Samsun temmuz ayının ilk gününden itibaren, siyasi açıdan hareketli günler yaşadı.
Muhalefet liderlerinin akınına uğradı desek yeridir.
Önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geldi.
Kılıçdaroğlu'nun 'özel jetli' ziyaretinde en dikkat çekici bölüm muhtar, esnaf, kanaat önderleriyle yaptığı görüşmelerdi.
Bu görüşmelerde erken seçim çağrısı öne çıktı; "Kabahat vatandaşta değil, bizde kardeşim. Sen vatandaşın yanına gittin, çayını kahvesini içtin, derdini dinledin, ayağına gittin de sana oy mu vermedi" diyerek özeleştiri yaptı.
Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'nin ilk 500 sanayi kuruluşu arasında yer alan Yeşilyurt Demir Çelik Fabrikası'nı ziyareti de günlerce konuşuldu. Şirketin kurucusu Cemal Yeşilyurt'un vefatı nedeniyle 'taziye' başlığı altında yapılan ziyaret, oldukça ilgi çekiciydi.
Kılıçdaroğlu'nun ardından Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin Samsun il kongresi için Samsun'daydı. Davutoğlu bir otelde düzenlediği basın toplantısında, yoksulluk, yüksek enflasyon ve faiz baskısı olan ülkelerde seçimlerin kaçınılmaz olduğunu savundu, “Malum, Türkiye’yi ancak cumhurbaşkanı seçime götürebilir. Meclis’in Türkiye’yi seçime götürmesi çok zor. Psikolojik olarak Türkiye’de seçim zaruridir" dedi.
Samsun'u geçen hafta ziyaret eden son isim ise DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan oldu. Partisinin önümüzdeki ilk seçime girme hakkını elde ettiğini ifade eden Babacan da, Türkiye'nin erken seçime gitmesi gerektiğini söylerken ilginç bir anekdotu da paylaştı.
Türkiye'de herkesin 'erken' ya da 'zamanında' seçim olasılığını konuştuğunu ifade eden Babacan, "Ancak yerli ve yabancı yatırımcılar ise Türkiye'de seçim olacak mı?' sorusunu yöneltiyorlar. Ben de onlara 'Türkiye demokrasisi evet hasta ama henüz ölmedi' diyorum" dedi.
Öyle görünüyor ki Samsun önümüzdeki günlerde daha birçok siyasinin ziyareti nedeniyle hareketli günler geçirmeye devam edecek.
'Seçim 2023'de' deseler de muhalefet seçim sathı mahalline çoktan girmiş bile.
Siyaset ısınıyor ve benim gördüğüm bu kez muhalefet gerçekten de çok iddialı!