Bir akrabamın 23-24 yaşlarındaki oğlunun ABD'ye kaçak yollardan girmeye çalışırken, Meksika sınırında yakalanarak gözaltına alındığını öğrendiğimde büyük bir şaşkınlık yaşadım.
Aklımın ucuna bile gelmezdi, bu gencin ABD'ye üstelik illegal yollardan gitmeyi planladığı…
Sonrasında duyduklarım beni daha da şaşırttı. Meğer tek başına da değilmiş. Beraberinde Türkiye'den aynı kafilede, birlikte gittiği 15 genç daha varmış. Hepsi de sınırı geçtikten sonra ABD polisine yakalanmışlar.
Bu işler öyle rüşvet vermeden, işin içinde bir şebeke olmadan yapılması mümkün değil.
Bu gençleri, ABD'ye kaçak yollardan sokma konusunda kim akıllarını çeliyor?
Kim bu insan kaçakçıları?
Şöyle bir kabataslak düşünürsek; İnsan kaçakçılığı suçunda yerel kaçakçılar, şoförler, belgeciler, aracılar, konaklama olanağı sunanlar (sınır köylüleri, oteller ve kiralık ev sahipleri), kasiyerler ve yerel rehberler” gibi çok sayıda aktörün işin içinde olduğunu düşünebiliriz.
Kim bilir kaç bin dolarlık bir pastadan bahsediyoruz. Anladığım kadarıyla dev bir kaçak göçmen endüstrisi oluşturulmuş dünyada…
Durum öylesine ciddi bir hal almış ki ABD'ye Meksika ve Kanada sınırlarından iltica etmek için giden Türk vatandaşlarının sayısı son dört yılda 55 bin 808 kişiyi bulmuş.
Neden kaçak yollardan gidiyorlar?
ABD'ye yaşanan vize sorunu birinci neden.
ABD’de göç alanında uzman avukat Tolga Özek’e göre insan kaçakçıları sosyal medya hesaplarında yapılan kaçakçılık reklamlarından etkileniyorlarmış. Çünkü bu reklamlarda sadece pembe ve turistik seyahate benzer bir yolculuk vadediliyormuş.
Oysa avukatın anlattığına göre durum tam tersi. Özellikle dil bilmeyen ve ABD'de hiç tanıdığı olmayanlar için durum çok vahim.
Meksika'dan ABD'ye geçerken sınırda yakalananlar, aylarca hatta 1.5 yıla yakın bir süre bile gözetim altında tutuluyor. Çünkü geri gönderilebilmeleri için bile mahkemeye çıkmayı bekliyorlar. Bu şekilde yakalananların sayısında yığılma olduğu için, aylarca beklemek zorunda kalıyorlar. Hatta kimileri ‘Bizi ülkemize geri gönderin’ diye yalvarıyorlarmış.
Avukat Tolga Özek, ülkeye giriş hakkı alanlar için de her şeyin güllük gülistanlık olmadığını belirtiyor. Çünkü iş ve barınma bulmak asla kolay değil ve çok ağır dramlar, hatta ölümler başladı uyarısında bulunuyor.
En başta işsizlik sorunu olmak üzere, yaşam şartlarının ağırlaşması yüzünden gençlerimiz, kurtuluş için yurt dışına çıkmayı umut ederken son yıllarda bu şebekelerin eline düşmeye başladılar.
Oysa ki ABD'de muhteşem bir hayat kurma hayallerini kurarken, birçok tehlikeyle karşı karşıyalar. Yapılan işin zaten suç olması yetmiyormuş gibi, dolandırılabiliyorlar, giderken yasaklı maddeler ve silah gibi malzemelerde kaçakçılık yapmaya sevk edilebiliyorlar ya da yanlarında parayla yola çıkmak zorunda olduğu için gaspa uğrayabiliyorlar. Üstelik insan kaçakçılarının yolda ek maliyetler çıkarmasına karşı çaresiz de kalıyorlar.
Çoluk çocuğunuza sahip çıkın., Çok zor zamanlardan geçiyoruz. Meksika aktarmalı Amerikan rüyası, hem çocuğunuzun hem de ailenizin en büyük kabusu olabilir!
NOT ETTİKLERİM
-Türkiye’ye sahte dolar girdiği iddiaları piyasalarda paniğe yol açarken, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattığını duyurdu. Türkiye Bankalar Birliği, ATM’lerde güncelleme yapıldığını, Merkez Bankası da ilgili mercilerle çalışma yürütüldüğünü bildirdi.
-Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2025'te uygulanacak asgari ücretin belirlenmesi kapsamında ilk toplantısını 10 Aralık'ta yapacak.
-TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, Türkiye’de güçlendirilmesi gereken en önemli alanların hukukun tesisi, yargı sistemi ve demokrasinin niteliği olduğunu belirtti.
***
Kur Korumalı Mevduat bakiyesi geçen hafta 26 milyar 246 milyon liralık azalışla 1 trilyon 223 milyar 999 milyon liraya düştü. KKM büyüklüğü¨, toplam mevduatın yüzde 6,7’si oldu.
GÜNÜN SÖZÜ:
“Herkes gibi olmayın, tek başına kalmak pahasına olsa dâhi ayrılın.”
Dostoyevski