Önce hatırlatayım; Merkez Bankası'nın yılsonu enflasyon tahmini neydi? Yüzde 38.
Orta Vadeli Program'da hükümetin yılsonu tahmini neydi?
Önce yüzde 33 demişlerdi, eylül başında ise yüzde 41,5'a güncellediler.
Bildiğiniz gibi ekim ayı enflasyon rakamları önceki gün açıklandı.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ekimde aylık enflasyon yüzde 2,6 olan beklentilerin "hafif üzerinde", yüzde 2,88 geldi.
Yıllık enflasyon ise "baz etkisi"yle yüzde 49,38’den, ekimde yüzde 48,58’e indi.
Bu verilere göre; Merkez Bankası ve Orta Vadeli Program’da 2024 yılsonu için belirlenen enflasyon hedeflerinin tutması mümkün mü?
Ne yazık ki İMKANSIZ!
Çünkü yılın son 2 ayında yani kasım ve aralık ayında, aylık enflasyon yüzde 1,5 seviyesinde bile gelse, yılsonu enflasyonu yüzde 44 seviyesinde tamamlanacak.
Rakamlar gösteriyor ki ne OVP’deki yeni hedef ne de Merkez Bankası’nın hedefi gerçekleşmeyecek.
Şimdi gözler Merkez Bankası'nın 8 Kasım'da gerçekleştireceği enflasyon raporu sunumunda…
Tahminler o ki Merkez Bankası yüzde 38'lik yıl sonu enflasyon beklentisini ve yüzde 42'lik tahmin aralığının üst bandını yukarı çekecek.
Piyasaların beklentisi ise yılsonunda enflasyonun yüzde 45 olması yönünde.
Peki niye böyle? Dezenflasyon süreci niye başarılı olamıyor?
Birinci nedeni; kamunun harcamaları ve ardı ulaşıma ve enerjide ardına yapılan zamlar.
Maliye'nin 2 tasarruf genelgesine bütçe tasarısında gördük ki, 2,9 milyar lira taşıtlara, 1,5 milyar lira hizmet binalarına, 14,7 milyar arsa, araziye, 10,5 milyar lira da cep ve bilgisayara harcanmış.
Diğer tarafta ise bütçe dışı fonlar şişmiş, içeriğini bilmediğimiz harcamalarda patlama var.
Bir de zamlar? Tamam devlet enerjiye, ulaşıma yapılan yüzde 38’lik zamlarla kendi bütçesini denkleştirmeye çalışıyor ama işte bu zamlar enflasyonla mücadeleye darbe vuruyor.
Şimdi de kamu; yüzde 43,93 olarak belirlediği "yeniden değerleme" oranıyla, 2025’ten itibaren aklınıza gelen gelmeyen tüm kalemlerde zam yapacak.
Hangileri mi o kalemler?
Emlak, çevre temizlik, MTV, ehliyet-pasaport ile yurt dışından getirilen telefon harçları, araç muayene ücreti, gelir vergisi tarife dilimleri ve idari cezalar…
Zaten “Şubata kadar enerjiye zam yok” denildikten sonra, şubattan sonrasını varın siz tahmin edin.
Yani kamunun öyle tasarruf masarruf genelgesi taktığı yok.
Vergiler ve zamlarla enflasyonu indirmek şöyle dursun, aksine ocağımıza incir ağacı dikmezse iyidir.
Peki ya emekli, memur ve asgari ücretliye zam var mı?
Göreceğiz elbette. Daha Dün yazdım, okudunuz; "asgari ücreti indirme korosu", "yüzde 25" konserine devam ediyor.
Asgari ücrete bana göre en az yüzde 50 artış yapılması gerekir. Bu da yaklaşık 25 bin liraya varıyor. Oysa OVP’de yüzde 17,5, Merkez’e ve IMF’ye göre yüzde 25 önerisi var.
Yani bir taraftan kamu harcamaları, ne yaparsanız yapın her şeyi birer birer yutuyor.
Asgari ücretli, dar gelirli ve emekli ise çoktaannn kara deliğin içine girdi. Bir bilinmezde yuvarlanıp gidiyor.
***
Konkordatotakip.com’un derlediği verilere göre ekim ayında mahkemelere gelen 165 dosya için konkordato geçici mühlet kararı verilirken, yılın 10 ayında yapılan konkordato başvuru sayısı 1352’ye ulaştı.
***
TÜİK tarafından Ekim ayına ilişkin enflasyon oranlarını açıklamasıyla konut ve işyeri kira artış oranları da belli oldu. Açıklanan Ekim enflasyon verisiyle birlikte kira ve işyerlerine uygulanacak tavan zam oranı da yüzde 62,02 olarak netlik kazandı. Geçen ay söz konusu oran 63,47 olarak açıklanmıştı. Normal şartlarda TÜFE verilerine göre hesaplanan kira artış oranları, hükümet tarafından getirilen uygulama sonrasında son 2 senedir yüzde 25'le sınırlandırılmıştı.
Ücretli çalışanları ve emeklileri zor günler bekliyor.