Bunca geçim sıkıntısının, enflasyonun, hayat pahalılığının içinde hepimizi güldüren şeyler de olmuyor değil.
Şu 'jelibon' meselesi örneğin.
Olayın gelişimi şöyle; bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde Adana'da 1 milyar dolar değerinde petrol bulunduğunu söyledi.
Bunun üzerine bir gazeteci de sosyal medya hesabından esprili bir paylaşım yaparak, "Adana'da bulunan petrolden sonra Adıyaman'da arama çalışması yapılan iki kuyuda 6 milyar dolarlık jelibon rezervlerine rastlandı” diye twit attı.
Buraya kadar her şey esprili bir şekilde devam ederken, Ankara'nın eski Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, youTube kanalında yayınlanan bir programda, bu espriyi 'gerçek' zannedince herkesin alay konusu oldu.
Yer altından jelibon çıkabileceğini zanneden Gökçek, hatasını kabullenmek yerine ise birilerini suçlamaya çalışınca daha da komik bir duruma düştü.
İnsan bu ülkede bazen ne diyeceğini, ne söyleyeceğini bilemiyor.
Düşünebiliyor musunuz bu isim tam 5 dönem Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptı ve yer altından jelibon çıkabileceğine inanıyor. Akıllarda kalan tek eseri ise milyonlarca lira verildiği ortaya çıkan 'dinazorlar' oldu. Ha bir de kırılan 'fişkiye'yi unutmayalım.
Ağlanacak halimize güler olduk!
***
6 aydır uygulanan yeni ekonomik modelimiz yüzünden enflasyon patlarken, bankalar ve şirketler kar üstüne kar yapmışlar.
Nasıl yapmasınlar?
Bankalar yüzde 14'le Merkez Bankası'ndan, şirketler ise yüzde 2-25 arası faizlerle bankalardan borç aldılar. Enflasyona paralel fiyatlamalarla mal ve hizmet satıp, dövize endeksli emtia ve hammadde stoklarını güçlendirdiler.
Bu yüzden de şirketlerin de bankaların da karları patladı.
Bizim durumumuz nedir?
TÜİK'in hanelerin ekonomik nabzını tutan Tüketici Güven Endeksi'nin sonuçlarına bakın anlarsınız, bizim durumumuzu. Bu endeks, haziran ayında serinin tarihindeki (son 10 yıl) en düşük seviyesine gerilemiş durumda.
Bankalar ve şirketler karda ama biz resmen çökmüşüz!