inanıyoruz" açıklaması yapmış.
Şimşek'in dediği gibi olur mu emin değilim de ama kendisi 'enflasyon düşüyor' açıklamaları da yapıyor biliyorsunuz. O yüzden görevde olduğu dönemde bazı temel gıda maddelerinde fiyat artışlarını bakarsak:
Son enflasyon rakamlarına göre; taze sebze (patates hariç) yüzde 221, yumurta yüzde 155, taze balık yüzde 151, taze meyve yüzde 150, kuzu eti yüzde 144, ekmek yüzde 136, dana eti ise yüzde 101 artmış durumda.
'Enflasyon düşüyor' diyorlar ya o açıdan hatırlatmak istedim!
NOT ETTİKLERİM:
*CHP Milletvekili Mahmut Tanal, tutuklu öğrenciler için ‘özgürlük ve adalet’ diyerek Adalet Bakanlığı önünde sabahladı! Polis müdahale ederek Tanal'ın kurduğu çadırı kaldırdı.
*Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkındaki iddianame 77 gün sonra tamamlandı. Özdağ hakkında “zincirleme şekilde basın yoluyla halkı kin, düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla 1 yıl 10 ay ila 7 yıl 10 ay 15 güne kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi.