Olmuyor, olmuyor, olmuyor.
Dezenflasyon sürecine, sıkı para politikasına, sıkı maliye politikasına, alınan tüm tasarruf tedbirlerine, döviz kurunu adeta zincirle sarıp sarmalamamıza rağmen ekonomiyi bir türlü tekrar rayına oturtamıyoruz.
O raya bir oturtsak her şey düzelecek ama bir kere raydan çıktı ya, hele de bu güvensizlik ortamında hiç rayına girmiyor.
Tren nerde raydan çıktı?
Hani, "faiz sebep enflasyon sonuç" dedik ya. İşte tam orada…
Zaten enflasyonda yükselme eğilimi varken, tuttuk, faizi yüzde 8'lere kadar düşürdük, böylece dolar kurunu ve enflasyonu patlattık.
Bakın daha geçen gün T.C. Merkez Bankası, 2024 yılı net zararını açıkladı. Tam tamına 700,4 milyar TL.
2023 yılının net zararı neydi 818,2 milyar TL.
Böylece faiz sebep enflasyon sonuç politikasının maliyeti, iki yılda 1,5 trilyon lirayı aşmış oldu.
Tren raydan çıktı bir kere ya, sadece bu da değil. Merkezi yönetim bütçesinden de iyi haberler gelmiyor.
Bütçe sadece mart ayında 261,5 milyar lira açık verdi. Faiz dışı açık ise 100,2 milyar lira seviyesinde geçekleşti.
Böylece bütçenin ilk üç aylık açığı da 710,8 milyar liraya yükseldi. Martta gelirler yüzde 58,4 artışla 766,3 milyar TL’ye, harcamalar yüzde 48,3 artışla 1 trilyon 28 milyar TL’ye yükseldi.
Faiz giderleri geçen yıl aynı dönem göre yüzde 116,3 artarak 161,2 milyar liraya, ilk çeyrekteki faiz ödemeleri ise 464 milyar liraya ulaştı.
Felaket tellalı olmak istemiyorum ama ekonomide olumsuz veriler sanki yağmur gibi üstüme üstüme geliyor.
Bakın artan ödeme güçlüğü nedeniyle icra ve iflaslardaki artış eğilimi de sürüyor.
Adalet Bakanlığı istatistiklerine göre, mahkemelerdeki icra iflas dosyası sayısı 15 Nisan 2025 itibarıyla 23 milyon 147 bine ulaşmış durumda.
Dosya sayısı yılbaşından bu yana 591 bin artarken, sadece nisan ayının 15 günündeki artış, 162 bin 295 oldu.
Böyle bir ortamda çölde su arıyormuşcasına yatırımcı bekliyoruz ama bırakın yatırımı elimizdekiler bile dışarıya akıyor.
Son verilere göre Türkiye’deki yerleşiklerin, yurt dışında gayrimenkul alımındaki hızlı artış devam ediyor. Büyük bir çoğunluk, yurtdışından ev alıyor.
Bu yılın sadece iki ayında yurt dışından alınan gayrimenkul tutarının geçen yılın aynı döneme göre yüzde 18,43 artarak 334 milyon dolar (13 milyar TL) olduğu belirtiliyor.
Gelelim bugünkü TCMB Para Politikası Kurulu toplantısına…
Hatırlanırsa, Mart 2025 politika faizi 250 baz puan düşürülerek yüzde 42.5 olmuştu. Bugünkü toplantıda da ise faizde bir değişikliğe gidilmesi beklenmiyor. En azından beklenti bu yönde.
Bu arada başını Mahfi Eğilmez'in çektiği çok sayıda ekonomist Merkez Bankası'ndan faizi "artırmadan artırma" yoluna gitmesi çağrısında bulunuyor.
Bu nasıl olacak derseniz?
Gecelik borç verme uygulamasından vazgeçilerek, haftalık repo ihalesi yoluyla borç verme yöntemine dönülmesi ve bunun faizinin ise yüzde 46'ya çıkarılması şeklinde.
Bunun sonucunda da ekonomide bir miktar yavaşlama olsa da mevcut durumdan çok daha iyi olacağı görüşü ekonomistlerde hakim durumda.
Bunun yanında Hazine-TCMB koordinasyonu ile tahvil ve kur piyasasını destekleyecek ilave adımlar atılması halinde ise, yıl ortalarından itibaren yüklü faiz indirimleri için yeniden alan açılacağı öngörüsünde de bulunuluyor.
Tüm bu önerilere hem Merkez Bankası'nın hem de hükümetin nasıl bir tepki vereceğini hep beraber izleyip göreceğiz.
Ama dedim ya ekonomi bir türlü rayına oturmuyor!
CHP'LİLERİN İSTEMEDİĞİ PROFESÖR
Dün sosyal medya sayfalarında ve whatsapp gruplarında, İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasını iptal eden üniversite hocaları arasında yer aldığı belirtilen İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fethi Gedikli'nin OMÜ'nün kuruluşunun 50 yıl etkinlikleri kapsamında Ali Fuad Başgil Salonu'nda Hukuk Fakültesi öğrencilerine vereceği konferans konuşuluyordu.
CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, "Fethi Gedikli, OMÜ’de Ne Anlatacak, 19 Mart Darbesini mi?" başlığıyla yayınladığı paylaşımda, "Ondokuz Mayıs Üniversitesi 50. yıl etkinliğine konuşmacı olarak davet edilen Gedikli gibi akademik görünümlü darbecilere, bu kürsüler teslim edilemez. Gençlerimize hukuku öğretecek olanlar, önce hukukun onurunu korumalıdır" çağrısı yaptı.