Su el yakar mı?
Yakar.
Türkiye'nin en pahalı suyunu kullanıyorsanız, su, elinizi yakar.
31 Mart yerel seçimlerinden sonra sudaki yüksek fiyat konusu, daha da sık gündeme gelmeye başlamıştı.
Hatırlarsanız Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, içme suyuna yüzde 25, sayaç okuma bedeline yüzde 150 zam yapmış, suyun metreküp fiyatını ise her ay TüFe oranında otomatik zamma bağlamıştı.
Neyse ki DİSK'e bağlı Emekliler Sendikası'nın ve vatandaşların açtıkları dava sonucu bu zamlar ve uygulamalar geri alınabildi de Samsunlu rahat rahat su içebilmeye başladı.
Ama öyle görünüyor ki Samsun'da bu yüksek su faturalarından mağdur olan sadece vatandaşlar değilmiş. Samsun Büyükşehir Belediyesi de dertliymiş meğerse.
Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi'ne sunulan 2021 yılı faaliyet raporunu inceledim;
Büyükşehir’in tüm binalarında kullanılan su, bahçe ve park sulamaları için SASKİ'ye ödedikleri faturaların toplamı kaç lira biliyor musunuz?
2021 yılında tam 11 milyon 799 bin TL.
Yani Samsun Büyükşehir ayda yaklaşık 1 milyon TL su faturası ödüyor.
İnsaf artık. Bu kadar yüksek meblağda su faturası mı olur?
Babam eve yüksek su faturası geldiğinde, hepimize seslenir, "Bu ne böyle, hamam mı işletiyoruz burada" derdi.
Geçen gün CHP'li meclis üyesi Atilla Tekcan, aynı cümleyi meclis toplantısında kurdu; "Hayırdır hamam mı işletiyorsunuz?" dedi.
Mahkeme tarafından iptal edilmeden önce Samsun'da suyun metreküp fiyatı 4 lira 20 kuruşa dayanmıştı. O yüzden bu zamlar mahkemeden döndüğü için bence en çok, Büyükşehir Belediyesi teşekkür etmeli bu zamları iptal ettirtenlere...
Baksanıza belediye bütçesinin büyük bir kısmı, suya gidecekmiş yoksa…
Bu arada Büyükşehir Belediyesi'nin 2021 yılı faaliyet raporuyla ilgili bu özel araç kiralamalarına ödenen paralar da dikkat çekici.
Büyükşehir Belediyesi bütçesinden geçen yıl özel araç kiralaması için 13 milyon 163 bin TL, iş makinesi ve kamyon kiralamaları için de 30 milyon TL ödenmiş.
İş makineleri değil de bu özel araçlara ödenen paralara yazık değil mi?
2020 yılında bu kiralarla ilgili Sayıştay ve Denetim Komisyonu Büyükşehir'i uyarmıştı. O zaman özel araçlara ödenen kira toplamı yanlış hatırlamıyorsam 15 milyon TL'ydi. 2021'de ise 13 milyona düşmüş. Hala çok yüksek.
Büyükşehir bu özel araç kiralama işinden vazgeçse ya da minimum seviyeye indirse fena olmaz derim.
Her önüne gelene makam aracı tahsis etmek zorunda mı kardeşim bu millet?
***
Bu köşede dün dile getirdiğim İlkadım Anıtı'daki özgürlük heykellerinin 40 yıllık sürgün serüveninden bahsetmiştim hatırlarsanız. Dün bir arkadaşım aradı.
Anıtta ışıklandırma sisteminin de hiç olmadığını, bütün projektörlerin sökülmüş olduğunu söyledi.
Yani Atatürk İlkadım Anıtı ve özgürlük heykellerini bilboardlarla kapattıkları, perdeledikleri yetmiyormuş gibi, gece olduğunda da ışıklandırmasını yapmayıp, karanlıkta bırakıyorlar.
Bu nasıl bir korkudur anlamadım gitti. İnsan bu kadarına da ne diyeceğini bilemiyor.