'Fasulye gibi kendini nimetten saymak' der atalarımız;
kendine yersiz olarak değer verenlere, olduğundan daha fazla gösterenlere.
Geçtiğimiz günlerde Çarşamba Biyokütle Enerji Santrali’nin işletmecisi Oltan ve Köleoğlu'nun Çarşamba'daki çiftçilere fasulye ve mısır tohumu dağıttığını öğrenince bu deyim geldi aklıma.
Çiftçiye 'fasulye desteği' için çağrı söylediklerine göre Samsun Ziraat Odası'ndan gelmiş.
Samsun Ziraat Odası bu çağrıyı ne zaman yapmış, aradım taradım bulamadım. Kimse duymamış ama ne hikmetse bir tek Oltan ve Köleoğlu Enerji duymuş bu çağrıyı.
Sonra da 'Çiftçi Akademisi' projesi kapsamında tohumları dağıtmak için ovaya koşmuş.
Ne zaman kurmuşlar bu akademiyi diye baktım; 2020 yılının 1 Eylül'ünde bununla ilgili bir haber geçmişler.
Ama ondan sonra akademi ne çalışmalar yaptı, örneğin akademide kimlere, ne eğitimi verildi, bilgi yok.
Sanki o santral kurulursa çiftçilik yapılacak hava, su ve toprak kalacakmış gibi.
Samsun Ziraat Odası çağrı yapmış onlar da destek vermek için fasulye tohumu dağıtmışlar.
Çağrıyı yaptığı söylenen Samsun Ziraat Odası Başkanının daha en başından, bu santrale destek verdiğini hatırlatmaya sanırım gerek yok.
Adeta al gülüm ver gülüm.
Çok yakın bir zamanda bakanlığın santrale verdiği 'ÇED gerekli değildir' kararının iptali için açılan davada, mahkeme son kararını verecek.
Bilirkişi raporu 'ÇED kararı aranması' gerektiği yönünde.
Mahkemenin kararını açıklaması öncesinde, hem şirket hem de destekçileri 'biz aslında çiftçi dostuyuz' demeye getirircesine 'şirinlikler' yapalım diye uğraşıyorlar sanırım.
Gördüğüm kadarıyla fasulye tohumlarının dağıtımına Samsun İl Tarım Müdürü de katılmış. Çiftçiye bu fasulye tohumlarını dağıtması gereken asıl kurumun başındaki isim yani.
İnsan biraz düşünür; bu firmaya karşı yöre halkından büyük tepki var. Kimse bu santrali istemiyor. Üstelik mahkeme süreci de devam ediyor. Fasulye tohumu dağıtmak da nereden çıktı' diye.
Bu santralin üretime geçmesi için tüm kurumlar ellerinden geleni yapıyor diyorum ya, tam da ona örnek bir olay. Yeter ki Türkiye'nin en verimli topraklarından Çarşamba Ovası'nın ortasına o santral kurulsun. Bütün çaba bunun için.
Türkiye'deki fasulye üretiminin yüzde 76'sı zaten Çarşamba Ovası’nda yapılıyor.
Çeltik, soya, tütün üretiminde de Çarşamba Ovası yine Türkiye'de ilk 5'in içerisinde.
O nedenle Çarşamba çiftçisini bir avuç tohumla kandırabileceğinizi sanıyorsanız yanılırsınız.
Kimse kendini fasulyeden nimet sanmasın yani.
Kardeşim sen boşuna nefesini tüketiyorum samsun çarşamba halkı için hiç cabalamaya gerek yok nedense biz yöre halkı olarak Maraba geldik maraba gideriz