2015 yılından bu yana gündemdeydi Samsun'a Medikal Organize Sanayi Bölgesi yapılması.
Hatta parlamenter sistemdeki en son Sağlık Bakanı, AK Parti Samsun Milletvekili Ahmet Demircan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan'ın yanı sıra, milletvekilleri, belediye başkanları da, Türkiye’nin enerjiden sonra en büyük harcama yaptığı medikal ekipmanların artık Samsun'da üretilmesini sağlayacak Medikal OSB için harekete geçtiklerini açıklıyorlardı.
O süreçte; üretilecek medikal aletlerin satış ve pazarlamasında kolaylık sağlanmasına yönelik, içte ve dışta pazar bulunmasına katkı vermesi öngörülen bir de şirket kuruldu.
Samsun Valiliği, Samsun Büyükşehir Belediyesi, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ), Samsun Ticaret ve Sanayi Odası, Bafra Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve MEDİKÜM gibi kuruluşların hisse ortağı olduğu MEDICLUS A.Ş.
Önce bu şirket yalan oldu; Hissedar ortakları gerekli sermayeyi sağlamadılar, şirket de faaliyete geçemedi.
Şimdi de yıllardır kurulması beklenen hatta geçen yıllarda altyapı çalışmalarına başlandığı belirtilen Medikal OSB hayali sona erdi.
Öğrendiğime göre Samsun'da üretim yapan hiçbir firma, Bafra'da kurulacak Medikal OSB'den yer talebinde bulunmamışlar. Şehir dışından da hiçbir yatırımcı gelmemiş.
Hatta Samsun'un en büyük medikal firmalarından birisi bile Bafra yerine Çarşamba OSB'yi tercih etmiş durumda.
Bafra OSB, neden ilgi görmedi?
Gerekçe, havaalanı ve limanlara daha yakın olması.
Türkiye'nin tek medikal OSB'si Samsun Bafra'ya kurulacaktı ama olmadı.
Onca toplantı, verilen onca vaatlerin yanında zaman kaybı da cabası.
Samsun ekonomide işte böyle sıçrama yapamıyor.
Onca emekle ve para harcanmasına rağmen, bu projeler ya yarım kalıyor ya da hiç başlanamıyor.
Medikal OSB'deki bu hayal kırıklığının yanında diğer organize sanayi bölgeleri için de durum bundan farklı değil.
Organize sanayi bölgelerinden yer kapmak, avantajlı olanaklarından yararlanmak için yatırım sözü verip sözleşme imzalayan çok sayıda yatırımcı, yıllarca verdikleri sözleri tutmadılar, yatırımlarını gerçekleştirmediler.
Sözlerini tutmayan bu yatırımcıların OSB'lerde kendilerine yapılan yer tahsislerinin birer birer feshedilip. Yerlerine gerçekten yatırım yapacak firmalarla sözleşme imzalanmaya başlandığını öğrendim.
Elbette ki doğru bir karar.
Sen 'yatırım yapacağım' diye başta Gıda OSB, Merkez OSB'den yer al, sora da yıllar geçse de hiçbir tesis, fabrika yapmadan orayı depo olarak kullan. Sonra da yatırım yapmış gibi, bu yerin tamamına sahip ol.
Hani istihdam, hani yatırım, hani ihracat.
Bu şekildeki firmaların sözleşmelerinin feshedilmesi konusundaki konuda kararlığı sürdürmek gerektiğine inanıyorum.
Kim yatırım yapmıyorsa, kim verdiği sözü tutmuyorsa sözleşmeleri birer birer iptal edilmeli.
Organize sanayi bölgeleri kimsenin babasının malı değil.
Yok öyle üç kuruşa beş köfte.