Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin bu yıl ikincisi başladı.
Geçen yıl ilki pandemi nedeniyle zoom üzerinden yapılan bu toplantıları internet aracılığıyla ben de izlemiştim. Bu yıl ki toplantıları da aynı yöntemle izliyorum.
Dün başlayan zirvenin en çok dikkatimi çeken bölümlerinden birisi “2022 Hedef ve Stratejileri” oturumu oldu. Türkiye’nin büyük gruplarını yöneten şirket liderleri, pandemi sonrası hedef ve stratejilerini açıkladılar.
Örneğin Akkök Holding İcra Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, 2021 yılının ikinci yarısından itibaren bütün dünyada enerji fiyatlarının yükseldiğine işaret etti ve "Üretim süreçlerinde yaşanan maliyet artışları oldu. Örneğin 70-80 dolar olan kömür fiyatı bir anda 170 dolarlara çıktı. özellikle enerji şirketlerimizde bilançolarımızda uzun vadeli yabancı birimlerle alınmış krediler var ve bu bizde bilanço baskısı oluşturuyor. Kurdan doğan zararlar bizi zor durumlara sokuyor" diye yakındı.
Son iki yılda Esnek Ambalaj, Yatırım Bankası, Yeni Sigorta Şirketi, otomotiv yan sanayi, yenilenebilir enerji, gayrimenkul portalı, akıllı teknolojilerle sanayi dönüşümü gibi birçok alanda 200 milyon dolar yatırım yapan Doğan Holding’in CEO’su Çağlar Göğüş ise daha iyimserdi. 2022’nin ikinci 6 ayında hammadde fiyatlarının stabilize olacağını, turizmin de normale döneceğini düşündüklerini belirtti ama yine de kısa vadeli riskler, kısa pozisyon açıkları, fonlama konularına çok dikkat etiklerinin altını çizdi.
İnşaat devi Limak Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir ise tüm üretim sürecindeki malzemelerde yüksek fiyatlar mevcutken iş gücünde de fiyatların yükseldiğini ve yeniden düzenlenmesi gerektiği görüşünde. Özdemir, Türkiye yeni bir üretim üssü olabileceği konusunun gündemde olduğunu belirterek, bu durumun iyi değerlendirmesi gerektiğini ifade etti.
Patronların konuşmaları böyle uzayıp gidiyor.
Özetle hemen hemen hepsi 2022 yılından bir hayli endişeli ve planlayamamaktan kaygılı. Farklı farklı senaryolarla önlemler alarak şirketlerini korumaya çalışıyorlar.
Hammadde ve enerjideki yüksek maliyetlerin yanında kurdaki dalgalanma ise onların da moralini bozuyor.
Göründüğü kadarıyla aslında patronlar kurun yüksek olmasından değil, 'istikrarsız' olmasından endişeliler.
Kurda kısa sürede yaşanan hızlı değişimler, zenginleri de sıkıntıya sokuyor yani.
2022 öngörüleri ise o kadar da belirgin değil. Hepsi de ekonomiyi yakın takip ederek pozisyon almaya çalışıyor.
Kur ve enflasyon baskısını hisseden patronlar, 'günlük strateji'ler belirleyerek 2022 yılını geçirecek gibi.
Öyle görünüyor ki 2022 yılı dar ve sabit gelirliler için çok zor ama büyük şirketler için de 'sürprizlerle dolu' bir yıl olacak.