Siirt 3’üncü Komando Komutanı Mehmet Şükrü Eken'i, Eruh ilçesinde Belediye Başkanı BDP’li Melih Oktay’la davul-zurna eşliğinde halayda kolkola çekilmiş fotoğraflarıyla tanıdı Türkiye…
O dönem; bir yıl önce KCK yapılanması gerekçesiyle yapılan baskınla gözaltına alınıp tutuklanan Belediye Başkanı Melih Oktay, serbest bırakılarak görevine yeniden başlamıştı.
İşte bu halaylı kutlama da o yüzdendi. Aynı kutlamada Melih Oktay tüm konuklarıyla birlikte Eken'e de Siirt fıstığı ikram etti.
Ve yıl 2015.
Mehmet Şükrü Eken, ağustos ayında Yüksek Askeri Şura Kararı ile Samsun Garnizon Komutanlığı görevine atandı.
2013'te BDP'li belediye başkanının ikram ettiği fıstıklara hayır demeyen Eken, Samsun'a geldiği yıllarda ise bir şehit annesine şiir yazdı diye öve öve bitirilemedi.
Ve 15 Temmuz 2016. Katil şebekesi FETÖ işbaşında.
FETÖ, 15 Temmuz darbe kalkışmasıyla; devleti ele geçirmek, ülkeyi işgal edip BOP planlarını gerçekleştirmek, anayasayı askıya alıp meclisi kapatıp, tek kişi diktatörlüğünde şeriat ve hilafet devleti kurmak istedi.
Her kesimden tüm yurttaşların direnişiyle bu emperyalist darbe kalkışması yenilgiye uğratıldı.
O gece Türkiye'nin tamamı gibi Samsunlular da uyumadı. Binlerce insan Cumhuriyet Meydanı'na koştu.
Dönemin Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, hatta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da tesadüfen bir açılış için Samsun'daydı. Onlar da Cumhuriyet Meydanı'ndaydılar.
Samsun protokolünün üçüncü adamı ise ortalıkta yoktu; Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Şükrü Eken.
Dönemin Samsun Valisi İbrahim Şahin, defalarca telefonla aradı hatta mesaj bile çekti ama nedense telefonuna çıkmadı.
Bir gün sonra ise yakalanarak, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Darbe gecesi Vali Şahin'in telefonlarına neden çıkmadığını ise üç kez ağırlaştırılmış müebbet hapis suçlamasıyla yargılandığı mahkemede açıkladı, "İl Valisi benim amirim pozisyonunda değildir. Dolayısıyla benim valiye rapor verme gibi bir durumum yoktur" dedi.
O da yetmedi. Yakalanan darbeci generallerden çıkan bir belgede, 15 Temmuz askeri darbesi başarılı olsaydı 'Samsun-Sinop Sıkıyönetim Komutanı' olarak atanacağı ortaya çıktı.
Mahkemede bu belge sorulduğunda ise teklifin kendisine yapıldığını doğruladı ama “Kabul etmedim, listede adımın neden yer aldığını da bilmiyorum" demekle yetindi.
Eken yaklaşık bir yıl süren yargılamalar sonucunda ise Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
O tarihten bu yana Bafra Kapalı Cezaevi'nde hükümlü bulunan Samsun Garnizon eski Komutanı Tuğgeneral Mehmet Şükrü Eken, iki gün önce cezaevinde yakalandığı korona virüsten kurtulamadı ve tedavi gördüğü hastanede öldü.
Kaderin cilvesi bu olsa gerek.
Bu vesile eli kanlı terör örgütü FETÖ'yü ve bu ülkeye ne yapmak istediklerini bir kez daha hatırlatmak gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü CIA-FETÖ, yalnızca Ergenekon, Balyoz adı verilen operasyonlar ile TSK'dan yurtsever subayları temizlemekle kalmadı. Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Hablemitoğlu, Bahriye Üçok cinayetleri ile de Atatürkçü, yurtsever aydınları ÖLDÜREREK entelektüel alanı, BOP'çu, AB'ci, kripto gerici, küreselleşmeci, ABD'ci, emperyalizmden gelen darbeye bile ses çıkarmayacak kadar ülkesine yabancılaşmış bir kesime teslim etti.
Bir ülkenin ONURU, KİŞİLİĞİ; bu CIA operasyonları ile yok edilmek istendi.
Şimdi o onurlu, yurtsever aydınların geri dönme olanakları ne yazık ki yok!
AB, BOP, CIA-FETÖ fonları ile beslenen, o havuza girmeyenlere hayat hakkı tanımayan, bir ülkenin kendine yabancılaştırılması, onur ve kişiliğinin yok edilmesi için çalışan bu mekanizma bugün daha görünür oldu değil mi?
Elbette görmek isteyenler için...