İçişleri Bakanlığı zincir marketlerde vatandaşların, zorunlu temel ihtiyaçları dışında herhangi bir ürün satışına izin verilmemesi genelgesi yayınladı.
Buna göre 7 Mayıs Cuma gününden itibaren bu marketlerde alkollü ürün satışı kısıtlamasının yanında elektronik eşya, mobilya, giyim, kozmetik, oyuncak, kırtasiye, giyim gibi ürünler satılamayacak.
Yıllardır konuşulan, bakkalların ve yerel esnafın söyleye söyleye dilinde adeta tüy bittiği bu konu, pandemide nihayet hayata geçirildi.
Aslında olması gereken; bu uygulamanın sadece kısıtlama döneminde değil, kısıtlamadan sonra da devam etmesi.
Bunun için yapılması gereken de Perakende Yasa Tasarısı'nın yeniden düzenlenmesi.
Çünkü zincir marketler, A’dan Z’ye tüm ürünleri satıyorlar.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu'nun saptamalarına göre zincir marketlerin 70’dan fazla meslek kolu üzerinde haksız rekabet oluşturduğu biliniyor.
Neler satıyorlar?
Tütün mamulleri, alkollü içki, mobilya, cep telefonu, elektronik eşya ve beyaz eşya, kırtasiye ürünleri, züccaciye, hırdavat, oyuncak, tekstil, konfeksiyon, ayakkabı, hediyelik eşya, oto yedek parça ve aksesuar, kesme çiçek, işlenmemiş et ürünleri, deniz ürünleri, unlu mamul ve pastane ürünleri.
Bu de yetmezmiş gibi kontrolsüz, plansız şekilde, hiçbir ihtiyaç analizi yapılmadan ve şehircilik anlayışına uyulmadan adeta mantar gibi türediler.
Son 10 yılda 100 binin üzerinde bakkalın, zincir marketlerin yarattığı haksız rekabet yüzünden battığı biliniyor.
Nasıl ki mobilyacılar gıda maddesi, manavlar elektronik eşya, hırdavatçılar cep telefonu satamıyor ise marketlerin de sattıkları ürünlere sınırlama gelmesi gerekiyor.
Şayet zincir marketler boyadan beyaz eşyaya, kurbanlıktan sebzeye kadar ne varsa satmaya devam ederse bakkaları, kasapları ve diğer küçük esnafı yakın gelecekte görmemiz mümkün olmayacak.
Bu büyük marketleri artık 'zincirleme' zamanı gelmedi mi?