Kim Milyoner Olmak İster isimli yarışma programını fırsat buldukça izlerim.
Geçenlerde yine oldukça şaşırdığım bir bölümüne denk geldim. Yarışmacıya 4. soruda "1924 ve 1961 Anayasa'sında Türkiye'nin başkentinin neresi olduğu yazar?" sorusu yöneltildi.
Yarışmacı da ilk olarak seyirci joker hakkını kullandı. İstanbul, Ankara, Erzurum ve Sivas seçeneklerinin bulunduğu cevaplarda, seyirci oylamasında ise yalnızca yüzde 40'lık bir bölüm sorunun cevabının Ankara olduğunu savundu.
Seyircilerin yanıtına güvenemeyen tıp öğrencisi yarışmacı, bu kez de yüzde 50 joker hakkını kullandı, böylelikle Erzurum ve Sivas seçenekleri elendi. Yarışmacı da bunun üzerine 'Ankara' yanıtını verdi.
Tıpkı Kenan İmirzalıoğlu gibi ben de seyircilerin yüzde 40'ının 'Ankara' yanıtını vermesine çok şaşırdım.
Hayatları çoktan seçmeli sorulara verecekleri cevaplara bağlı bir nesil yetiştirmeye dayalı eğitim sisteminin getirdiği durum, işte bu!
Biz yine de hatırlatalım; kuruluşundan bu yana Türkiye Cumhuriyeti'nin tek bir başkenti vardır; o da Ankara'dır.
Öyle de kalacaktır!
***
Asgari ücrette yeniden artış yapma tartışmaları, emeklilikte yaşa takılanlarla (EYT) ilgili yıllardır bekleyen yasal düzenleme çalışmalarının başlaması, 3600 ek gösterge çalışmaları, son olarak Yüksek Seçim Kurulu'nun açtığı ihalelerde seçim malzemelerinin yer alması, “erken seçim” tartışmalarını yeniden akıllara getirdi.
Her ne kadar iktidar, ‘seçimler zamanında, 2023 yılında yapılacak’ dese de bütün bu hazırlıklar ufukta bu yıl içinde yapılması olası bir seçimin de sinyallerini veriyor.
Diğer taraftan da Millet İttifakı kanadında Cumhurbaşkanı adayının kim olacağına ilişkin hala kamuoyuna açıklanmış bir isim yok, tartışmalar, görüşmeler devam ediyor.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun belediye başkanlarına adaylık yolunu kapamasının ardından kendisinin aday olmayı planladığı söylentileri ayyuka çıkmışken, diğer taraftan ittifakın bütün ortaklarının destekleyeceği öne sürülen aday isimleri de ortalığa saçılmaya başladı.
Kimler mi?
Örneğin Hüsamettin Cindoruk, İlhan Kesici, Hikmet Çetin, Yılmaz Büyükerşen...
Murat Karayalçın bile var.
Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı kim olacak ben de bilmiyorum ama dinamik, toplumun her kesiminden oy alacak bir aday olması gerektiği ortada. Özellikle de gençlerden...
Çünkü bu seçimde yaklaşık 4 milyon genç ilk kez oy kullanacak. 10 milyona yakını da yukarıda saydığım 80-90'lı yılların siyasetçilerinin hiçbirini zaten tanımıyordur.
Millet İttifakı, siyasi ve ekonomik programı ile bir tür geçiş iktidarında restorasyonu yürütecek 'en güvenilir' adayı arıyor. Bunu tahmin etmek hiç zor değil. Ama gençler de yukarıdaki bu isimleri hiç tanımıyor.
Millet İttifakı'nın işi gerçekten de çok zor. Ben de merakla bekliyorum, bakalım kimi aday gösterecekler?