Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy, Çanakkale Şehitleri'ne şiirinde;
"Şu boğaz harbi nedir
Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya" diye anlatır Çanakkale Savaşı'ndaki manzarayı.
***
1915 yılıydı, Kavak'ın Şeyhresul köyünde yaşayan Mahmut'a seferberlik emri ulaştığında…
Babasını daha birkaç yıl önce yitirmiş, evlatlarıyla birlikte yaşam mücadelesi veriyordu.
El mahkum, vatan büyük tehdit altında, 'yoluna canımız feda' dedi. En küçüğü 2 yaşındaki üç erkek, 14 yaşındaki kız çocuğuna ve karısına sarılarak soğuk bir kış günü ayrıldı evinden, köyünden, memleketinden...
Gidiş o gidiş, bir daha da geri dönmedi, dönemedi.
25 Nisan 1915 yılında emperyalistlerin Gelibolu yarımadasına çıkarma yapmalarıyla başlayan, 9 Ocak 1916 tarihinde yani tam 8.5 ay sonra ise kıyılarımızı terk etmeleriyle sona eren Çanakkale'de savaşmaya gitmişti Şeyhresul köyünden Karakeloğlu Mahmut…
Seddülbahir'de, Alçıtepe'de, Kerevizdere'de, Kabatepe'de, Conkbayırı'nda, Anafartalar'da düşmanla burun buruna savaşan Anadolu'nun dört bir köşesinden gelmiş, binlerce vatan evladından birisiydi.
Yine binlercesi gibi o da şehit oldu.
Taşlıtepe muharebesinde, şehadet mertebesine ulaştı. Savaş sona erdiğinde ise geride on binlerce şehit kalmıştı.
Bir de belki yüzlerce belki de binlerce yetim çocuk…
Şeyhresul köyünde babalarının savaştan dönmesini bekleyen çocuklar ise aynı yıl annelerini kaybettiler. Şimdi hem yetim hem de öksüzdüler.
Çok geçmedi Mahmut'un büyük kızını yaşlı biriyle evlendirdiler. En büyük ağabey ise bir iddiaya göre o yıllarda palazlanmaya başlayan Çakallı'nın hemen yukarısındaki Karaçam mevkiinde Rum çeteleri tarafından öldürüldü.
Diğer iki erkek çocuğu ise ayrı ayrı köylere, eskilerin 'besleme' dedikleri şekilde, 'çoban' olarak verildi.
En küçük çocuk Ali'yi evlerine alan Kel İkbal ve Laz Adem'in, çocukları olmuyordu. Ali'yi büyütüp yetiştirdiler, genç bir delikanlı olduğunda da evlendirdiler. Bir süre sonra da nüfuslarına kaydettirdiler.
Daha bir bebekken verildiği ancak daha sonra memleketi olan köyünde 100 yıla yakın bir ömür sürdü yetim Ali. Şimdi Yenigün köyünde ebedi istirahatinde.
Çanakkale'de yatan binlerce vatan evladının hayat hikayelerinden sadece bir tanesidir Şehit Onbaşı Mahmut ve 2 yaşında yetim kalan oğlu Ali'nin hikayesi de…
Her 18 Mart'ta ben de bu yaşam öyküsünü hatırlar, kimi zaman ağlar, kimi zaman da gururlanırım.
Şimdi burada oluşumu, bağımsız bir ülkenin topraklarında özgürce dolaşmamı, canları pahasına sağlayan kahramanlarımızı borçlu olduğumuzu hatırlar, ellerimi semaya açar, bütün şehitlere minnetle dua ederim.
Nasıl etmem?
Çünkü vatanı için evlatlarını, ailesini geride bırakıp Çanakkale'ye giden bir daha da geri dönmeyen Onbaşı Mahmut benim büyük dedemdi. 2 yaşında yetim kalan evladı Ali ise 'pamuk' dedem!
Bir 18 Mart Şehitleri Anma Günü'nde daha, bu vatan uğruna canlarını feda eden bütün şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum!
"Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor.
Bir hilâl uğruna, ya Râb, ne güneşler batıyor!
*Bu yazı, 18 Mart 2022'de yayımlanan yazımın güncellenmiş halidir.
NOT ETTİKLERİM:
*Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, merkezi yönetim bütçe dengesi Şubat ayında 310,1 milyar lira açık verdi. Şubat ayında bütçe gelirleri 723,4 milyar TL oldu. Vergi gelirleri 585 milyar TL olarak gerçekleşti. Şubat bütçe giderleri 1,03 trilyon TL, faiz giderleri 139,7 milyar TL olarak kaydedildi.
*Memura yarım gün çalışma hakkı geliyor Memur olan anne ve babalar, çocukları ilkokul çağına gelene kadar yarı zamanlı çalışma hakkına sahip olacak. Bu hak, doğum veya evlat edinme sonrasında kullanılabilecek. Eşler aynı anda bu uygulamadan faydalanamayacak.
*AB'den Suriye'ye 2,5 milyar euroluk taahhüt verildi. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 2025 ve 2026 yılları için ülkede ve bölgedeki Suriyelilere yönelik 2,5 milyar euroluk taahhütte bulunduklarını bildirdi.